Edirne’nin Meriç ilçesinde Yunanistan tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Mehmet Durgun’un o esnada yanında bulunan ve ölümden kıl payı kurtulan arkadaşı Süleyman Şenel, korku dolu anları İhlas Haber Ajansı’na anlattı.
Edirne’nin Meriç ilçesine bağlı Yunanistan’a sınır olan Adasarhanlı köyünde yaşayan Mehmet Durgun ile arkadaşı Süleyman Şenel’in, gezmek için gittikleri Meriç Nehri kenarında silahlı saldırıya uğradıkları olay dün gerçekleşmişti. Yunanistan tarafından sivil giyimli şahıs tarafından açıldığı öne sürülen ateş sonucu 43 yaşındaki Mehmet Durgun yüzünden vurularak olay yerinde yaşamını yitirmişti. Olayın ardından Meriç İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ifadesi tamamlanan korkunç olayın tanığı Süleyman Şenel, korku dolu anları İhlas Haber Ajansı’na anlattı.
Süleyman Şenel, nehre gezmek için gittiklerini belirterek, "Orada mülteci sesleri duyduk gittiğimizde yarısından çoğu karşıya geçmişti. Çocuk benim arkadaşım nehre girdi. Gel kardeşim kenara hata yapmayalım dedim, ’tamam abi’ dedi. Oturduk kumsala beraber sivil bir araba ile mültecilere bağırmaya başladılar. Bizim rahmetli olan kardeşim de sivil kişiler ile aralarında alaylı şekilde sözlü tartışma geçti. Tartışmadan sonra bir silah sesi geldi benim burnumu sıyırdı geçti korktum düştüm. İkinci bir silah sesi geldi yanımda oturan çocuk tam gözünün altından vurulmuş o şekilde gördüm ben onu. Üçüncü ateş tekrar bana geldi emekleyerek çalılıkların arasından seddeye çıktım. Ben çıktım korktum ağlamaya başladım. Tekrar sine sine gittim, arkadaşın yanına baktım cansız yatıyor yapılacak bir şey yok tekrar seddeye çıktım ben telefon ile muhtarımızı aradım ulaşamadım. Köyden bir bakkal arkadaşımız var onu aradım olay yerine geldiler onlardan sonra jandarma geldi, kaymakam geldi olay yeri inceleme geldi. Bana olayın nasıl olduğunu sordular. Biz burada oturuyorduk arkadaş suya girdi, çağırdım çık dedim bela olmasın diye zaten nehrin yarısı bizim. Meriç jandarmada sabah 4’e kadar ifade verdim" diye konuştu.
Ateş açanlara tepki gösteren Şenel, "Silah sıkılır mı bir insana ya senin canımı almaya hakkın yok ama maalesef kardeşimiz öldü. Ne yapalım, yapılacak bir şey yok. Orada mültecileri görünce ne yapacaklar diye merak ettik karşıya geçtikten sonra Yunanlılar gelince başladılar mültecilere bağırmaya hakaret edip çıkartmaya uğraşıyorlar nehirden dışarı bizim kardeşimiz de gözünün altından vurulmuş, kan vardı sadece ve öldüğünü anladım. Bizim dostluğumuz eskiye dayanıyor, 25 senedir kardeşimdir kendisi. Jandarma geldikten sonra akşam saat 8 buçuk civarlarında silah atılan yere karşıdan bir araç geldi ve karşımızda durdu. Daha sonra gözden kayboldu. Ben olay yerinden ayırılmayarak daha sonra jandarma ile beraber karakola gittik. Biz bunları şiddetle kınıyoruz. Böyle komşuluk mu olur ben senin kıyında isem istersen beni öldür vur ama sen beni Türk topraklarında vuruyorsun" dedi.