Osmanlı mimarisindeki bu detaylar ecdadın ahlakını gözler önüne seriyor
Osmanlı mimarisindeki bu detaylar ecdadın ahlakını gözler önüne seriyor
Sivas’ta 5 asırlık Kale Camisinin duvarlarında yer alan Yitik ve Sadaka taşları ecdadın ahlakını gözler önüne seriyor.
16. yüzyılda Osmanlı dönemi padişahlarından 3. Murad’ın veziri Sivas Valisi Ali Beyoğlu Mahmud Paşa tarafından yaptırılan Kale Cami adeta zamana meydan okuyor. 1580 yılında inşa edilen ve hala kullanımda olan cami Sivas tarihi kent meydanında bulunuyor. Eşsiz mimarisi ile hayranlık uyandıran camide bulunan Yitik ve Sadaka taşları ise dikkat çekiyor. Yitik taşı geçmişte civarda kaybolan eşyaların bulunması halinde bulan kişinin götürüp kaybeden kişi tarafından alınması için bırakılan taş olarak biliniyor. Kökeni Selçuklulara kadar uzanan sadaka taşının ise ihtiyaç sahipleri için para bırakılan özel bir taş olarak kullanıldığı biliniyor.
Yüzyıllardır ayakta
Konu hakkında bilgi veren Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Eser, yüzyılladır ayakta olan bu caminin hala kullanılıyor olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Kale Cami 1580 yılında Sivas’ta inşa edilen Osmanlı yapılarının arasında yer alıyor. Tek kubbeli, merkezi mekanlı yapılar arasında sayabiliriz. Planının büyük bir ihtimalle İstanbul’dan gelmesi söz konusu çünkü dönemin mimar faaliyetleri göz önüne alındığında aslında her şey başkentten yürütülüyor. Büyük bir ihtimalle de planı dönemin başkenti İstanbul’da hazırlanarak Sivas’a getiriliyor ve burada yerel iş gücü ile malzeme teknik gücü ile inşa ediliyor. Kale Cami güzel bir örnek, etrafının açılmış olması, daha görünür bir hale gelmiş olması meydanı süsleyen bir eser haline getiriyor kendisini. Hala da kullanılıyor olması çok büyük bir mutluluk” dedi.
Bu iki taş özellikleriyle dikkat çekiyor
Prof. Dr. Eser, yitik ve sadaka taşlarının özelliklerine dikkat çekerek, “Kale Cami’nin bir özelliği de Yitik ve Sadaka taşı bulunuyor olması. Ülkemizin ve kültürümüzün güzel değerleri arasında ama günümüzde bu kültür unutulmuş halde. Herhangi birisi bir şeyini kaybettiğinde, o kayıp şey bulunduğunda getirilip buraya konuluyor kaybeden kişi de gelerek kendisi alıyor. Bu bir toplumun temiz karakterini gösteren çok güzel değerler ve detaylar arasında yer alıyor. Sadaka taşı ise ’veren el alan eli görmemeli’, ’veren sağ eli sol el görmemeli’ deniliyor kültürümüzde, bu gerçekten güzel bir şey. Bir yardım yapma gücünde olan birisi o taşın üzerine yardımı her neyse bırakıyor, ihtiyacı olan da bunu giderek alıyor. Avrupa’da başlayıp dünyanın değişik yerlerine yayılan bir anlayış ’askıda’ anlayışı, biz bu geleneği tarihimizde uygulamalı olarak yaşamışız ve uzun sürede yaşatmışız. Bu açıdan da Kale Cami hala o değeri bünyesinde yansıtıyor ve gösteriyor olması nedeniyle bizim için özel bir önem taşıyor” diye konuştu.