MERSİN - Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (MESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer, yeni açılan her 10 firmanın 6`sının yıl içinde kapısına kilit vurmak zorunda kaldığını söyledi. Dinçer, zor durumda ayakta kalan işletme sahiplerininse kendisine; "İflas etti" dedirttirmemek için her türlü riski göze alarak, işyerinin bekçiliğini yaptığını iddia etti.Esnafın uzun süredir kriz yaşadığını ve bu durumun son yaşanan global krizle birlikte durumu daha da kötüleştirdiğini ifade eden Talat Dinçer, 2006 yılının son döneminden bu yana ekonomik anlamda çok ciddi sorun ve sıkınlar yaşadıklarını anlattı. Dinçer, "Biz global krizi daha o dönemlerde hissetmiştir. Piyasalarda yaşanan daralmanın yanında satışlardaki gerileme bunun en önemli göstergesiydi. Bu durumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`na aktardık. Bugün yaşananları o dönemde söylediğimiz zaman herkes bize karşı çıkıyordu. `Kriz bizi etkilemez` diyorlardı ama gerçeğin hiçte görüldüğü ve dile getirildiği gibi olmadığı ortaya çıktı. Finans sektöründe başlayan ve tüm dünyayı kasıp kavuran kiriz, Türkiye`yi de etkilendi. Bugün gelinen noktada krizden en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye de yer alıyor" dedi.Küçük ve ortaboy ölçekli işletmelerin en ufak bir dalgalanmadan dahi etkilendiğinin altını çizen Dinçer, buna rağmen esnafı krize hazırlayacak girişimlerin yapılmadığını, bunun yanında gerekli tedbirlerin de alınmadığını iddia etti. Alınan önlem paketlerinde esnaf ve sanatkarların adının dahi olmadığını vurgulayan Dinçer, bu durumun doğal bir sonucu olarak da kendi kaderleriyle baş başa kaldıklarını, global krizin de kendilerine adeta çarpıp geçtiğini ve kepenk kapatan esnaf sayısının da her geçen gün arttığını dile getirdi. Krizin olumsuz etkilerini en çok hisseden kesimin; küçük esnaf olduğunu kaydeden Talat Dinçer, esnaf ve sanatkarların bir toplumun dinamiği bir başka ifadesiyle de atar damarı olduğunu, ancak buna rağmen krizden en çok etkilenen kesimin de yine küçük esnaf olduğunu söyledi. Dinçer, "Bugün Türkiye`de resmi rakamlara göre 2 milyon esnaf ve sanatkar var. Her esnaf ve sanatkarın yanında en az 2 kişi çalıştırdığı göz önüne alındığında 4 milyon gibi çok büyük bir rakam ortaya çıkar. Bu da gösteriyor ki ülkedeki istihdamı dengeleyen tek gücün esnaf ve sanatkardır. Mersin`e baktığımız zaman kentte şu anda 60 bin esnaf ve sanatkar faaliyet gösteriyor. Her işletmede en az 1 kişi çalışsa bu 60 bin kişilik istihdamı ifade eder. Bu çok büyük bir rakam. Bu ihtiyaca hangi fabrika cevap verebilir? Bunların hepsini yok ederseniz, bunca insan nerede çalışacak? Geçimini nasıl sağlayacak?" diye sordu. Esnaf ve sanatkarın ekonomide kilit noktada yer aldığı gerçeğini tüm dünya ülkelerinin kabullenmesine ve bu kapsamda çalışmalarda bulunmasına karşın, aynı durumun Türkiye için söylenemeyeceğini belirten Dinçer, esnafın belirli bir bölgede kümelenmediği ve dağınık bulunduğu için ülkedeki istihdamın; `gizli istihdam` olduğunu ve bu durumun farkına varılarak, bir an önce harekete geçilmesini istedi.Mersin`de yılda ortalama 5 bin esnafın kapısına kilit vurduğu bilgisini de veren Dinçer, bununda çok ciddi bir sorun olduğunun altını çizerek, "5 bin işyerini kapanması aynı zamanda işsizliğin de artması anlamına gelir. İşletme sahibi ve yanında en az 2 kişiyi çalıştırdığını, her bir çalışanın da en az 4 kişilik bir aileyi geçirdiğini hesaba katarsak bu 60 bin rakamına denk düşer. Biz, felaket tellallığı yapmak istemiyoruz ama şu anda gerçek bu ve biz de gerçeklerle yüzleşmek zorundayız. Bu durumun önüne geçilebilmesi noktasında çok küçük ama etkili tedbirler alınabilirdi ancak bu yönde bir adım atılmadı. Küçük esnaf ve sanatkarların ayakta durabilmesi için en azından destek verilebilirdi. Örneğin enerjide bize kolaylık sağlanıp, işçilik ücretleri konusunda üzerimizdeki ağır yük hafifletilebilirdi. Tüm bunlar da kriz döneminde yeniden ayağa kalkıp, silkelenmek için yapılabilirdi ama ne yazık ki yapılmadı" diye konuştu.Otomotiv sektöründe uygulanan KDV ve ÖTV indirimine benzer bir uygulamanın geçici bir süre için esnaf ve sanatkarlar için de uygulanabileceğini savunan Dinçer, yapılacak vergi indirimin yanında sosyal güvenlikte oranların aşağıya çekilip, gerekli desteklerin verilmesi halinde esnafın kapısına kilit vurmak zorunda kalmayacağını ve istihdama katkı sunmaya devam edeceğini dile getirdi. Kepenk kapatan esnaf sayısının her yıl, bir önceki yıla göre artış gösterdiğini belirten Dinçer, 2001 krizinin ardından Türkiye`de çok çalkantılı geçtiğini ve bu durumun insanları belirsizliğe sürüklediğini hatırlatarak, söz konusu sürecin kolay atlatılmadığını ve bu durumun etkisinin bugün hala kendisini gösterdiği bir süreçte, ikinci bir krizin yaşanmasının insanları çok zor durumda bıraktığını dile getirdi.Dinçer, bugün yılda ortalama 100 işletme açılırken buna karşılık 60 işletmenin de kapandığına dikkat çekerek, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Eskiden açılan ve kapanan işletmeler arasındaki denge çok farklıydı. Eğer 100 işletme açılırsa bunun en fazla 20`si kapanırdı. Ancak bugün yeni açılan her 10 firmadan 6`sı kapısına kilit vurmak zorunda kalıyor. Ayakta kalmaya çalışan firmalarınsa sürekliliği yok. İnsanlar çaresiz ve umutsuz. İşyeri açabilmek önemli değil, asıl önemli olan bunu sürekli kılabilmek. İnsanlar çok zor durumda ve işler hiçte iyiye gitmiyor. Bugün dükkanını kapatmak zorunda kalan birçok insan var. Buna rağmen birçoğu kendisine; `iflas etti` dedirttirmemek için işyerlerinin adeta bekçiliğini yapıyor. Bu durumu bir onur meselesi haline getirip, yaşananlar karşısında direnmeye çalışıyor ."