ADANA - Başbakan Erdoğan`ın Siyasi Danışmanı Ömer Çelik, "Cumhurbaşkanının dindar olması ya da başka özelliklere sahip olmasının bir sakıncası yok. Ama bunu, cumhurbaşkanı olacak kişinin ölçülerinden ve niteliklerinden birisi olarak öne sürerseniz sakıncalıdır" dedi. Adana Milletvekili ve 2. sıra milletvekili adayı Çelik, düzenlediği basın toplantısında, soğuk savaş döneminden sonra ideolojilerin yok olduğunu, bu dönemde ideolojilerin insan hayatına müdahale ettiği için bittiğini söyledi. Soğuk savaştan sonra ideoloji aşırılığına karşı yeni bir aşırılık ortaya çıktığını ifade eden Çelik, "Bu da fikirsiz tutarsız bir aşırılıktır. Bugün bunu savunan birçok siyasi parti ortaya çıktı. Soğuk savaştan sonra siyasi cemaatlar yok oldu. Soğuk savaştan sonra çıkan siyasi şirketler de halkın ihtiyacına cevap veremez duruma geldi. Toplum ne siyasi cemaat ne de siyasi şirket istiyor. Toplum ekonomik yönden kalkınmış refah içerisinde olmak istiyor. Biz AK Parti olarak hazırladığımız seçim beyannamesinde bunlara yer verdik. Yakında yayınlanacak ve tüm Türkiye ile paylaşacağız" diye konuştu. Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Çelik, TBMM Başkanı Bülent Arınç`ın "Türk halkı dindar cumhurbaşkanı istiyor. Cumhurbaşkanı dindar olacak" şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi: "Bu söz aynen böyle söylenmişse, yüzde yüz yanlıştır. Cumhurbaşkanının dindar olması ya da başka özelliklere sahip olmasının bir sakıncası yok. Ama bunu, cumhurbaşkanı olacak kişinin ölçütlerinden ve niteliklerinden birisi olarak öne sürerseniz, sakıncalıdır. Yoksa anayasal anlamda, bu niteliklere sahip olmasında ya da benim gibi motosiklet tutkusu olmasında, 5 vakit namaz kılıyor ya da ateist olmasında da sakınca yoktur." Sarf edilen sözün ``bölücülük`` olarak nitelendirilmesinin de yanlış olacağını kaydeden Çelik, ``Bölücülük çok ağır bir suçtur. Bölücülükle suçlanan kişi, 30 bin kişinin katili olan bir kişidir. Prensip olarak, Türkiye`nin başbakanı cumhurbaşkanı ya da meclis başkanın böyle bir niyette olabileceği kesinlikle söylenemez. Hepimizin ağzından zaman zaman maksadı aşan sözler çıkabilir. Ben Arınç`ı şahsen tanırım. Bu kadar aşırıya götürülecek bir yorum çerçevesinde konuştuğunu zannetmiyorum`` dedi. Ömer Çelik, Türkiye`de tarımın önündeki en büyük sorunu kuraklık olarak gördüklerini belirterek, sorunu aşmak amacıyla damla sulama sisteminin gelişmesi için çiftçiye kredi verildiğini, ancak bu yöntemin de işlemediğini söyledi. Kanalet sistemini kaldırıp, tüm tarım alanlarına damla sulama sistemi kuracaklarını kaydeden Çelik, bunun için çiftçinin cebinden 5 kuruş çıkmayacağını belirtti. Çelik, "Damla sulama sistemi, tamamen bilgisayarla çalışacak. Tarlaların su ihtiyacını bilgisayar programı tespit edecek ve ihtiyaç kadar suyu verecek. Hem ülkenin su kaynakları israf olmayacak, hem çiftçi modern tarım teknikleriyle üretim yapabilecek kapasiteye gelecek" diye konuştu.
