NEW YORK - KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Eroğlu`nun BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon`la yaptığı görüşme sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.Görüşme sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Eroğlu, "Basın mensuplarına söylediğim gibi sayın Genel Sekreter Ban ile iki konuyu görüştük. Birisi müzakerelerin seyri, diğeri ise güney tarafının başlatmış olduğu doğalgaz aramaları konusu. Biz Genel Sekretere özellikle inisiyatifini kullanarak, Rumların bu davranışını engellemesini istedik. Ama bu mümkün değilse biz de zaten anavatan Türkiye ile şu anda bir anlaşma yapmış vaziyetteyiz. Adanın dört bir tarafında sayın Hristofyas`ın dediği gibi `Türkhalkının da hakları vardır`, biz de o haklar hareketiyle adanın dört bir yanında arama izni verdik. Genel Sekreter Ban`a bizim bu karardan geri dönmemiz için Sayın Hristofyas`ın da aldığı kararı ertelemesi gerekir dedik. Aksi takdirde önerimiz olmuştur. Bir komite kurulması ve bu komitede Türk ve Rum eşit sayıda olacak ve yetkileri konusunda her iki tarafın yazılı oy birliğine sunulacak. Ve ayrıca bu faaliyet başlarsa, başladıktan sonra elde edilen gelirlerle Genel Sekreterin başkanlığında kurulacak birfona para yatırılacak ve Kıbrıs müzakereleri olumlu sonuçlandığı takdirde doğacak masrafların giderilmesi için kullanılacak. Başka bir maksatla kullanılması gerekirse yine her iki tarafın oy birliği gerekecektir. Ama her halükarda bu kaynak silahlanma için kullanılmayacak" dedi.Eroğlu`na yapıcı yaklaşımlarından dolayı teşekkür eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise, "Sürekli istişare halindeydik biliyorsunuz. İki gün öncede sayın cumhurbaşkanı ve başbakanımız KKTC ile Türkiye arasında `Kıta Sahanlığı` anlaşması imzalamışlardı. Ve bu KKTC`de Bakanlar Kurulu`ndan da geçti. Bugün sayın cumhurbaşkanımızın, genel sekreterle yaptığı bu son derece yapıcı öneri aslında iki boyut içeriyor. Birincisi, şu anda yürümekte olan müzakerelerin olumsuz etkilenmesini engelleyen ve aslında bumüzakerelere bir işbirliği ruhu da katan bir öneri bu. Müzakereler sürerken tek taraflı eylemlerde bulunmak, her şeyden önce müzakere sürecine sabotaj anlamına gelirdi. Halbuki bu öneri ile müzakere sürecine ivme katıldı. Çünkü bir işbirliği anlayışı ile iki tarafın ortak şekilde müzakereler sürerken dahi araştırma yapılmasını temin ediyor. Bu müzakerelere iyi niyet boyutu katan bir unsur. İkincisi ise yapılan öneri kalıcı ve adil bir öneri. Müzakereden bağımsız olarak ta ileride de değerlendirilecek biröneri çünkü BM Genel Sekreterinin teklif edeceği kişi ve oluşacak komite her iki tarafı da temsil kabiliyeti yüksek bir komite olacak. Ve bu komite birlikte kararlar alacak. Zaten sayın Hristofyas da reddetmedi adadaki Kıbrıs Türklerinin haklarını. O da `bir fonda toplanacak` dedi. Ama tek taraflı bir uygulama ile değil birlikte bir uygulama ile karar verilecek. Birlikte karar verme paralelinde, kullanımı da her iki tarafın ayrı ayrı yapacağı araştırmalarla çıkabilecek kaynakların başka amaçlarlakullanılması yerine, ortak olarak çıkarlar amacında kullanılması da aradaki işbirliği ruhunu güçlendirecek. Bu çok yapıcı bir öneri ve Türkiye olarak destekliyoruz. Bu önerinin şuan yaşanmakta olan krizi engelleyeceği nitelik taşıdığını, bu krizin tırmanmasını ortadan kaldıracağını, son derece olumlu bir atmosfer oluşturacağını düşünüyoruz. Yunan mevkidaşımla da bir görüşme gerçekleştirdik. Umarım bu yapıcı öneriye Kıbrıs Rum tarafından da yapıcı bir teklif gelir. Oturulur ve mekanizma konuşulur. Önemliolan herkesin Doğu Akdeniz`de yeni bir tansiyon yükselmesini engelleyici bir basiretle davranmasıdır. Tek taraflı ve provokatif davranışlardan kaçınılmasıdır" diye konuştu.
