Bu Kurban Bayramını geçen Ramazan Bayramından daha iyi kutladım! Bu ne demek şimdi? Bayram bayramdır. Ramazanı kurbanı olur mu? Her ikisinde de gerekli vecibeleri yerine getiririz. Üstelik önceki bayramın bir kısmında sılayı rahim yapmıştık. Ana-babamızı ve görebildiğimiz kadarıyla akrabayı taallukatı görmüştük.
Kurban Bayramında bizi mutlu eden esas konu neydi? Biliyor musunuz? Önceki bayram namazında unutulan şehitlerimizin anılmasıydı. Hem de telafi edercesine, cami hocamız şehitlerimize, gazilerimize dua etti.
Milli birlik ve beraberlikten, kardeşlikten, askerimizden, polisimizden bahsetti. Vatan ve Millet sevgisinden bahsetti.
Böyle ?bahsetti? gibi kelimeleri kullandığıma siz bakmayın. Hocanın sözlerini ifade edemiyorum. ?Bizlerin güven içinde ibadet etmesini sağlayan Askerlerimiz, Polislerimiz, ?? diye başlayan sözler Cami Cemaatini de fazlasıyla etkilemişti.
Bir Siyasi Partimizin Gençlik Kollarından sorumlu Genç bir adam Kurban Bayramı namazında bizim Cami Hocasıyla gurur duyduğunu söylüyordu.
Keşke Öğretmenlerimiz yani Okullardaki Hocalarımız da Şehitlerimiz konusunda aynı hassasiyeti gösterselerdi. Sahi öğretmenlerimiz Milli konulara hassasiyet göstermezler mi? Mesela Milli birlik ve beraberlik, Vatan, Millet, Cumhuriyet gibi kavramlara uzak mıdırlar? Hiç uzak olurlar mı?
Cumhuriyet kutlamalarında eminim en aktif olanlar öğretmenlerdi. Şimdi de 10 Kasım anma toplantılarının lokomotifi de öğretmenler olacaktır, diye düşünüyorum.
Son zamanlarda ilginç gelişmelere şahit oluyoruz. Sanki herkes kötü gidişatı sorgulamaya başladı! Nasıl sorgulamasınlar? Gün geçmiyor ki şehit gelmesin.
Hele şu Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının yasaklanmasına ne dersiniz? Hani Ankara Ulus?ta çıkan olaylar. O yasaklamanın ve olayların etkisini tüm Türkiye hissetti.
Sadece Siyasi Partilere değil Sivil Toplum Kuruluşları yani STK?lara da çok büyük sorumluluklar düşmektedir.
Mesela Şehitler ile ilgili derneklerin yöneticilerinin çıkıp gümbür gümbür açıklamalarda bulunmaları gerekir. Gidişatı sorgulamaları şarttır. Acaba ?Terörle mücadele yasası yeterli midir?? diye kendilerine soru soruyorlar mıdır?
Örneğin ?şehir merkezindeki Emniyet Müdürlüğüne ağır silahlarla saldıran teröristler geri püskürtüldü? gibi haberleri ben anlayamıyorum.
Üstelik şehir veya ilçe merkezi denilen yere bakıyorsunuz sınırlarımızdan yüzlerce kilometre içeride.
Haydi, ben yıllarca Zihinsel Özürlüler Vakfı başkanlığı yaptım. Böyle bir haberi anlayamamam normaldir! Sizler böyle bir durumu anlayabiliyor musunuz? Diyelim ki sizlerde izah edemediniz!
İşte burada STK olarak Şehit Dernekleri veya Vakıfları devreye girebilirler. Hoş ben hiçbir faaliyetlerine (panel, konferans, yayın, araştırma, münazara, beyanat?) şahit olamadım! Kim bilir belki de benim eksikliğimdir.
Cami ve Okul Hocalarımıza hatta Üniversite Hocalarımıza teşekkür ederek bu yazımızı bitirelim. Ülkemizin geleceği onlar sayesinde parlak görünmektedir. Bunu derken elbette toplumun diğer kesimlerini unutmadık.
Gelecekten niçin umutluyuz zannediyorsunuz?