? Herkesin bildiği üzere siyaset mezarlığı, tıpkı gerçek mezarlıklar gibi ?kendilerini vazgeçilmez ? zannedenlerle doludur. Günümüzde halen hayatta olan ancak siyaseten mevta olmuş bir zamanların anlı şanlı, atıp tutan siyasilerini hatırlayalım. Bu kaçınılmaz sonu yani siyaseten mevta olmayı her politikacı tadacaktır. Şimdi nerden çıktı ?siyasi mevta? hikâyesi derseniz, etrafınıza bir bakınız. Dün ?GEMİCİK? olayını bile normal görenler, hatta ? ne var bir Müslüman?ın mahdumu gemi almış ? diye savunanlar, bugün, bunu sorguluyorlar.Dün, askeri her türlü demokratik gelişmenin önündeki engel gibi göstermeye çalışanlar, bilerek bilmeyerek askeri yıpratmaya çalışanlar halkın gözünden günden güne düşmeye devam etmekteler. Şimdi soralım vatandaş olarak, Asker terörle -25 derecede mücadele ederken, etkili ve yetkililer Türban değişikliği, azınlık vakıfları gibi işlerle meşgul değiller miydi? Türban konusunda yaşanan kaos, Üniversitelerin Rektörleri ve en son Hukuk Fakültesi Dekanlarıyla girilen ?düzeyli? çatışma siyasi iradeye büyük puan kaybettirmiştir. Çatışma düzeyi geçtiğimiz yıllarda Mersinli Çiftçiye söylenenden biraz daha külhanbeyce ama düzeyli. Hatırlayalım, ? Oturun oturduğunuz yerde. Anayasa işini size mi soracağım. Kendi işinize bakın !? Yargıyla kavgaları artık ?kabak? tadı verdi. Hele son çırpınışları ? kendine demokrat, kendine Müslüman ? deyimini dilimize kazandırdı. Barışık olduğu tek güç Basın Kuruluşlarıdır herhalde diye düşünürken, Akşam gazetesinden Serdar Turgut?un 18.3.2008 tarihli ?Basını Yok Etme Gayreti ? başlıklı yazısını okudum. Yazıdan bazı alıntı cümleler aşağıdadır; ? Herkesin gözünün önünde Türkiye?de özgür basın yok ediliyor. Birçoğu zaten fiilen iktidarın gazetesi oldu, olmayanların üzerinde ise büyük baskı var. Bazen aklımıza takılıyor; Başbakan, son günlerde durmadan sözünü ettiği 16.5 milyon oy ona acaba ?Türkiye?de özgür medyayı yok etsin diye mi verildi?? diye düşünüyor? Eğer öyleyse düpedüz rejimin adını ?faşizm? koyalım. Çünkü faşizmin halk desteği de var demektir. ???????????? Alternatif sesten neden bu kadar korkarlar ki; bunu da tam anlayamadık ama Türkiye?nin geleceğini karanlık yapan, muğlak kalmaya mahkum laikliğe karşıt tavırlar değil, özgür basını tamamen ortadan kaldırma gayretidir.Bu köşenin yazarı her zaman yapabildiği gibi iyi bir iş gördüğünde Başbakan?ı hep övmüştür. Bir gün yine ona destek veren bir yorum yazmıştı ama o gün Başbakan?ın adamlarından ?Sadece tek bir yazıyla kendinizi kurtaracağınızı mı sanıyorsunuz?? lafını da duyabilmiştir. Mide bulandırıcı, tiksinti verici bir tavır ama bizim gerçeğimiz bu ne yapalım. Biz gazeteciler bu gibi şeyleri içimize atar ve unuturuz çoğu zaman. Ben bu sefer unutmadım ve ortaya konan tavrın korkunç bir diktatorya isteğinin tezahürü olduğunu düşünüyorum. ? Şimdi soralım cehaletle ve kendi nefisleriyle kavgalı olmaları gerekenler, niçin devlet kurumlarıyla ve toplumun hemen hemen tüm kesimleriyle KAVGALILAR? Niçin? Benden sonra tufan zihniyeti mi? TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ? Önce Ulusalcıları/milliyetçileri topladılar Sesimi çıkarmadım, Çünkü ulusalcı/milliyetçi değildim. Sonra sosyalistleri topladılar Sesimi çıkarmadım, Çünkü sosyalist değildim. Sonra sendikacıları topladılar Sesimi çıkarmadım, Çünkü sendikacı değildim. Sonra laikleri topladılar Sesimi çıkarmadım, Çünkü laik değildim. Sonra beni almaya geldiler Ama... Benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı!" Tehlike artık hepimize çok yakın. Eğitimci -Yazar Mehmet Sağlam, mehmetttsaglam.blogcu.comgöndermiş, ilk üç satır da olduğu gibi sizlerde katkıda bulunabilirsiniz!...
