Etraf ilçe, il hatta yurt dışında yerleşim yerleri analiz edildiğinde başta yerleşim birimi olarak plan ve proje, ulaşım, o kentin etnik yapısı, gelir kaynakları, istihdam sahaları, okur-yazar durumu, tarihi ve coğrafi özelliklerinden tutun, sosyal ve kültürel alanlardaki gelişmeler, örf, adet, ananelere kadar o şehirle özleşteştiğini görmekte, kendi doğup büyüdüğümüz bölge ile karşılaştırdığımızda da açık bir şekilde farklılığının hissine varmaktayız. Onun içindir ki okuyan mı, gezen mi daha iyi bilir dendiğinde,elbette gezen daha iyi bilir diyoruz. Mutlu olduğumuz bir konu, ilçemiz açısından her ne kadar istihdam alanları zayıf, ağırlık çiftçilikle biraz da hayvancılıkla geçinen kesim haricinde, ulaşım olarak biraz köşede kalmamız, yer altı ve yer üstü kaynaklarımızın neredeyse yok denecek kadar az olması, bölge olarak gelir seviyesinin düşük olması, geçmişten beri gelen çarpık bir yapılanma, Karatepe ve Ala cami haricinde tarihi ve kültürel bir mirasımızın olmaması daha doğrusu oraların da kıymetini bilemememiz, işlenen suçlarda geçmişe oranla biraz daha artışın olması maneviyatımızın gün geçtikçe azalması ve bunun gibi birçok dezavantajların olmasına rağmen, okur-yazar oranımızın ülke genelinde ilk sıralarda olması ilçe olarak eğitim ve öğretimde bir lokomotif gibi Osmaniye ilini de peşimize takarak, başarıyı istikrarla kanıtlamamız, üniversiteyi kazanan gençlerimizin ve ülkemize her alanda yön verecek değerlerimizin gün geçtikçe artması, az da olsa bazı kesimlerin ve kurumlarımızın projeler ürettikleri, gençlerimize ve ilçemize sahip çıkmaya çalışmaları, KADİRLİ İÇİN BİZ DE VARIZ demelerini en büyük tesellimiz ve gurur kaynağımız olarak görüyoruz. Peki yetiyor mu..?İşte burada maalesef diyoruz,geçtiğimiz günlerde Şenmar AVM?nin toplantı salonunda bir grup iş adamı ve bir kurum müdürünün sporda nasıl başarılı olunur,ilçemizi nasıl en iyi tanıtır,gençlerimizi nasıl kötü alışkanlıklardan kurtarır,nasıl sahip çıkarız diyerek maddi manevi destek verip? Kadirli için biz de varız? dediklerine şahitlik edip ötesinde ilçenin siyasetçilerini,sivil toplum kuruluşu temsilcilerini ve ilgili yetkililere de sitemlerini dile getirdiklerini gördük.HAKLILAR MI?..Elbette diyoruz,sen sahip çıkma,ben sahip çıkma,o sahip çıkmasın?Şu bilinmelidir ki birileri mutlaka sahip çıkacaktır,tabi ki kötü niyetle,ya esrar ve uyuşturucu partilerinde, ya içki, kumar masalarında ya hırsızlıkta ya da fuhuş ortamında?Ya da işin içinden çıkılamayarak cinnet ve intihar vakıalarında.Boşa demiyoruz?İşsizlik ,arkadaş ortamı,ilgisizlik,vurdum duymazlık ve aile içi şiddetin bu yaşananları tetiklediğini görüyoruz. İşte burada değerli yetkililerimizin ve ilgili kurumlarımızın da gereken özveriyi göstermelerini istiyoruz. Kolluk kuvvetleri işlenebilecek olan, işlenmiş ya da işlenmekte olan suçlara yasaların verdiği yetki çerçevesinde müdahale ederek, işlemlerin ardından savcılıklara, onlar da mahkemelere intikal ettirerek böylece yüce Türk yargısının gereğini yaptığını görüyoruz. Ancak ceza çözüm değil maalesef, önemli olan onları kazanmak değil midir? Sayın savcıların adliyelere intikal eden olaylarda soruşturma, kovuşturma derken mahkemelerden mahkemelere girdiğini görüyoruz. Ama onların işi sadece bu olmamalı? Oysaki insanlık suçu olan esrar, uyuşturucu bunun gibi tüm zararlı ve bağımlılık yapan maddeler, kadın ticareti, cinayet, tecavüz, işkence, gasp, intihar ve bunun gibi birçok olayları kokluk güçleri, sivil toplum örgütleri, psikologlar, din adamları, ilçenin ileri gelen yetkilileri ile bir araya gelip, bu olaylara neden olan sorunları ve bunların altında yatan nedenleri bulmak ve çözmek için seminerler verilip, geri dönüşüm projeleri üretilse daha iyi olmaz mı? Çünkü bu olaylarla her zaman karşılaşan ve birinci dereceden vakıf olan savcılarımız değil mi? Bunun hem insani hem vicdani hem de uhrevi bir görev olduğuna inanıyoruz. İşte değerli okurlar, yaşanabilir bir Kadirli istiyorsak, herkes elinden geleni yapmak zorunda? Bu amaç doğrultusunda, bir kent konseyi kuruldu. Sayın Tarhan iyi niyetli, bir şeyler yapmaya çalıştı. Çalış tay grupları oluştu. Güzel bir giriş yapıldı, ama maalesef koskoca bir FIS fıs? İnanın dışarılarda o kadar çok okumuş cevherlerimiz, bürokratlarımız, iş adamlarımız, ilim ve bilim adamlarımız, üst düzey yöneticilerimiz var ki çok azı haricinde doğup büyüdükleri, ekmeğini-suyunu içtikleri yerlere ne yazık ki vefa göstermiyorlar. Ama yıllar sonra emekli olup da, ya da cenazeleri geldiğinde işte bu defa da insanımız onlara vefa göstermiyor. Uzun zamandır bir bana necilik baş göstermiş gidiyor,sanki herkes halinden memnun gibi?Paralar yastık altında,adam rantının saltanatında ,bir yerden gelsin de nereden gelirse gelsin,herkesi demiyoruz ama koltuk makam derdi dersen bambaşka?Dombalak taklalar ha keza?Ölen ölür,kalan kalır,VAY BE..!Ne güzel değil mi?Esasen bunu da demişken,sayın başbakanın yerinde olsam bazı yasaları değiştirir,ülkesine,insanına,bölgesine faydalı olup da makamını dolduranları tatile göndermekten tutun,her türlü ödüle boğarken,halktan kopmuş,makam derdine düşmüş,yalakalık sanatını tutmuş bir de cilalatmış,hiçbir proje üretememiş,siyasiler önünde takla-dombalak cabacı,maalesef ulusal basından da takip ediyoruz,bazı yetkililerin tayinleri çıktığında çiçeklerle ve gözyaşı ile uğurlanırken, maalesef kimileri de ,o bölgenin ahalisi ya da çeşitli birimlerde çalışanlar o kişiden kurtulduk diye göbek atıp davul zurna çalanları mı ararsın, dansöz oynatıp,ziyafet çekenleri mi,hayrına sadaka verip mevlit okutanları mı ya da arkalarından teneke çalanları mı ararsın? VAY ANASINI BE ÇOK HAZİN BİR DURUM DEĞİL Mİ DEĞERLİ OKURLAR? Demek ki ne yaparsan elinle o gider seninle? Ama ne olursa olsun, devletimin memuru, amiri, müdürü makam verdiği kişiler bu durumlara düşmemeli. Esasen bir genelge yayınlanmalı, devletin kendilere verdikleri makamları bu durumlara düşürenleri tıngır tıngır tıngır diye arkalarından teneke çaldırmalı? Vatandaş için o bölgenin gelişimi için bu makamların hizmet için olduğunun idrakine varmalı, kişilerin gelip-geçici, makamların ise daimi olduğu bilinmeli daha iyi bir mevki ve makam için de asla takla atılmamalıdır. Takla değince siyasette bir büyüğümüzün sözü kulaklarımda çınladı:?Hanifi kardeş,bir gün eşimle evde kebap yapalım dedik.Elin artığı yedik-iştik kırıntılar ariye gitmesin,kebabın kokusu da bayağı yerlere gitmişti,bari püsü müsü faydalansın,bir de evde küçük bir fino var onlar yesin dedim?Balkona çıktım fino fino diye çağırdım ama bizim fino ortalarda yok.Tekrar çağırdım O DA NE..!İki ayaklı hem de gravatlı üç beş tane aynı fino gibi cev cev eden ,yuvarlanıp dombalak atan birilerini gördüm.Aman Allah?ım rüya mı görüyorum,yoksa öldüm mü de haberim yok başka bir alemde miyim ya da finolar mutasyona mı uğradı dedim kendi kendime?İçeri zor attım kendimi.Hanım hanım sende gördün mü,o da gülerek belki sen farkında değilsin ama ben alıştım onlara ondan şaşırmadım diyor bilmem anlatabildim mi Hanifi kardeş.Ondan sonra bu finolara bizde alıştık? diyor adamcağız. İşte değerli okurlar kimileri ne derdinde kimiler ne peşinde? Kadirli için insan için, insanlık için Allah için hizmet edenlerden Allah razı olsun diyoruz. İlçemizde eğitim ve öğretime katkılarından dolayı Bil tepe okullarına ve Serhat kolejine yavrularımıza güzel bir gelecek ve faydalı bir nesil yetiştirdikleri için, milli eğitim yetkililerine özellikle bazı okul müdürlerine, değerli öğretmenlerimize, özürlü ve engellileri rehabilitesi için uğraşan başta ram yetkililerine ve özel rehabilitasyon merkezlerine, gençlerimizi kötü alışkanlık ve boş zamanlardan kurtararak spora teşvik eden, sahip çıkan ve ilçemizi futbolda Bal ligi sayesinde çevre illere tanıtacak olan Kadirli sporun başkanından tüm yöneticilerine, ilçemizin aynası olan değerli basın mensuplarına, belediye başkanı Sayın Ömer Tarhan?a, gençlerimize istihdam sağlayan değerli esnaflarımıza ve iş adamlarımıza, birilerine fayda sağlamak için kurulmuş derneklerimize, bir türlü değerini ve kıymetini bilemediğimiz Kadirli için bir şans olan ünlü tarihçi Cezmi Yurtsever?e yürekten teşekkür ediyoruz.Sizlerinde gördüğünüz gibi Kadirlimizin geleceğini düşünerek kalkınması için akıllıca davranmaz,Kadirlimizin temelini oluşturan gençlerimize ,hastalarımıza,yaşlılarımıza,engellilerimize sahip çıkmaz, sosyal, kültürel,ekonomik eğitim alanında gereken desteği vermez bana necilik alır başını giderse KADİRLİ DEN NE KÖY OLUR NE DE KASABA, OLSA OLSA ANCAK TENEKE..! Diyor saygılar sunuyoruz. HANİFİ DÖRTGÖZ
