İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, mülki idare amirlerine seslenerek, “Biz Bozkurt’a gittiğimizde orada bir petrol istasyonunun bahçesine koyduğumuz bir sandalyeden ibaretti. Yaklaşık herhalde bir 24 saat civarı koordinasyon merkezimiz oradaki bir sandalyeydi. Mühim olan mekanlar değil, mühim olan o işe gönül vermiş, işini bilen, organize olmuş bir kadro. Onun için şekil kurallarını bir tarafa bırakacağız” dedi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı, İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından başkanlığın konferans salonunda düzenlenen Mülki İdare Amirlerine Yönelik Eğitim Programı’na katıldı. Afet anlarında yapılması gerekenler hakkında bilgiler veren Çataklı, “Organize olmak da yönetim anlamında marifetlidir. Herkes de devlet yönetimine ilgi gösterir. Türkiye’de en küçük STK’lar bile gerektiğinde bu önemli konuları takip eder. Onun için iyi organize becerimiz bulunmakla birlikte afet anının bu organizasyonu zorlayacak bazı gelişmeleri olacaktır. Birincisi Afet bölgesindeki tüm arkadaşlar doğal olarak afetzedededir. Biz Kastamonu Bozkurt’ta sel, heyelan olayları olduğunda uzun süre kaymakamımız, belediye başkanımız kendi bulundukları evlerde mahsur kaldılar” değerlendirmesini yaptı.

“Doğru ekipte doğru kişilere görev vermek önemli”
Afet yönetiminde görev verilecek kişilerin öneminden bahseden Çataklı, şu cümlelere yer verdi:
“O stresi yaşadığı an çok da sağlıklı değerlendirme yapabilme imkanı bulunmayabilir. Bu durumda yapılabilecek en temel şey bu yönetici arkadaşlarımızı oluşturacağınız, afet yönetiminde görev vereceğimiz arkadaşlarımızın olabildiğince seri şekilde afetzedelerden ayıklanmış olmasını temin etmeniz lazım. Ekibinizin de sağlıklı ve olabildiğince seri olarak oluşturulması bu anlamda önem arz edecek. Bunu seri şekilde yapabilmek için de zaten kendi kadronuzun tamamını iyi tanıyor olmanız lazım. Çok basit bir iş bile tıkandığı zaman hepsini etkiler, arkaya doğru zincirleme trafik kazasına yol açarsınız. Onun için doğru ekibi doğru kişilere görev vermek suretiyle oluşturmak, olabildiğince hızlı oluşturmak önemli.”

“Bozkurt’ta koordinasyon merkezimiz petrol istasyonundaki bir sandalyeydi”
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde yaşanan sel felaketindeki koordinasyon merkezinin bir sandalye olduğuna vurgu yapan Çataklı, o anı şöyle hatırlattı:
“Biz Bozkurt’a gittiğimizde orada bir petrol istasyonunun bahçesine koyduğumuz bir sandalyeden ibaretti. Yaklaşık herhalde bir 24 saat civarı koordinasyon merkezimiz oradaki bir sandalyeydi. Mühim olan mekanlar değil, mühim olan o işe gönül vermiş, işini bilen, organize olmuş bir kadro. Onun için şekil kurallarını bir tarafa bırakacağız. Bu anlamda yazılı talimatlar ve benzerleri de dahil olmak üzere ağzınızdan çıkan her şeyin bir emir, talimat olduğu gerçeğini bütün arkadaşlarınızı bu anlamda sevk ve idare edeceksiniz.”

“Bizim insanımız acil bir durumda yanında devleti görmek, hissetmek ister”
Mülki İdare Amirlerine afet anında vatandaş ile kurmaları gereken iletişimin önemine değinen Çataklı, “Bizim insanımızın fıtratında, yapısında acil bir durumla karşı karşıya kaldığında bir selde bir depremde bir defa devleti yanında görmek, hissetmek ister. Devlet, vatandaşın gözünde ihtiyaç duyduğunda karşısında muhatap olarak göreceği kişi, kurumdur. Bir vatandaşla irtibat ve danışma birimi oluşturmanız lazım. Oraya gerekli ekipmanı, personeli de koyarak vatandaşın sağlıklı iletişim kurmasını, sorunlarını, sıkıntılarını anlatacağı, ileteceği bir adres olmasını, görmesini sağlamanız lazım” diye konuştu.
15 Kasım’da başlayan Mülki İdare Amirlerine Yönelik Eğitim Programı, 19 Kasım günü sona erecek.