ADIYAMAN - Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu, `Dünya Barış Günü` sebebiyle meşaleli `barış` yürüyüşü gerçekleştirdi. Emek ve Demokrasi Platformu tarafından gerçekleştirilen yürüyüşe Demokratik Toplum Partisi İl Başkanı Mehmet Doymaz, İnsan Hakları Derneği (İHD) Adıyaman Şube Başkanı Abdülkadir Danış, Eğitim-Sen Şube Başkanı İmam Tümen, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Adıyaman Bölge Müdürlüğü`nde çalışırken 2007 yılında işten çıkartılarak direnişe geçen işçiler ve platform üyeleri katıldı. Geniş güvenlik önlemleri arasında yapılan yürüyüşte muhtemel bir olaya karşı polisler de yürüyüş yapan grubun çevresinde yürüdü.Barış yazan pankartlarla sloganlar atarak yürüyen katılımcılar, basın açıklamasının yapılacağı alanın önünde mum yaktı. Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklamayı yapan İHD Başkanı Abdülkadir Danış, 1 Eylül 1939`da Hitler ordularının Polonya`ya saldırmasıyla başlayan İkinci Dünya Savaşı`nın başlangıç tarihinin Birleşmiş Milletler tarafından `Dünya Barış Günü` olarak ilan edildiğini açıkladı. Coşkuyla kutlanması gereken Dünya Barış Günü`nün birçok ülkede savaşların ve çatışmaların gölgesinde kutlandığını dile getiren Danış, aradan geçen bunca yıla karşın ne dünyada ne de Türkiye`de adalete dayanan kalıcı bir barışsağlanamadığını iddia etti. Danış, yaptığı açıklamada: "Savaşın faturası sadece yaşamlarını yitirenlerle sınırlı değildir. Yine her yıl onbinlerce insan sakat kalıyor, milyonlarca insan yerini, yurdunu, köyünü terk etmek ve mülteci konumuna düşmek zorunda kalıyor. Kadın ve çocuklar tecavüze uğruyor. Dünya halklarına açlık ve sefalet dayatılıyor. Yaklaşık 30 yıldan beri ülkemizde yaşanan Kürt sorununa dayalı şiddet politikalarında ısrar anlayışı büyük acılara sebep olmuştur. Bu süreç 40 binden fazlainsanın yaşamını yitirmesine, 4 binden fazla yerleşim yerinin boşaltılmasına, doğanın tahrip edilmesine, yaklaşık 3 milyon insanın kendi ülkesinde mülteci konumuna düşmesine yol açmıştır" dedi. Danış, artık çatışmalarda hiç kimsenin ölmesini istemediklerini kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnsanlar yerinden yurdundan edilmesin, dağlarımız bombalanmasın, ormanlarımız yakılmasın. Sorunlar diyalog ve toplumsal uzlaşma ile çözülsün istiyoruz. Savaş ve çatışmalı süreçlerin, yolsuzluklara, çeteleşmeye, savaş ve silah rantçılarına, karanlık ve derin ilişkilere hizmet ettiği unutulmamalıdır. Bu yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü`ne, Kürt sorunun demokratik çözümüne yönelik açılım tartışmalarıylagirdik. İlk kez hükümet ve devletin kurumları sorunu resmen kabul edip kamuoyuna çözüm yönünde adım atacağı sözünü vermiştir. Kamuoyu da sorunun barışçıl bir çözüme kavuşturulması konusunda önceki yıllara göre daha duyarlıdır. Bu duyarlılık Kürt sorununun çözümü yönünde kamuoyunda yüksek bir beklentiye yol açmıştır. Sorunun doğru anlaşılması ve tarihsel arka planının açığa çıkarılması, muhatapların doğru tespit edilmesiyle mümkündür. Bu, çözümü çok daha kolaylaştıracaktır. Barış anneleri ile askerannelerinin bir araya gelip sorunun barış yoluyla çözülmesini istemeleri de barış için önemli bir adımdır." Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformunun demokrasiden, barıştan, emekten, insan hak ve özgürlüklerinden yana olduğunu vurgulayan Danış, Kürt sorunun silahla çözemeyeceğinin anlaşıldığını ve bunun olumlu bir gelişme olduğunu belirtti. Danış, "Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu olarak diyoruz ki, öncelikle akan kanın durması için operasyonlara son verilmelidir. Tüm kesimler şiddeti çağrıştıran dili terk etmeli, barış dilini kullanmalıdır. Güven ve samimiyetin tesisi için güvenlik güçlerine taş attıklarıiddiasıyla tutuklu bulunan çocukların, okullarına devam edebilmeleri için serbest kalmaları sağlanmalıdır. Cezaevlerinde ölümcül hastalığı bulunan ve sayıları 18- 20 arasında bulunan tutuklu ve hükümlüler serbest bırakılmalıdır. Toplumsal barışın tesisi için genel siyasi bir af ilan edilmelidir. Türkiye`de yaşayan tüm farklılıkların evrensel haklarını ve hukukunu esas alan özgür, demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır. Toplumsal barışın önündeki en büyük engellerden biri de emeğin ücretlendirilmesinde eşitve adil kriterler gözardı edilmemelidir. İşten atılmalara son verilmelidir" diye konuştu.
