İSTANBUL - Medipol Koşuyolu Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Selami Albayrak, üretra darlığının tekrarlanması durumunda "açık üretroplasti" yönteminin kalıcı çözüm sunduğunu belirtti.

Medipol Sağlık Grubundan yapılan açıklamaya göre, adını az kişinin bildiği üretra darlığı, hastaları sosyal yaşamdan koparabilen bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor.

İdrar yolundaki bu daralma, günlük hayatı zorlaştırırken, eksik tedaviler nedeniyle yaşam kalitesini düşürebiliyor. Üretra darlığı, eksik ya da yanlış müdahalelerle hastanın ömür boyu mücadele edeceği kronik bir probleme dönüşme riski taşıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Selami Albayrak, üretranın, idrarı mesaneden dış ortama taşıyan boru olduğunu ve bu kanalın herhangi bir nedenle daralmasının idrarın atılmasını güçleştirdiğini kaydetti.

Darlığın en yaygın nedenleri arasında cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, fiziksel travmalar ve idrar yoluna yerleştirilen kateter gibi yabancı cisimlerin yer aldığına değinen Albayrak, "Üretra, çok nazlı bir organdır, en ufak bir travmaya dahi şiddetli tepki verir. Belirtilerin şiddetlenmeden önce fark edilip değerlendirilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Albayrak, üretra darlıklarında başvurulan ilk cerrahi müdahaleler arasında yer alan endoskopik yöntemle darlığın açılmasına rağmen bu işlemin sık tekrarlanma riski taşıdığını vurguladı.

Darlığın bir endoskopik tedaviden sonra tekrarlanması halinde açık üretroplasti uygulanması gerektiğini aktaran Albayrak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Açık üretroplasti yöntemi, darlığın olduğu bölgenin tamamen çıkarılması ve sağlam uçların birbirine yeniden bağlanması esasına dayanıyor. Darlık çok uzun bir mesafeye yayılmışsa, bu kez bölgeye yama uygulanıyor. Bu yama, genellikle kılsız deri ya da ağız mukozasından alınan doku ile yapılıyor."

Albayrak, tedavi yönteminin hastanın yaşı, darlığın yeri ve uzunluğu, daha önce geçirilen operasyonlar, dokuların durumu gibi birçok faktöre bağlı olarak belirlendiğini belirterek, "Tedavinin kişiye özel planlanması gerekiyor. Her tedavi yöntemi her hasta için aynı sonucu vermez. Önemli olan, doğru yöntemi doğru hastaya uygulayabilmek." değerlendirmesini yaptı.