Ali TIRAŞ Yazıyor (alitirash@yahoo.com) Hemen her gün siyasi bir toplantının ya da siyasi bir oluşumun içinde yer alıyoruz. Her şey tam somutlaştı, belirlendi derken, bir yerlerde bir bozukluk yaşandığına tanık oluyoruz. Net ve kesin hiçbir şey öğrenemiyoruz. Nerede ne sorun yaşandığını da pek çözemiyoruz. Dün, AKP Osmaniye İl Örgütü yeni parti binasının Başbakan Erdoğan posterli toplantı salonunda yeni bir toplantı yapıldı. Toplantı partide kim aday olacak, kim seçilecek, türünde bir toplantı mıydı, AKP?nin yeni bir şovu muydu pek anlayamadık. Toplantıya girdiğim de AKP Osmaniye İl Başkanı Ömer Yağmur konuşuyordu, ?İyi günler? dedim, kimse duymadı, sadece gazeteci arkadaşım Yalın Kılıç?ın ?Sus? işaretini gördüm. Ömer Yağmur, ORT yerel televizyonu kamerasının önünde konuşuyordu. Arkasındaki posterin içinde kaybolmuş gibiydi. Posterde iç içe bindirilmiş insan kalabalığı ve konuşan Başbakan RTE? Ömer Yağmur ne konuşuyor diye anlamaya çalıştıkça gözüm posterdeki rengarenk insan kalabalığına, bir kitleye nutuk atan Başbakan?a takılıyordu. Yağmur?a odaklanmak isterken tam karşı duvarda başka bir poster? Bu görüntülerden uzak, konuşmacıyı dinlemek için yana döndüm, yine aynı kalabalık, yine aynı adamın nutuk atan hali. Ellerimi şakaklarımın arasına alıp masaya eğildim, yanımda oturan Aktif Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Cihangir fotoğraf makinesiyle oynuyordu. Ali?ye ?Benim fotoğrafımı çek? dedim, ?Şöyle güzel bir portremi çek.? Ali, ? Makine kilitlenmiş çekmiyor.? demesin mi. Şanssızlığa bakın, benim hayatım boyunca ne bu kalabalıklar karşısında bir posterim ne de fotoğrafım oldu? Yaşamım boyunca herkesi fotoğrafladım, hala tek kare bile bir fotoğrafım bile yok. Bahri Çolpan, ?Ali abi, bir fotoğrafını gönder de yazının başlığına koyalım? diyor. Fotoğrafım olmadığı içinde yazımın başlığına parti amblemlerini koyuyor. Yakında bu parti kalabalığı arasında yitip gideceğim. Derken, tekrar AKP İl Başkanı Yağmur?u dinlemeye başladım. Yağmur, hiçbir şey konuşmuyordu, ama konuşuyor görünüyordu. Sonra, dedi ki, ?Ne temayül, ne seçim, ne ilk 8 aday, ne ilk 4 aday, hiçbiri belli değil, genel başkanımız ne derse o olur.? AKP il örgütünün toplantısından sonra MHP?li milletvekili aday adaylarından İbrahim Karayiğit?i dinledik Cemiyette. Karayiğit, iki saat konuştu. Sadece, ?Kendini nasıl hissediyorsun hocam?? soruma verdiği yanıtı hatırlıyorum: ?Osmaniye?de ilk politikaya başladığımda 24 yaşındaydım. Hala kendimi24 yaşında hissediyorum.? Denge gazetesinin sahibi, görme özürlü gazeteci arkadaşımız da, onu iki saat dinledikten sonra bir hatırlatmada bulundu: ?Eskiden derdiniz ki, MHP?lilik insanın bir çocukluk dönemidir, insan yetişkin olunca MHP?lilikten vazgeçer. Sayın Başkanım, siz 68-70 yaşında MHP?yi seçerek çocukluk döneminize mi döndünüz?? Karayiğit, ustası Demirelce bir yanıt verdi: ?Sorundan bir şey anlamadım ama, iyi ki görmüyorsun, görsen halimiz nice olurdu.? Biliyorsunuz, bu arada, CHP?nin ön seçim yoklaması yapıldı, ilk dört milletvekili adayları belirlendi. Aradan iki gün geçti, adaylar hala ortada yok. Bir teşekkür toplantısı bile yapamadılar. Diyorlar ki, ilk sıradaki aday hala Necati Uzdil sendromundan kurtulamamış. Bu aday sendromu geçinceye kadar seçimde bitmiş olacak. Dileriz, sevdiğiniz adayları seçersiniz de kimi seçtiğinizi görür, ?Osmaniye?nin milletvekili demek ki bu adaymış? deriz. Hadi kolları sıvayın da, şu aday sendromundan bizi de kendinizi de kurtarın.
