ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, `AK Parti, terör örgütüyle aynı çizgide` diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli`ye seçim meydanlarında cevap vereceğini belirterek, "Biz herkesin diliyle konuşmayı çok iyi biliriz. Yeter ki o dilin konuşma zamanı gelsin. Bu işin stratejisi var, edep adap çizgisi içinde seçim meydanlarına kadar sabırla götüreceğiz" dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı`nda, partisine yönelik yolsuzluk eleştirilerine sert bir dille cevap verdi. Hükümetin bugüne kadar ulaşımda, eğitimde, sağlıkta birçok adımlar attığını anlatan Erdoğan, "Yolsuzluklar içinde olan bir parti olsaydık bunları başarabilir miydi? AK Parti`ye çamur atmak isteyenler devletin kasasından ne çıkmış bunu söylesinler. Hamaset yapmakla bu iş çözülemez. Ancak bu leke de atılamıyor. En son Sivas`taydım. Sivas gereken yerlere en güzel şekliyle gereken cevabı verdi. Çıkardıkları kuru gürültülerle, mesnetsiz ithamlar, iftiralarla yalanlarla bizim milletimiz arasındaki gönül bağını asla zedelemeyeceklerini biliyoruz. Bu noktada kaygımız hiç bir endişemizde yok" diye konuştu."HARİTA AÇIP ŞEHİR ARIYORLAR"Muhalefet liderlerinin seçim meydanlarında önlerine haritayı açıp kendilerine miting yapmak için şehir aradığını belirten Erdoğan, "Eğer 780 bin kilometrelik Türkiye coğrafyasında siyaset yapıyorsanız ülkenin belli vilayetlerinde değil çıkarsınız 81 vilayetinde tek tek dolaşırsınız. O zaman sizi görürüm ki bunlar Türkiye`nin partisidir. Türkiye`de siyaset yapıyor. Tabela partisi değil, insanıyla omuz omuza, gönül gönüle olan, insanıyla ülkenin yarınlarını programlayan, projelerini buna göre yapan siyasi partiler olmalıdır ama yok" dedi.Başbakan Erdoğan, muhalefetin bazı açıklamalarının yürekleri dağladığını da belirterek, şöyle konuştu: "Bunlara ben cevap vermeyeceğim. Cevabımı ne zaman vereceğim seçim meydanlarında vereceğim. Arkadaşlarım gereken cevabı veriyor. Arkadaşlarım gereken cevabı verdiği için ben bu konuda kendilerine cevap vermeyeceğim. Bazıları kalkıp vermeniz lazım, muhatap kabul etmeniz lazım diyebilir. Kusura bakmasınlar. Bu işin stratejisi vardır. Kendine göre adabı vardır, biz bu edep adap çizgisi içerisinde artık seçim meydanlarına kadar sabırla götüreceğiz. Ama seçim meydanında gerekiyorsa gereken cevabı o zamandavermekten geri adım atmayacağız. O zaman da çünkü biz herkesin diliyle konuşmayı çok iyi biliriz. Yeter ki o dilin konuşma zamanı gelsin.""TÜRKİYE`Yİ 780 BİN METREKAREDEN İDARE EDİYORUZ"Başbakan Erdoğan, muhalefetin özellikle belli illere gidememenin sıkıntısını yaşamadığını, bunu kendileri için bir huzur, bir mutluluk vesilesi saydığını kaydetti. "Çünkü onlar Ankara`dan yıllarca Türkiye`yi idare etmeye kalktılar. Ama biz Türkiye`yi Ankara`dan idare etmiyoruz" diyen Erdoğan, Türkiye`yi 780 bin metrekareyi dolaşarak idare ettiklerini söyledi. Ayrımcılık yapmadıklarının altını çizen Erdoğan, 81 ilin 80`inden vekil çıkarmış bir partinin mensubu olmanın huzurunu duyduklarını söyledi.Erdoğan, şöyle konuştu: "Onlar da milletimizle bütünleşebilseydi herhalde milletimiz de onlara oralarda bir temsil yetkisi verirdi. Ama bunu başaramadılar. Böyle bir dertleri olmadı. Hala onlara göre ötekiler berikiler, siz biz devam ediyor. Bizim mantığımız da bu. Biz, her şey Türkiye için diyoruz, bizim derdimiz bu. Her şey milletimiz için diyoruz. Bu ülkede herkes farklı etnik kimliğe sahip olabilir, bu etnik kimliğin sayısı kaç olursa olsun ister 30, ister 36 ben hepsine saygı duyarım. Bizim kültürümüz yaratılanı yaratandan ötürü sevmeyi emrediyor da o yüzden. Bu topraklarda Kürt`üyle, Türk`üyle, Çerkez`iyle, Abaza`sıyla hep bir ve beraber olacağız. Bu noktada bir sıkıntımız yok. Bu çatının altında hepsi var. Ama diğer siyasi partilerde lafa geldiğinde yapıyor ama uygulamada hemen farklı havanın içine giriyor. Bunun üstünde bir şey var o bizi bütünleştiriyor o da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bu noktada bir ve beraber olacağız. Kimseye prim vermeyeceğiz. Bunu başardığımız zaman devletimizin, bayrağımızın bir olması tartışılmaz. Onun için yola çıkarken tek millet, tek bayrak, tek vatan, dedik."22 Temmuz seçimlerinden önce bölgeye 8.5 katrilyon liralık yatırım yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Niçin terör örgütü rahatsız? Niçin terör örgütü sadece hedefine AK Parti`yi koyuyor. Sebebi bu. Biz bu yola inanarak çıktık. Çünkü bu ülkede kalkıp da benim Kürt kökenli vatandaşlarımı terör örgütünün avucunun içerisine terk edemeyiz" diye tepki gösterdi. "Bir siyasi partinin benim Kürt kökenli vatandaşlarım üzerinden siyaset yaparak ayrımcı politikalarını tasvip etmemiz ve onlarla bu noktada bağdaşmamız mümkün değil" diyen Erdoğan, "Türkiye`nin 780 bin metrekaresini muassır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma mücadelesini sürdürecek, modern şehircilik, modern ülke neyse bunun gereğini yapacağız" dedi. Erdoğan, AK Parti gizli gündemi olmadığına da vurgu yaparak, şöyle konuştu: "Bizim milletimizden ayrımız gayrımız yok, gizli gündemimiz yok. Milletimizden saklımız yok. Milletimizle sürekli iç içeyiz. Sırça köşklerin içinde, aşılmaz duvarların arkasında hayat sürmüyoruz. Bunu millet de biliyor. Tasada kederde kendileriyle birlikte olan bir hükümetleri var. Biliyorlar ki AK Parti milli irade yolundan asla dönmez, bilmiyorlar ki seçimden seçime hatır soran bir daha semtine uğramayan AK Parti yok."KÜRESEL MALİ KRİZKüresel mali krizle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, küresel krizin Türkiye`nin son 6 yılda adım adım izleyerek yakaladığı istikrarın ne kadar değerli olduğunu gösterdiğini söyledi. Aynı zamanda bu tablonun ne kadar sağlam bir zeminde elde edildiğini gösterdiğini kaydeden Erdoğan, kriz senaryolarına da sert çıktı. Krizin en az hasarla atlatılacağının mesajını veren Erdoğan, herkesi hassas davranmaya davet etti. Felaket tellallarının bütün gayretlerine rağmen dünyanın en güçlü ekonomiye sahip ülkelerinin çok ağır biçimde ödediği kriz dalgalarını bugün Türkiye`nin en asgari etkiyle atlattığını belirten Erdoğan, 100 yılda görülebilecek büyük bir ekonomik krizin dünyayla entegre olan bir ekonomiye mutlaka etkilerinin olacağını söyledi. "Biz hiç etkilenmeyeceğimizi söylemedik, söylemiyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, tüm tedbirlerin alındığını vurguladı. Erdoğan, şunları söyledi: "Bu etkileri en az hasarla, en az maliyetle, en az bedelle atlatılabileceğini söylüyoruz. Ama bunun istikrar, bunun şartı moral, bunun şartı paniğe kapılmamak, bunun şartı dünya da ne yaşanırsa işleyen tekere çomak sokmamak. Bunun için herkes dikkatli olmalı, söylediği ne dikkat etmeli. Bu sorumluluğu layıkıyla taşımalı. Biz bu hassas dönemin gerektirdiği dikkat hükümet olarak azami şekilde gösteriyor, gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yapıcı uyarıları, eleştirileri, açılımları dinliyor değerlendiriyoruz. Gerekli olan her şeyi gecikme olmaksızın yapıyoruz. Bu sorumluluğu dikkatle ve dirayetle taşıyoruz. Herkesin aynı hassasiyet içinde olması gerektiğine inanıyoruz. Bu ülkenin istikrarını, iç huzurunu, üretim dinamizmini, kalkınma heyecanın bu geminin içinde olan herkes için ortak ve hayatı bir sorumluluk olarak görüyoruz. İnşallah deniz ne kadar dalgalı olursa olsun biz bu gemiyi güvenli şekilde o güvenli limana ulaştıracağız. Bu konuda hiçbir endişemiz, kaygımız yok. Birileri zorla bize `böyle bir endişe var` diye kabul ettirmeye çalışıyor. Bizler böyle bir endişenin olmaması için her tedbiri aldık, alıyoruz. Böyle krizleri yaşayarak, bu krizlerden ders çıkarma adına akılcı, disiplinli adımlar atarak bu noktaya geldik. Dalgalı denizde yol alma az da olsa bir tecrübemiz var. Sadece hükümet olarak bizim değil özel sektöründe böyle bir tecrübesi var. Türkiye`nin ekonomik olarak bu süreçten sapasağlam çıkacağına ve kriz yorgunu küresel ekonomik tabloda dinamizmi ile çok önemli roller oynayacağına inanıyorum."
