"Lider Vekilleri?

Malum olduğu üzere seçildikleri takdirde unvanı "Millet Vekili" olacak adaylarımızla ilgili yazmak, sizce kolaycılık gibi görülebilir. Millet Vekili unvanını alacak bu adayların sıralaması neye göre ve nasıl yapılmakta? Öyle ya, seçim günü geldiğinde, vatandaş olarak kimin hangi sıradan aday olacağının belirlenmesinde hiçbir rolümüz olmayan insanları tasdik etmek durumunda kalacağız. Gerçekten bu aday sıralamaların da ölçü nedir? Gerçi Akşam Gazetesinde Şakir Süter sıralamalarla ilgili bazı somut, etik olmayan davranışlardan söz etti. Mesela partilerimizin birinde "temayül" yoklaması yapılıyor. Partili üyelerin bir kısmı tercihlerini belirten oy pusulalarını sandığa atıyorlar, ancak temayül sandığının açılıp tasnif edilme işlemi Genel Merkezde yapılı-yor. Bu sistem bana 1946 Türkiye`sinin "açık oy" "gizli tasnif" usulüyle yapılan "Genel Seçimlerini" çağrıştırdı. Temayül yoklaması yapılan partilerdeki çalkantıya bakacak olursanız, yoklamada birinci sırada seçilen aday adayı alt sıralara hatta seçilmesi imkânsız olan bir sıraya konabiliyor. Hem de o şehirdeki il, ilçe teşkilatlarına rağmen Genel Başkan, Genel Merkez adaletsiz, haksız bir şekilde sıralama yapabilmektedir. Burası Türkiye bizim demokrasimizde böyle şeyler olur diyerek her şeyi kabullenirsek, daha fazla haksızlığa uğramanın onayını peşinen vermiş oluruz. Daha fazla haksızlığa uğramaya bir örnek verecek olursak, Cumhurbaşkanlığı Seçim sürecini aklımıza getirelim. Kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağını balıkçılarla görüşen, ama Ana Muhalefet lideriyle veya diğer parti liderleriyle görüşmeyen, bir kişi, bir Genel Başkan karar veriyor, hem de son gün. Sizce de bu davranış sonucunda gelişen olaylar o liderin kendi milletvekillerine ve partililerine yaptığı bir haksızlık, adaletsizlik değil midir? Yapılan haksızlık ve adaletsizliklerden dolayı direnen, istifa eden parti teşkilatları, seçim sonrası yapılacak olan hesaplaşmaların ilk işaretleri olarak algılanmalıdır. Partilerde parti içi demokrasi yerleşmediği, adaletli bir yönetim olmadığı sürece, partilerde huzur olmayacak, kurumsallaşma sağlanamayacaktır. İktidar macunuyla bir arada olanlar, bu gücü seçimlerde yitirdiklerinde zaten henüz kurumsallaşmamış partilerini ayak da zor tutacaklardır, tıpkı adaletsizliğin kol gezdiği diğer bazı partilerde olacağı gibi. Sütün Kaymağı Tam milletvekili seçimleri öncesi, bir arkadaşın anlattığı hikâyeyi sizlerle paylaşmayı uygun buldum. "Bir şehrimizde milletvekili seçilen kişiye o şehrin insanları, `Sayın vekilimiz. Ankara`ya gidince bizleri unutma. Büyük şehrin, makamın, mevkiinin cazibesine kapılıp da doğup büyüdüğün buraları beğenmezlik etme, oralarda BOZULMA.` diye tembihte bulunurlar. Milletvekili ise hemşerilerine `Ben sizin sütünüzün kaymağıyım, sütte bir bozukluk varsa aynı BOZUKLUK kaymakta da olur. Ama süt temiz, sağlam ise kaymakta aynı olur.`der." Öz eleştiri yapalım bizler sütü temiz, sağlam tutalım, denetleyelim, kaymakta BOZULMA olmasın.



Güncel 25.10.2016 06:01:11 0

İlginizi Çekebilir

1

32. Golf Mad Turnuvası sona erdi

2

Hatay'da otomobilde çıkan yangın söndürüldü

3

Antalya'nın yüksek kesimleri beyaza büründü

4

Adana'da evde çıkan ve okul lojmanına sıçrayan yangın söndürüldü

5

Voleybol: SMS Grup Efeler Ligi

6

Kahramanmaraş'ta "UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Bilgilendirme Toplantısı" düzenlendi

7

Hatay'da fırtına etkili oluyor

8

Hatay'da eşini baltayla öldürerek evin banyosuna gömen zanlı tutuklandı

9

LÖSEV gönüllüleri "Dünya Gönüllüler Günü"nde bir araya geldi

10

Mobilya sektörü MOSDER Business'ta buluştu