Geçen hafta tarihçi bir ağabeyim Osmaniyeli bir General sohbet toplantısı yapacak sen de katıl dedi.?Nerede ve hangi konuda konuşacak?? diye sordum. Türk-Eğitim-Sen?in Konya 3 numaralı Şubesinde olacağını ve Suriye üzerine konuşacağını söyledi.Ben de kendimce çeşitli gazete ve internet sitelerinde yazılar yazan üç arkadaşımı davet ettim. Toplantıya da ağabeyi Akdeniz Sahilinde bir İlçede MHP den Belediye Başkanlığı yapmış bir arkadaşım ile birlikte gittim.Toplantıda ki hemen herkes tanıdığım kişilerdi. Mesela ta 1970 li yıllarda Diyarbakır Eğitim Enstitüsünde okurken Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmış ağabeyden, Osmaniye?den okul arkadaşım tıp profesörü hocaya kadar tanıdık simalar!Osmaniyeli hocaya kim bu konuşmacı diye sordum. Kadirliden, Emekli Hava Pilot Tuğgeneral, MHP Adana eski milletvekili diye cevap verdi.Salona girdik. Konuşmacı henüz sohbetine başlıyordu. Kendini tanıttı. Bütün askeri ve siyasi kariyerini kısaca anlattı. Parlamenterlikle de taçlanmış emekli bir Türk Generalini dinlemek dinleyiciye gurur veriyor. Dinleyiciye gurur veren bir kişi kim bilir ne kadar gururludur diye düşünebilirsiniz? Hayır, hayır aksine o oldukça mütevazı idi. Sohbet sonunda bir kartını istedim. Kartı (belki de yanında) olmadığı için bir kâğıda telefon numarasını yazarak verdi.Hocam, hocam ne yapıyorsunuz? Bir internete girip araştırma yapsanız! Hakkında yazı yazdığınız kişi ile ilgili bilgi toplasanız. Ondan sonra yazsanız, dediğinizi duyar gibi oluyorum. Bu yazıyı yazdıktan sonra belki internete bakarım.Hoş baksam da internette yazılan her şey doğru mudur? Hele bir kısım medyada yer alan bazı yazarların sadece ?Allah bir? dediğine inanmak lazım. O da zaten bizim inancımızın gereği değil midir?Dikkat ettiyseniz Sayın Atılgan?ın konuşmasının içeriğine hiç girmedim. Notlar almama rağmen de girmeyeceğim. Neden? Çünkü MHP eski milletvekili olan bir kişinin aydınlatıcı fikirlerinden öncelikle MHP faydalanmalıdır. Hatta MHP ye yakın Televizyonlar, Gazeteler ve Dergiler onun fikir ve görüşlerini yaymalıdırlar.MHP ye yakın Televizyonlar, Gazeteler, Dergiler, Haber Siteleri yok mu dediniz? Sivil Toplum Kuruluşları da mı yoktur? Tamam, şimdi anladım, niçin daha önceki bazı yazılarımın başlığı ?Hamdolsun Muhalefet yok!? idi. Ya da ?Ülkücü Hareketi kim bitirecek!? türü yazıları neden yazdığımı şimdi daha iyi anlıyorum.Son satırlarım Türk Eğitim Sen gibi büyük bir kuruluşa olacak. Dahası sayın yöneticilerine söyleyecek birkaç sözüm var. Böyle emekli general, siyasetçi değerli bir Devlet Adamını başka birileri davet etselerdi Şehir Merkezinde büyük bir salonda yüzlerce dinleyiciye konuştururlardı! Şubenin küçük bir odasında on beş yirmi kişiye değil! On beş yirmi kişiye soruyorum. Haydi, herkese sorayım! Haksız mıyım?