Koç:?CHP?ye sahip çıkın?

Koç:?CHP?ye sahip çıkın?

HABER MERKEZİ - Son günlerde CHP içinde yaşanan tartışmalar ve gelişmeler çerçevesinde görüşlerimi bir kez daha kamuoyu ile paylaşmayı görev sayıyorum.CHP?nin bir sosyal demokrat parti olarak toplumun emek ağırlıklı kesimi başta olmak üzere, tüm katmanları kucaklaması zaten bir siyaset gerçeğidir.Bu bağlamda CHP?nin; sosyal yaşam tercihi, inanç kavramı ne olursa olsun,her kesimin toplumsal refahtan hakça pay alabilmesi için politika üretmesi ve bunları siyasi bir programla ortaya koyması gerekmektedir. Toplumumuzun, etnik, dinsel, mezhepsel ayrımlara tabii tutulmasını, ortak ekonomik ve sosyal çıkarlarını savunarak engellemek zorundadır.Türkiye?de uzun bir süredir, 12 Eylül yönetimlerinin dayattığı çerçevede ve ABD?nin küresel hedefleri içinde belirli ayrılıklar körüklenerek siyaset şekillendirilmek isteniyor. AKP bu siyasetin taşeronluğu görevini insanlarımızın en kutsal alanına, inanç dünyalarına siyasetini sokarak oluşturmuştur ve istikrarlı bir şekilde de bu çizgisini sürdürmektedir.Bu amaçla zaman zaman toplumu gerecek girişimlerden kaçınmamış; uluslararası ve ulusal hukuk karşısında tıkanmış; ancak inanç sömürüsünü siyasette silah olarak kullanma olanağını elinde tutma gayretini sürdürmektedir.CHP?de parti yöneticileri tarafından halka açılma olarak sunulan son girişimler, AKP tarafından gerçekleştirilemeyen bazı taleplerin CHP üzerinden kapı açılarak meşrulaştırılmasının sağlanması projesidir. Bazı basın kuruluşları CHP?ni AKP? ye benzetmek için bu projeyi ısrarla desteklemektedirler. CHP aracılığı ile dinin ve inançların siyasete alet edilmeye çalışılması CHP?nin kuruluş felsefesi, ilkeleri ve savunduğu çizgi ile bağdaşmamaktadır.Özgür, eşit, gelişmiş ve kalkınmış kadın kavramı ile çelişen bir değerler sisteminin sosyal demokrat siyaset sahnesinde dekor olarak sunulması temel bir çelişkidir. Cumhuriyetin temel mücadelesi kadını; özgür, eşit ve üretken yurttaş konumuna yükseltme mücadelesidir.Geleneksel yaşam biçimini sürdüren insanlarımızın da bugünkü temel sorunları; işsizlik, geçim sıkıntısı ve yoksulluktur. Önümüzdeki süreçte tüm toplum bu sorunların altında ezilecektir. CHP?ye düşen görev, geleneksel yaşam biçimini çağdaşlaştırma süreci ile modernleşmeye yönlendirmek olmalıdır. Atatürk?ün çağdaşlaştırma projesi de zaten budur. Geleneksel yaşam biçimi aşılarak, çağdaş yaşam biçimine dönüştükçe siyasal bilinç düzeyi yükselecek ve temel sorunlar çözüm yoluna girecektir.CHP siyasetini bu temel sorunlarla mücadele edecek ve bunlara çözüm getirecek konularda geliştirmek ve halkla paylaşmak zorundadır. Asıl gerçek siyaset zemini budur ve Jakoben, elit suçlamalarının panzehiri de budur.Din ve inanç sömürüsünü AKP?nin tekelinden kurtarmak için CHP yöneticilerinin laikliği yeniden tanımlamaya ve yorumlamaya kalkışmaları çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Unutulmamalıdır ki, Laiklik karşıtı olan siyasetçiler ortamı uygun bulduklarında, TBMM Genel Kurulunda bile, 23 Nisan 2006?da olduğu gibi ?Laikliği yeniden tarif edelim? diye ortaya çıkabilmektedirler. Anayasamızın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddelerini, hiçbir siyasi partinin gözardı etmesi, esnetmesi ve çiğneyebilmesi mümkün değildir. Hiçbir siyasi parti ve hiçbir siyasetçi, bu konuda beklentisi olanlara vaat?te bulunamaz ve gelecek için CHP üzerinden umut veremez. CHP?nin bu güne kadar savunduğu Laiklik anlayışını değiştirmesi, bu amaçla laikliği yeniden tanımlaması ve yorumlaması için hiçbir sebep yoktur, olamaz. Bu konuda kompleks?e kapılmaya da gerek yoktur.CHP üst yönetimi kolaycılığa kaçarak, AKP ile yarışmaması gereken ve yarışamayacağı bir alanda kendi ilkelerine ve siyaset doğrularına ters düşmektedir.Aynı zamanda yaşadığımız sürükleniş karşısında CHP?yi güvence olarak gören ve görmek isteyen yurttaşlarımızda da son gelişmelerin derin bir kaygıya yol açtığı ortadadır.Önemli bir yerel seçim öncesinde CHP, toplumun önüne çağdaş bir sosyal demokrat parti, güven veren bir siyasi güç ve Türkiye? yi küreselleşme stratejilerine göre şekillendirmek isteyenlerin oyununu bozacak bir umut ve program partisi olarak çıkmak zorundadır.Unutulmamalıdır ki; CHP 1970?li yıllarda bugün ileri sürülen stratejilerle değil, üretim, emeğin kazanımları, insanca hakça bir düzen hedefi, demokratik haklar ve sosyal adalet temelindeki politikaları ile ve parti içi demokrasiyi uygulayarak toplumsal zeminde destek bulmuş ve başarılı olmuştu.CHP?lileri partilerine sahip çıkmaya çağırıyorum...



Güncel 25.10.2016 05:49:53 0

İlginizi Çekebilir

1

Isparta'da kalorifer kazanının patlaması sonucu yangın çıkan evdeki 3 kişi yaralandı

2

Mersin'de çikolata yedikten sonra rahatsızlanan 10 öğrenciden 7'si taburcu edildi

3

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Mersin'de konuştu:

4

"İyilik Korosu" Türkan Şoray ile Mersin'de aynı sahneyi paylaşacak

5

Hatay'da tır dorsesinde 220 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi

6

Bozyazı ilçesinde kamyonetle çarpışan motosikletin sürücüsü yaralandı

7

Dünya 9-17 Yaş Grupları Hızlı ve Yıldırım Satranç Şampiyonası Antalya'da başladı

8

Hatay'da Türk Kızılay ve Kore Kızılhaçından depremzede çocuklara etkinlik

9

Akdeniz'de görülen Hint-Pasifik kökenli oluklu yengeçler İskenderun'da inceleniyor

10

Kahramanmaraş'ta lise öğrencilerine Sahil Güvenlik Komutanlığı tanıtıldı