Tarih: 25.10.2016 05:54

Öğretmenler ve Meseleler

Facebook Twitter Linked-in

Hayret öğretmenler günü kutlanmış. Tam da farkında olamadım. Malum memleket ziyaretinde olunca günümüzü es geçtik, herhalde. Aslında tamda 24 Kasımda Ortaokuldan hocamla Osmaniye Öğretmen evine gitmiştik.

Hocamla hep oradan buradan konuştuk. Eskilerden bahsettik. Üniversite hocalarının son 11 yılda reel olarak maaşlarının düştüğünü genel basında okuduğumu anlattım. Mesela 43 yıllık bir Yrd. Doç. lise mezunu bir Belediye çalışanından daha az alıyormuş!

Daha sonra Öğretmen emeklilerinin maaşlarının düşüklüğünü de hocam dile getirdi. Örneğin 33 yıldan emekli bir öğretmen yaklaşık 1500Tl alıyormuş!

Daha sonra Dershanelerin kapatılması konusuna girdik. Nedense ikimizde kapatılması taraftarıydık. Tabii ki aklımıza uyan icraatı desteklemek ?Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür? öğretmenlere yakışan bir davranıştır.

Sahi Atatürk?ün veciz ?Fikri hür?? ifadesine göre yetişmiş öğretmenler var mıdır? Vardır dediğinizi duyar gibi oluyorum.

 İyi de o zaman sorgulamayan, okumayan, araştırmayan, düşünmeyen başka bir deyişle ?biat kültürüyle? yetişmiş bunca insanı kimler yetiştirdi. Malum böyle bir iddia genel basında sıkça yer alıyor. Hani ?Biat Kültürü? dedikleri şey, acaba itiraz etmeme kültürü müdür? Ya da ben bilmem ağabeyim, ablam, mürşidim bilir anlayışı mıdır?

Mürşit kelimesi sizi şaşırtmasın. Burada Atatürk?ün ?Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.? Sözündeki mürşit anlamında kullanmadım. Zaten ilmi yol gösterici olarak alan insan sorgular. Ama herhangi bir şahsı mürşit olarak görenler ise o kişinin şakirdi olmaktan öteye gidemezler.

Burada acı olan ise dinimizin okumaya, ilme ve aklımızı kullanmaya verdiği öneme rağmen biat kültürüyle yetişen gençlerden bahsedilmesi. Gerçekten dindar olan ama ?kindar? olmayan insanlarımıza çok iş düşüyor. Özellikle de öğretmenlerimize.

Öğretmenlerimiz dedikçe içim her zaman cız eder. Ülke meselelerine vakıf öğretmenlerimiz neredeler? Hepsi köşelerinde oturuyorlar yaşananları seyrediyorlar demeyin. Çünkü bir öğretmene ?dilsiz şeytan? olmak yakışmaz.

Onlara yakışan ülke meselelerini dile getirmektir. Hikâyeler, romanlar yazmaktır. Yeni fikirler üretmektir. Burada kast edilen ülke meselelerinde elbette öncelik Milli Eğitim alanında olan meselelerdir.

Mesela, en basitinden 11 yıllık tek parti iktidarında 5 tane Milli Eğitim Bakanının atanmasına öğretmenlerimizin söyleyecek bir sözleri olamaz mı? Yani her iki seneye bir bakan düşüyor! Her Bakanın kendi projesini uyguladığını düşünelim. Bu ne demektir? Her iki senede bir sistem değişiyor.

Şimdi diyeceksiniz ki çalışan öğretmenler bir açıklamada bulunamazlar. Belki de mevzuat buna müsait değildir. Pekâlâ, o öğretmen sendikaları ne için var? Sendikaları bile beklemeden emekli öğretmenlerimiz ne güne duruyorlar. Ama onlar emekli demeyin! Öğretmene emeklilik yakışmaz.

Aslında ?biz adam olmayız? havasından çıkmak istiyorum. Neden mi? Çünkü biz adam oluruz. Yazar, şair, politikacı, fikir adamı binlerce öğretmenlerimiz var. Onun için umutsuzluğa düşmeye gerek yok.

Öğretmenlerimiz fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmeye devam ediyorlar. Hayatta en hakki yol gösterici olarak bilimi ilke edinen öğretmenlerimizin aynı ilke ile yetiştirecekleri Türk Gençleri umudumuz olacaklardır.

Böyle umudumuz olacak genç nesilleri yetiştiren öğretmenlerimizin öğretmenler günü elbette kutlu olur.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —