TEKİRDAĞ - `Çocuklar Duymasın` adlı televizyon dizisinin `Fıs fıs İsmail` karakteri İsmail Yağcı, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf`a, "Çalışan eşlerden, erkeklerden çalışmayan bayanlara ev hanımlarına bir pirim kesmek, onları sigortalı yapmanın bu ülkeye en büyük iyilik olacağına inanıyorum" dedi.Çocuklar Duymasın dizisinin `Fıs fıs İsmail` lakaplı oyuncusu Süleyman Yağcı, Tekirdağ ilçesi Malkara Belediyesi bünyesinde kurulan Toplumsal Gelişim Merkezi`nin (TOGEM)` Murat Erbay İlköğretim Okulu Anasınıfı ile hayırsever işadamı Ali İbrahimoğlu tarafından yaptırılan İrfan Macar İlköğretim Okulu Anasınıfı`nın açılış törenlerine katıldı. Süleyman Yağcı, anasınıfının önemini hakkında yaptığı konuşmasında, ``Toplumumuzun uygar seviyelere çıkması için atılması gereken ilk adımlardan biri, okul öncesi eğitimdir. Çocuk bu yaşta ahlakı ve bilgisi daha yüksek seviyelere çıkacağına şüphemiz yoktur" dedi.Yağcı, Malkara İlçe Belediye Başkanı Birol Kaya`nın Kadından ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaftan huzur evi isteğine şöyle cevap verdi:"Ben her yerde huzur evlerin olmasına talibim ama o huzur evlerinin boş kalmasını, viran kalmasını diliyorum. Bizler en büyük huzuru çocuklarımızın, yuvamızın ailemizin yanında bulacağımıza inanıyorum. Hiçbir anne ve baba hiçbir huzur evinde mutlu olmayacaktır. Onlardan ayrı yaşamayın. Biz gidiyoruz ağlıyoruz çok acılar çekiyoruz. Huzur evi değil ama, çok önemli bir şey benim için* Çalışan eşlerden, erkeklerden çalışmayan bayanlara ev hanımlarına bir pirim kesmek, onları sigortalı yapmanın bu ülkeye en büyük iyilik olacağına inanıyorum."Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Yağcı`nın bu talebi üzerine, "Değerli sanatçımız çok güzel söyledi. Elbette huzur evlerini özendirmiyoruz, ayrıca bakacak kimsesi kalmayan ve kendi ayakları üzerinde duramayan yaşlılarımızı, sosyal bir devlet olmanın gereği ve ilkesi olarak elbette kanatlarımızın altına almak zorundayız. Ama ideal olanı değerler aktarımının en yoğun ve en doğru yaşanan yer aile kurumudur. Aile kurumu içerisinde buda ananeler, babaanneler, dedeler ve torunlar arasında yaşanarak ve yaşatarak öğrenilir. Arzu edilen, ideal olanı budur" diye konuştu.
