ANTALYA (AA) - BEKİR BEKTAŞ - Uluslararası Helal Turizm Derneği Genel Sekreteri Emrullah Turhan, Türkiye Akreditasyon Kurumunca akredite edilen "helal" belgeli firmaların, gıda, turizm ve hizmet sektörü gibi alanlarda güven verdiğini belirtti.
Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkelerde dini inançtan kaynaklanan hassasiyet, tüm sektörlerde "helal belgelendirme" standartlarını öne çıkardı. Bu alandaki pazarın büyüklüğü bazı Avrupa ülkelerinin de aralarında bulunduğu birçok ülkeyi standartları onaylayan akreditasyon çalışmasına sevk etti.
Böylesine önemli bir küresel talebi karşılamak için harekete geçen ülkelerde "akredite" onayı verilen kurumlar faaliyete başladı.
Bu alanda çalışan Türkiye de dünya "helal belgelendirme" pazarında söz sahibi ülke konumuna geldi. Başlatılan girişimlerle kısa sürede Müslümanların yaşadığı geniş bir coğrafyada kendisini kabul ettiren Türkiye, İslam Ülkeleri Standardlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) standartları uyarınca akreditasyon yapabilen ülke oldu.
Uluslararası Helal Turizm Derneği Genel Sekreteri Emrullah Ahmet Turhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada hızla artan Müslüman nüfusun "helal" pazarını da geleceğin en büyük pazarları arasına soktuğunu söyledi.
Bu noktada "helal belgeli" ürün ve hizmetlerin öne çıktığına dikkati çeken Turhan, gıdadan konaklama hizmetlerine kadar geniş bir alanda helal belgesi verilebildiğini ifade etti.
Bu belgeyi dünyanın birçok ülkesinde yüzlerce kuruluşun vermekte olduğunu dile getiren Turhan, bu durumun da bazı "güven" sorunlarına neden olduğuna işaret etti.
- "Türkiye'nin güvenilirliği kabul gördü"
Türkiye'de, helal belgesi veren kuruluşların denetlenmesi ve akredite edilmesi için Helal Akreditasyon Kurumu kurulduğunu hatırlatan Turhan, "Bu kurum, helal belgesi veren kuruluşları belge vermeye yetkili olduklarına dair akredite ediyor. Şu ana kadar 6 firmayı akredite etti. Başka başvuruların da değerlendirme süreci sürüyor." diye konuştu.
Turhan, Türkiye Helal Akreditasyon Kurumunun sadece Türkiye değil, dünya Müslümanları için de önemli olduğuna işaret ederek, bu kurumunun "helal pazar" diye adlandırılan alanda ticari faaliyeti bulunan ve hizmet alan tüm tarafların duyduğu yetkisiz belgelendirme endişesini giderdiğini kaydetti.
Bazı Müslüman ülkelerin Müslüman olmayan ülkelerde kurulan akreditasyon kuruluşlarını bile pazardan pay almak amacıyla onayladığını savunan Turhan, ekonomik güç kaygısı ve ticari kazanç hırsı gibi nedenlerle belgelendirmelerin suistimal edilebildiğini iddia etti.
- "Türkiye hem arz hem de talepte önemli bir noktada"
Türkiye'nin bu alanda çok iyi bir noktada olduğunu belirten Turhan, şunları kaydetti:
"Türkiye hem arz hem de talepte helal sektöründe çok önemli bir noktada bulunuyor. Tam anlamıyla helal olan ürünleri ya da hizmetleri üretmekte ve bu ürünleri talepte, dünyada başı çeken ülkeler arasında yer alıyoruz. Helal belgesini itibarsızlaştırma üzerine oynanan oyunlara karşı tüm İslam dünyası olarak dikkatli olmalıyız. Özellikle Türkiye bu art niyetten dolayı hedef alınıyor. Türk helal turizm sektörü, Türkiye'de akredite edilmemiş kuruluşların verdiği belgelere şüpheyle yaklaşıyor."
Türkiye dışındaki akreditasyonları tercih etmediklerini söyleyen Turhan, "Çünkü biz helal turizm pazarında, sadece konaklama hizmetinde değil, aldığımız ham maddelerde de helal tercih ediyoruz. Ekmeğinden tutun et, tavuk ya da içecek gruplarına kadar helal belgeli olanlarını tercih ediyoruz. Bu belgeyi hangi kuruluşun verdiğine ve bu kuruluşun akredite olup olmadığına da bakıyoruz. Helal turizmde, hizmet tarafına da helal belgesi veren kuruluşların da yine Türkiye'de Helal Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilmiş olmasını çok önemsiyoruz." dedi.