Adil Coşkuner- Yazıyor Aşk, sevgi, eşitlik, özgürlük, mutluluk, güzellik, sağlık, cesaret, sadakat, zenginlik, iyilik, barış, huzur, dayanışma, adalet, başarı gibi ne kadar iyi ve güzel temenniler varsa hepsini ardı ardına sıralayarak bu kavramlarla ve Erzin?imizle alay edercesine termik santral kurmak isteyen yüklenici firmalar ilçe de yayın yapan gazetelere önemli günlerde ve yeni yılbaşında kutlama tam sayfa ilanıyla pembe hayaller içeren yayınlar yaptırıyorlar. Sakın ola ki bana, bak firmalar ne güzel kavramlarla bizi tebrik etmişler demeyin. Bu bir aldatmaca ve kandırmacadır. Erzin ve dörtyol halkını bunlar saf mı zannediyorlar da böyle yapıyorlar. Elbette ki Dörtyolve Erzinli saf değildir. Onların ağızlarının hareketinden ne diyeceğini de bilir. Ama Erzin?li kural kaide bildiğinden onların bu temennisini anlar ve anlamazlıktan gelir. Erzin kültür seviyesi, hayat tecrübesi yüksek olan ender toplumlardan biridir. O nedenle Dörtyol ve Erzinliyle alay etmek, onu ahmak yerine koymak, affedersiniz Erzinliyle dalga geçmek her babayiğidin karı değildir. Çünkü Dörtyol ve Erzinli daha son sözünü söylemedi. O güzel görünen temenninin satır aralarını, satır aralarında verilen mesajları ben sizlere kısaca anlatayım.Siz zaten biliyorsunuz da, birde benden dinlemiş olun.,bunlar kısaca şunu diyorlar. Sizin yaşadığınız bu bölge havasıyla, suyuyla, tarihi ve tabii dokusuyla çok güzel. Bu güzellikler sizlere fazla. Aslında bu güzelliklerin asıl sahibi biz olmalıydık. Ama her ne hikmetse, bu güzellikleri sizlere kaptırmışız. Şimdi bu güzellikleri sizden alıp, yılbaşı dileklerimizde kullandığımız kavramlarla sizlerle ninnileşip uyutacağız. Siz bu güzel dilek ve düşüncelerle, aman bana ne zararı var diye düşünüp mışıl, mışıl uyurken, biz bir karabasan gibi termik santrallerimizle üzerinize çökeceğiz. Bir anda karabulutlar kaplayacak etrafınızı. Yağmur, fırtına, kar, boran, hortum olup üzerinize üşüşeceğiz. Sizler daha ne olduğunu anlamadan, uyku mahmurluğu içinde kıvranırken, biz o güzelliklerin hepsini elinizden alacağız. Bu güzellikleri cehenneme çevirip, sizlere geri döndüreceğiz. Bizim olmayan hiçbir güzelliği sizlere yar etmeyiz. Bu bölgeye kuracağımız doğal gazlı ve kömürlü termik santraller, sizlerin üzerine asit olarak, zehir olarak yağacak. Önce verimli arazileriniz deki narenciyeler özelliğini kaybederek, verimsizleşecek. Sonra 1. sınıf dediğiniz tarım arazileriniz çoraklaşacak. Ardından soluduğunuz zehirli hava sizleri kanser ve astım hastası yapacak. Nesliniz kuruyacak. Buralardan göçmek için bizlerden yardım isteyeceksiniz, ama biz size sadece güleceğiz. Biz bu tesisleri kurarken aklınız neredeydi diye güleceğiz. Size dilenen mutluluk, sevgi, aşk, özgürlük, adalet, güzellik, sağlık gibi kavramların üzerine biz oturacağız. Nasıl olsa sizler bu değerlerin kıymetini bilemediniz. Nemelazımcılık içinde üç beş kuruşa tamah edip bizlere methiyeler dizdiniz. Biz kapitalizmin, liberalizmin, sermayenin temsilcileriyiz. Biz insanları aldatır, kandırır ellerindeki avuçlarındakileri alırız. Çevremizi ve yakınlarımızı mutlu ve bahtiyar ederiz. Kendi mutluluğumuzu temin etmek için, yıkmayacağımız ocak söndürmeyeceğimiz mutluluk, yok etmeyeceğimiz sağlık yoktur. Bu nedenle sizlerin sağlığı mutluluğu geliri gideri tarımı arazisi hepsi bizimdir. Bu konuda bizde vicdan merhamet bulamazsınız. Bulunsa zaten bu güzelim ovayı, bu güzelim denizi yok etme pahasına sizleri kandırmaya kalkmazdık. Bir yerde güzellik varsa bizimdir. Bizim değilse onu hiç kimseye yar etmeyiz. Diyorlar. Ey benim yiğit vefakâr, cefakar, cesur yarınının endişesini yüreğinde duyan Erzinlim, hal bu, durum bu, ben sizlere mesajı ilettim, gerisi size kalmış.
