TBMM Genel Kurulunda gündem dışı konuşmaların ilkini ?Türkiye?de Üniversiteler ve Bilim Politikası? konusunda MHP Osmaniye Milletvekili Doç. Dr. Ruhi Ersoy yaptı.
Ersoy konuşmasında Nobel Ödüllü Prof.Dr.Aziz Sancar üzerinden ülkemizdeki ?üniversite? kavramı üzerinden öz eleştiri yaparak Aziz Sancar gibi Türk Bilim İnsanlarının yine Türk Üniversitelerinden çıkmasını sağlayacak imkanların sağlanması hususuna dikkat çekti. Sonrasında Türkiye?deki Üniversite ve Bilim Politikalarına değindi. Aziz Sancar hocanın Türklük vurgusu ve milli duruşuna da değinen Ersoy, Türk insanının azmettiği takdirde neleri başarabileceğinin altını çizdi. İşte Ersoy?un konuşmasının tam metni:
?Prof.Dr.Aziz Sancar`ın 2015 Nobel Kimya Ödülü`nü kazanması ulusal anlamda bizim için çok önemli bir gelişmedir. Aynı zamanda bu ödül bizim bir takım sorgulamaları yapmamızı da zaruret haline getirmiştir. Ödülü alan bir Türk Bilim adamı fakat ödülün gittiği üniversite Amerikan Üniversitesi! Bu durum bize ?üniversite? kavramını tekrar düşünmeye sevk etmiştir. Neden bir Türk bilim adamı Türk üniversitesinde değil de Amerikan Üniversitesinde bu imkânı bulabilmektedir?
Türkiye`nin stratejik hedefleri belirlenmiş kısa, orta, uzun vadeli seçenekleri olan bir bilim ve yükseköğretim politikasına olan ihtiyacı gecikmiş ve ertelenemez bir hal almıştır. Bu planlama yapılmadığı için yükseköğretime tahsis edilen kıt kaynaklar etkin ve rasyonel olarak kullanılma imkânı bulamamaktadır.
Ülkenin ciddi bir insan gücü planlaması ve bu plana bağlı olarak yükseköğretim politikasının yapılandırılmasına ihtiyaç vardır. Artık nicelik kadar niteliğe de odaklanılmalıdır. Maalesef bugün doktoralı insan sayısı bakımından OECD ülkeleri arasında sonuncu sıradayız.
Bilginin ve kültürün öğrenildiği, sorgulandığı, üretildiği, formüle edildiği ve nihai olarak ilgili alanlarda üretime aktarıldığı üniversite modeli olmadan bilimsel anlamda dünyada söz sahibi olamayız.
Üniversite kurmaktan önce üniversite felsefesi, bilimden önce bilim felsefesi, sanattan önce sanat felsefesi yerleştirilmediği sürece; hakiki anlamda bir Türk Üniversitesinden bahsetmek zor olacak. Üniversite, bilim ve sanat felsefemiz henüz tam anlamıyla oluşmadığı için üniversite sayımız kaç olursa olsun, bunların felsefi anlamda bir üniversite olduğu da kuşkulu olacaktır.
Bahsettiğimiz temel uygulamalar hayata geçirildiğinde, yeni Aziz Sancarlar Türk Eğitim Sistemi içerisinden de çıkacaktır. Bu anlamda değerli hocamızı şahsım, Osmaniyeli hemşehrilerim ve Milliyetçi Hareket Partisi grubu adına tebrik ediyor, sağlık ve huzur içinde daha nice bilimsel çalışmalara imza atmasını temenni ediyorum.
Aziz Sancar Hocamız bize sadece Nobel ödülü alarak gurur yaşatmadı. Aynı zamanda biyografisi ve ödül sürecindeki ders niteliğindeki açıklamaları ile de Türk Milleti?nin ne kadar büyük ve güçlü bir aile olduğunu gösterdi.
Aziz Sancar hocamız iç ve dış tehditlerin, terörün ülkeyi kaosa dönüştürücü eylemlerinin arttığı bugünlerde hem milletimize hem de TBMM?ye ışık tutmuştur. Yurttaşlık hukuku ve bilincinin ne demek olduğunu bilmeyenlere, anlamak istemeyenlere duruşu, tavrı ve sözleriyle tekrar hatırlatmıştır.
Etnik kimlik tanımlaması üzerinden kendisine yöneltilen kasıtlı sorulara verdiği anlam yüklü cevaplarla Batı Dünyasına da Irkçı önyargılardan tanımlama yapılmaması konusunda yine ders vermiştir.
Öte yandan Aziz Sancar Hocamızın gerçek anlamda yerli, şuurlu, milli ve evrensel duruşu; şahsı üzerinden bir folklor ve siyasal etnisite çıkarmaya çalışan, anlı şanlı Bremen mızıkacıları medya mahfillerini ve bir takım çevreleri yaya bırakmıştır.
Aziz Sancar hoca, kendisini Cumhuriyetin kazanımlarının bir eseri olarak görür. Başarısının arkasında Cumhuriyetin vatandaşlık hukuku temeline dayanan fırsat eşitliği sunan özelliğinin olduğuna dikkat çeker. Bu vesile ile 19 Mayıs da Anıtkabir?e, ATA?mızın huzuruna ödülüyle çıkacağını söyleyerek Cumhuriyet ve Atatürk?ün önemi konusunda anlamlı bir mesaj vermiştir.
Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey, bugünkü grup konuşmasında Aziz Sancar Bey?i tebrik etmiş, onu ; ?Türklüğü ile iftihar eden, değerleriyle bütünleşen, milletperver, kökünü ve geçmişini unutmamış, dünyaya mâl olmuş, insanlığa örnek teşkil etmiş bir vatan kahramanı? olarak tanımlamıştır.
Ülkemize değer katmış bilim ve sanat insanları hangi görüşten olursa olsunlar bizim iftihar vesilemizdir.
Onlar Türk Milleti?nin azmettiği takdirde neleri başarabileceğinin sembolleridir.
Aziz Sancar ise ufkumuzda parlayan bir yıldız olmuştur..