Kurtuluş Savaşı’nın Son Mehmetlerinin izi bulundu
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bulunan Son Kurşun Platformu’nun daveti üzerine ilçeye gelen Türkiye’nin tek Harp Coğrafyacısı Dr. Selim Erdoğan bölge tarihinin bilinmeyenlerini gün yüzüne çıkardı.
Kurtuluş Savaşı’nda düşmana son kurşunun atıldığı yer olarak bilinen Bandırma’da kurulan Son Kurşun Platformu Türkiye’nin tek Harp Coğrafyacısı Dr. Selim Erdoğan’ı ağırladı. Başta Bandırma olmak üzere bölgenin harp tarihi hakkında ilginç detayları gün yüzüne seren Erdoğan’ın araştırmalardan elde ettiği bu sonuçları Ekim ayında resmi olarak da paylaşacağı ifade edildi.
Son Kurşun Platformu’ndan konu ile ilgili yapılan açıklamada, "9 Eylül’de Türk Ordusu’nun İzmir’e girmesi İstiklâl Savaşı’nın sonuymuş gibi bir algı var. Oysa İzmir, hatta Bursa alındıktan sonra bile ay yıldızın gölgesinde can verenler vardı. 16 Eylül 1922 günü Bandırma, 17 Eylül’de Edincik’te yapılan muharebelerde olduğu gibi. İznik-Eskisehir kesimini savunan Yunan III. Kolordusu da kuzeye, Bursa yönüne çekilmiş, ancak 11.Tümen peşlerine düşen ’Deli Halit Paşa’dan kurtulamamıştır.
Sırada 3. ve 10. Yunan tümenleri vardır. İşte Kocaeli Grubu onları da Karacabey-Bandırma arasında yakalar. 16 Eylül 1922 öğle saatlerinde iki alaylı 18nci Tümen, Mürettep Süvari Tümeni ve Mürettep Müfreze’den ibaret kuvvetiyle bu iki Yunan tümenine taarruz eden ’Deli’ Halit Paşa çok zorlu muharebelerden sonra gece yarısı Bandırmaya girmeyi başarır. Dikmenbayırıtepe.
Yunan 10. Tümeni’nin can havliyle tutunmaya çalıştığı son mevzi hattı. Ve ’bitmiş bir savaşta’ şehit oldukları için kimsenin haberdar olmadığı 24ncü Alay’ın, 18’inci Hücum Taburu’nun aslanları... İstiklâl Savaşı 9 Eylül’de İzmir’de değil, 17 Eylül’de Bandırma’da bitmiştir. Bu son muharebeyi, atılan son kurşunu ve vatana eklenen son Mehmet’i unutmayın, unutturmayın...
Dün Karacabey-Bandırma arasında, Çakıllı sırtlarında 16 Eylül 1922 günü yaşanan muharebeleri anlatmıştım. Ve 17 Eylül 1922... 16 Eylül gecesi Dikmenbayırı da 18’inci Tümen’in eline geçince, Yunan 27. ve 30. Alaylarının Bandırma iskelesine doğru çekilmekten başka çaresi kalmamıştır. Ancak General Soumilas, ’Deli Halit Paşa (Kocaeli) Grubu’nun hızını alamayarak tepeden Bandırma’ya inmesinden çekindiğinden, alayları hızla Erdek iskelesine göndererek Bandırma’yı boşaltır. Tabii yakıp, yıkıp öldürerek. Oysa ’pert’ durumdaki 18’inci Tümen istirahate geçmiştir. Sabah 06.00’da Bandırma Limanı’nı boş, kenti sessiz gören Halit Paşa 18’inci Tümeni Erikli’ye gönderir. Harbin bittiğini düşünmektedir. Ancak az sonra uzaktan gelen silah sesleri ve köylüler Yunanların Erdek’ten çekilişlerini örtmek için Deliklibayır’ı tuttuğunu söylerler. Derhal Mürettep Müfreze (19’uncu ve 20’nci Hücum Taburları + İzmit Taburu + Yalova Gönüllüleri) Deliklibayır’a sevk edilir. 18’inci Tümen Erikli’den geri çağırılır. Müstakil 61’inci Alay’ın Edincik’e yetişmesi, 1 gün mesafedeki 1’inci Tümen’in de hızlanması emredilir. Batıda Edincik hattına yetişen 61’inci Alay’a Karabayır’a, Mürettep Müfreze’ye ise Deliklibayır’a taarruz emri verilir. Çok sarp bir arazide, savaş gemileri ve 4 bataryayla korunan 6 Yunan taburuna karşı 5 Türk taburu ve cılız bir topçu desteği... Taarruz saat 10.00’da başlar.
Destek kuvvetleri yoldadır ama zamanında yetişme şansları yoktur. Buna rağmen 61’inci Alay saat 16.00’da Karabayırtepe’yi ele gecirir. Ama 19’uncu ve 20’nci Hücum Taburları Averoff Zırhlısı’nın topları nedeniyle ilerleyememektedir. İhtiyattaki Yalova Gönüllüleri de ilk hatta sürülür. Gece olurken Mürettep Müfreze Yunan hatlarına yanaşmıştır ama direneği düşürememektedir. Soumilas ise Ocaklar’daki iskeleye gönderdiği alay dışında son birliklerini de vapurlara yüklemeyi başarır. 18 Eylül saat 06.00’da Erdek, 12.00’de ise Ocaklar’dan tahliye tamamlanmış, Averoff ve refakatindeki birkaç savaş gemisi dışında denizde bile Yunan kalmamıştır. Ana karayı Kapıdağ Yarımadası’na bağlayan berzahtan geçen Türk birlikleri harbin bittiğini anlarlar.
İstiklal Harbi’nin bu son muharebesinde 61’inci Alay komutanı da şehitler arasındadır. Mürettep Müfreze’deki üç tabur komutanından biri şehit olmuş, ikisi ağır yaralanmıştır. Deliklibayır Muharebesi’nin bedeli burada vatana eklenen 73 Mehmet’tir. Çalışmalar sonucunda Dikmenbayırı tepesi ve Delikbayırı mevkiinde yatan Son Mehmetlerin (Şehitlerimizin bir kısmının) 99 yıldır yattığı yerlerin çok önemli bulgularına rastladık. 99 yıl sonra tarihi olaya Bandırma’da tanıklık ettik. Bu olay hem Bandırma hem de Türk Ulusal Kurtuluş Savaşı tarihi açısından çok önemli bir olay. Hocamız Ekim ayında çalışmalarını tamamlayıp resmi olarak da sonuçları paylaşacaktır. Dr. Selim Erdoğan’ın Bandırma’ya gelmesine vesile olan Ümit Doğan hocamıza da ayrıca teşekkür ederiz" denildi.