Mersin’den depremzedelere 2 milyonu aşkın yemek ulaştırdı
Mersin Büyükşehir Belediyesinin 11 ili etkileyen Kahramanmaraş depreminin ilk anlarından itibaren gerek bölgede gerekse Mersin’de tüm birimleriyle yoğun çaba sarf ederek depremzedelere 2 milyonu aşkın sıcak yemek ulaştırdığı bildirildi.
Mersin Büyükşehir Belediyesinin depremzedeler için tüm birimleriyle seferber olmaya ara vermeden devam ettiği belirtine açıklamada, " Deprem bölgelerinde kurduğu Mobil Mutfak Tırlarıyla depremzedelere günlük sıcak yemek ikram eden büyükşehir, kente gelen vatandaşların da kahvaltı, öğle ve akşam yemeği ihtiyaçlarını karşılıyor. Depremin yaşandığı ilk anlardan itibaren deprem mağdurlarını yalnız bırakmayan ve kente gelen vatandaşlara kol-kanat geren Mersin Büyükşehir Belediyesi, 2 milyonuncu sıcak yemeği depremzedelerle paylaştı. Vatandaşları kentte yuva sıcaklığında ağırlamaya devam eden büyükşehir, depremzedelerin en önemli ihtiyacı olan yemek, ısınma, su ve barınma problemlerini de gidermeye ara vermeden devam ediyor"denildi.
Belediye Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda Sosyal Hizmet Uzmanı olarak görev yapan Mustafa Gönen Dabak, "Depremin ilk gününden itibaren bugüne kadar Hatay, Malatya ve Adıyaman’da mobil tırımız, Mersin merkezinde ve ilçelerinde merkez aşhanemiz ve Tarsus aşhanemiz ile Erdemli, Silifke ve Anamur’da kurduğumuz mutfaklarımızdan, barınma alanlarımız dışında kalan depremzede vatandaşlarımıza da kahvaltılık, çorba, öğle ve akşam yemekleri olmak üzere 2 milyon yemek ulaştırdık. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak hem şehrimizde ağırladığımız, hem de kendi şehirlerinde kalmakta olan tüm depremzede vatandaşlarımıza desteğimiz devam edecektir" dedi.
Büyükşehrin geçici barınma yurtlarında kalan Hataylı depremzede Burcu Emine Aldatmaz da, depremden önce Antakya Belediyesinde Kültür ve Sosyal İşler personeli olarak görev yaptığını belirterek, "Çok şiddetli bir deprem yaşadık.Buraya gelince bir ev ortamı gibi hissediyorsunuz. Odalar çok iyi. Banyonuz, tuvaletiniz, sıcak suyunuz her şey içeride. Bir odada insana yetiyormuş. Biz evlerde çok rahattık. Hani şu da olsun bu da olsun gibi. Bir odaya sığıp, yaşayabiliyormuşuz. Bunu anladık burada" şeklinde konuştu.