Osmaniye- Sevgili Osmaniyeliler 1999 yılında Osmaniye`de bir üniversite açılması istemimiz 2007 yılında AK Parti iktidarı tarafından Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi`nin açılması ile gerçekleşmiştir. Bundan dolayı AK Parti`ye ve Sayın Başbakanımıza sonsuz teşekkürlerimizi arz ederiz. Bizler şehrimizde bir üniversite açılmasını neden istedik? Üniversiteler bulundukları şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik yönden gelişmesinde lokomotif görevi görür de ondan elbette. Peki, kurulmasının üstünden beş yıl geçmiş olmasına rağmen bu alanların hangisinde üniversitenin bir katkısı oldu da şehrimiz bulunduğu durumdan daha iyi hale geldi? Buna verilecek cevap kocaman bir hiçtir. Neden, bakınız sizlere özetleyelim. Üniversitenin başında yıllar önce ORT` deki bir programda `` Ben üniversitede gerek öğretim üyesi gerekse memur olarak Osmaniyelilerin çalışması taraftarı değilim `` diyen bir rektör var. Bu rektör Osmaniyeli bir öğretim üyesinin üniversitede çalışmasını istemediği gibi Osmaniye`nin kültür dokusunu da bilmiyor. Adeta şehre küsmüş. Şehre yabancı. Fakat şehrin yapısını anlamak adına hiçbir çaba da sarf etmiyor. Bu nedenle de bugüne kadar ne sosyal ne kültürel ne de ekonomik anlamda bir faaliyette bulunamamıştır. Peki, ne yapmıştır.-Özel idare kendisine Osmaniye`de bir villa tahsis ettiği halde her gün Adana`dan gelip Adana`ya giderek hem devletin yüz milyarlarca lirasını yakıt parası olarak harcamış hem de Osmaniye`de vakit geçirmediği için Osmaniye`ye yabancı kalmıştır.-Geçen dört yılda Osmaniyeli öğretim üyesini almadığı için, mecbur kalarak aldıklarına da elinden gelen bütün zorlukları çıkardığı için, sadece elli kadar öğretim üyesi ancak istihdam etmiş ve üniversitenin büyümesini engellemiştir. Dört yılda sadece elli öğretim üyesi alan rektör seçime iki ay kala yirmi dört tane yeni yardımcı doçent kadrosu ilanı vermiştir. Yani sayın rektörün derdi üniversitenin büyümesi değil, sadece seçim yatırımı yapmaktır. Buna bağlı olarak öğrenci sayısında, dört yıl önceki Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin sayısına göre önemli bir artış sağlanamamıştır.-Osmaniye`de sivil toplum örgütleriyle işbirliğine gitmemiş, fakat gidiyor gibi görünerek kendi reklamının peşinde koşmuştur. -Halk üniversite ile ilgili bilgilendirilmemiştir. Halen Osmaniye`de üniversite ve dört yıllık fakülte var mı diye soran, yani kentte üniversite olduğundan haberi olmayan insanlar çoğunluktadır.-Üniversitede fazla inşaat yapılmamakla birlikte yapılan her inşaatın müteahhidi ile sorun yaşanmış, mahkemelik olunmuştur. Rektörlük binasında yaşanan sorunların ve binanın bitirilmesine karşın bir yıl buranın boş tutulmasında acaba rektörün sorumluluğu neydi. En son, halen karkası yarım bırakılmış, müteahhidinin işi bırakarak gittiği söylenen mühendislik fakültesi binasının bu durumundan acaba kim sorumludur. İki ay önce öğretim üyelerine kahvaltılar verilerek açılışı yapılan yemekhane binasının müteahhidi merkezi soğutma sistemini yapmadan işi bırakmıştır. Şu anda rektörlük bu müteahhitle mahkemeliktir. Üniversite çalışanları sıcaktan yemekhanede yemek yiyememektedirler. Bütün bunlar acaba bilmediğimiz bazı ilişkilerden mi kaynaklanmaktadır, yoksa beceriksiz bir yöneticilik örneği midir? Bunun yorumunu sizler yapın.-Üniversitede bölgenin zirai, sınaî, ekonomik ve sosyal sorunları tespit edilerek bunların çözümünde etkin olacak araştırma merkezleri kurulmamıştır. Kısaca Sayın rektör üniversitenin gelişimini şahsi bazı düşünceleri nedeniyle engellenmiş, gelişmeyen üniversite de etrafına ışık tutamamıştır. Biz halen Osmaniye olarak üniversiteden gelecek gaz lambası ışığı kadar bile ışık görebilmek için bekliyoruz. Bize bu ışığı bugüne kadar göstermeyenler bundan sonra gösterebilecekler midir? İşte bu noktada şüphelerimiz çok büyüktür. Geçmiş geleceğin göstergesi ise mevcut üniversite yönetiminden, gaz lambası ışığını dahi görme konusunda kesinlikle umudumuz yoktur.