Gündem ne kadar hızlı değişiyor. Gündemi boş verin günlere bile yetişmek mümkün olmuyor. Mesela kadınlar günüyle ilgili ?Kadınlar Günüymüş!? başlıklı bir yazı iyi giderdi. Daha sonra hemen arkasından ?Tıp Bayramı? fena olmazdı. Ama yazamadım.Öncelikle Askeri Liselerle ilgili yazımın 16 Mart tarihine kadar köşemde kalması iyi olur diye düşündüm. Malum müracaatlar 16 Mart?a kadar devam ediyordu. Daha sonra da örnek olabilecek başarılı bir Türk Kadını araştırması yapayım derken Faika(*) Öğretmenle ilgili bilgileri okudum.Faika Öğretmen ( Zeliha Faika Ünlüer 1894?1981) 10 yıl Osmanlı, 30 yıl Cumhuriyet döneminde olmak üzere 40 yıl Türk Milli Eğitimine hizmet etmiş bir öğretmendir. Tekrar yazayım mı? Faika öğretmen 1912?1952 yılları arasında Erzurum Kız İlk Mektebi Başöğretmenliğini yapmıştır. Üstün, başarılı, anlamına gelen Faika ismi kendisine çalışkanlığından dolayı bir öğretmeni tarafından verilmiştir.Şimdi aklınıza ne sorular geliyordur! En basitinden tamam anlaşıldı. Faika Öğretmen diye birisi var imiş! Var imiş de, örnek olacak ne yapmış bu kişi? Türk Kadınına örnek olacak hangi davranışta bulunmuş? Şimdi sıkı durun!Faika Öğretmen, Millî Mücadele yıllarında Erzurum`da Ulusal/Millî bilinç heyecanının okulda ve toplumda canlı tutulması için önemli çabalar harcamış. Malum Milli Düşünce emperyalizmin panzehiridir. Sadece Milli Şuur değil ayrıca vatanı düşmandan kurtarma amacının da okulda ve toplumda yer alması için çok çalışmış.Yaptığı faaliyetlere somut bir örnek; 1919 yılı sonbaharında Erzurumlu Kadınları toplayıp konuşmalar yapmış. Düşmanın işgal ve zulümlerini kınamışlar. Sadrazama, İçişleri Bakanına, işgalci Devletlerin temsilcilerine ve ABD yetkililerine telgraflar çekerek Türkiye`ye karşı girişilen işgal ve zulümleri protesto etmişler. Bu telgraflarda, "medeniyetin vahşeti kaldırması beklenirken" Batılıların Türklere karşı yok etme politikasına giriştikleri vurgulanmış.Özetle Türkleri yok etmeye çalışan Batının Galip Devletlerine karşı Faika öğretmen önderliğindeki Erzurumlu kadınlar ?Dilsiz Şeytan? olmak istememişler. Kurtuluş savaşına ellerinden geldiğince destek vermişlerdir. Şimdi gel de kahrolma! Niçin mi? Osmanlının son yıllarında yetişen Milli Şuura sahip bir kadın öğretmene bakın! Bir de Cumhuriyet döneminde yetişen kadın öğretmenlerimize! Mukayese yapmayı sizlere bırakıyorum.Aslında günümüz Türk Kadınları, Kadın Öğretmenler ve günümüz Türkiye?sinin, yukarıda yazılanlarla ne alakası var bende anlayamadım! Siz anlayabildiniz mi? Yine ne alakası var ise, yazımızı İstiklal Marşı Şairimizin sözleriyle bitirelim.?Ey koca şark, ey ebedi meskenet*,Sen de kımıldanmaya bir niyet et.Korkuyorum garbın elinden yarın,Kalmayacak çekmediğin melanet.?*Kaynak; Prof. Dr. Yahya Akyüz?ün makaleleri *Meskenet; Miskinlik, beceriksizlik; Yoksulluk, fakirlik (www.tdk.gov.tr)