Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyetisyeni Fatma Uçan, iftarda ağır yemeklerden uzak durulması ve iftarla sahur arasında en az 10-12 bardak su tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Vatandaşları, Ramazan ayı boyunca uzun süreli açlık yaşayacaklarını bu nedenle mutlaka sahur yapmaları gerektiğini konusunda uyaran Diyetisyen Fatma Uçan, “Ramazan ayı boyunca uzun süreli açlık bizi bekliyor. Bu yüzden mutlaka sahur yapılmalıdır. Sahura kalkmamak bir çözüm olmamalıdır. Çok ağır besinler olan kızartmalar ve hamur işleri yerine tahıl ekmek, peynir, zeytin ve yumurtadan oluşan bir menü ile sahur yapmak önemlidir. Bizim yöremize uygun olarak, içli keteler, pişiler ve ağır yağlı kızartmalardan olabildiğince uzak durmalıyız. Su tüketimini artırmak için cacık, ayran ve süt gibi midede kalma süresi uzun olan sıvı gıdalar da tercih edilebilir” diye konuştu.
“İftarda yemeğe birden yüklenmemeliyiz”
İftarda da yemeğe birden yüklenmenin büyük bir hata olacağına işaret eden Diyetisyen Uçan; “Öncelikle iftarımızı açtıktan sonra mutlaka su içmeliyiz. Vücudun bizden en önce beklediği ilk şey, sudur. Sonrasında çorba ve salatayla öğüne başlayıp, biraz ara vererek, evde birkaç tur atabiliriz ya da masa başında sohbet edilebilir. Ancak mutlaka ara verilmelidir” dedi. Diyetisyen Uçan, verilen aranın ardından salatayla beraber bir tabak ana yemek ve yanında bir dilim tahıllı ekmek, ayran ya da bulgur pilavı gibi bir yan öğünle yemeğe devam edilmesini tavsiye etti.
“Vücudumuzun suya ihtiyacı var”
Vatandaşları iftarla sahur arasında en az 10-12 bardak su içmeleri yönünde uyaran Diyetisyen Uçan, “Ana yemekler konusunda da haftanın günlerine yayarak, sebze yemekleri, et yemekleri yiyebiliriz. Ancak yine kızartmalardan ve hamur işlerinden uzak öğünler tercih etmeliyiz. ‘Ben susamıyorum ya da iftarla sahur arasında su içemiyorum’ diyerek, vücudumuzun su istemediğini düşünsek bile bütün organlarımızın suya ihtiyacının olduğunu unutmamalıyız. Bu anlamda iftarla sahur arasında mutlaka en az 10-12 bardak su tüketmeye gayret göstermemiz gerekiyor” diye konuştu. Bitki çaylarını ve kahveyi ödem de tuttukları için fazla tüketmemek gerektiğini belirten Diyetisyen Uçan şunları dile getirdi:
“Bitki çaylarını hiç tüketmeyelim demiyorum. Belki 1 fincan yeşil çay, 1 fincan kahve tüketilebilir. Ancak yine de bu tarz besinleri abartmamakta fayda var. Oruç süreci güzel yönetilebilirse yani sahur ve iftar olması gerektiği gibi yapılırsa fayda haline dönüşebilir. Ancak eğer ki dikkat edilmezse çok ağır besinlerle öğüne başlanır ya da sahur yapılmadan oruç tutmaya çalışılırsa özellikle kronik hastalıkların seyrinde sorunlar yaşanabilir. Bu anlamda özellikle kronik hastaların mutlaka sahur yapmasını ve hafif öğünlerle iftarlarını açmalarını öneriyorum.”