Hanifi DÖRTGÖZ yazıyorTürkiye Cumhuriyeti kuruldu kurulalı çok partili hayata geçilmesinin ardından gelen bütün hükümetlerin de en önem verdiği bakanlıktı milli eğitim bakanlığı?Adı üzerinden de anlaşıldığı üzere milli? Evet bu bakanlığımız, ortak bir paideye de işaret ediyordu. Hele hele koalisyon hükümetleri dönemlerinde dahi siyasi partilerin en çok istediği bakanlıktı. Çünkü oralardan devletin her ama her kademesinde görev yapacak ülke idaresine yön verecek memuru, amiri, bürokratı, siyasetçisi, ilim ve bilim adamları kısacası tüm önemli beyinlerin oradan yetişecek olması neslimizi de yakından ilgilendiriyordu.Yıllarca çeşitli kesimler tarafından da eleştirildi bu bakanlık? Tabiî ki olayın siyasi boyutları da olunca bakanlığın önemi biraz daha arttı. Geçmiş yıllarda eğitim ve öğretimdeki müfredata baktığımızda sistemimizin adeta yap-boz tahtası gibi siyasi politikalar yüzünden değiştiğini bu zararın faturasını neslimiz daha doğrusu hepimizin çektiğini de üzülerek görmekteyiz.Şu andaki Sayın Dinç er?de farklı bir sisteme geçti. Müfredat konusunda önemli değişikliklere gitmese de öğretmelerimize ve idarecilerimize puantaj sistemini getirerek başarının tetiklenmesi amaçlanmış, kazananın öğrenci, veli ve ülkemiz olarak hedeflenmesi umut verici? Elbette başarılı olmak hepimizin dileği? Özellikle giden yıl başlayan idarecilerimizin beş yılda bir rotasyona tabi tutulması ülke genelinde öğrenci ve veliler başta olmak üzere idarecilerimizin genelini memnun etti. Çünkü farklı bir bakış açısı, yeni bir ortam, şevk ve heyecan?İlçemiz olarak ta şu ana kadar rotasyonun faydalarını fazlasıyla görüyoruz. Hemen hemen tüm idarecilerimiz var güçleriyle çocuklarımız için gönülden çalışıyorlar. Neredeyse tüm okullarımızın fiziki yapıları değişirken, çocuklarımızın geleceği ve gelişimi için her okulumuzun farklı farklı projeler üretmeleri de özel okullarımız dâhil veli memnuniyetini arttırarak okul veli ilişkisine samimiyeti eklemiş başarı da kaçınılmaz olmuştur.Okul, veli ilişkileri demişken, geçtiğimiz hafta sonu Öğretmen Evinde Cevdet paşa ilköğretim okulu, idarecileri, değerli öğretmenleri ve velileri ile yaptıkları toplantıda bir basın olarak biz de davetliydik. Ogün yoğun bir programımız vardı. Ancak toplantı sonunda katılmanın ne kadar isabetli olduğunun da haklılığına vardık. Velilerimiz davete duyarlı gelerek salonu adeta hınca hınç doldurmuş çikolata ve kolonya ile kapıda bizleri güler yüzlü öğrenci ve öğretmenlerimizin karşılaması yapılacak olan toplantının samimi bir ortamda ve verimli geçeceğinin de bir işaretiydi sanki? Okul müdürü Erbay Tan ve diğer konuşmacı öğretmenler konuşmalarında geçmişte emeği geçenlere teşekkür ederken genel olarak veli, okul, öğrenci ilişkilerinin öneminden bahsetmeleri, veli öğretmen mesaj siteminin kurulması, aylık toplantıların yapılarak fikir ve projelerin sunulması, velilerin derslere katılmasının sağlanması, veli ziyaretleri, veliler arasında sosyal-kültürel yarışmaların yapılacak olması, temenni, istek ve şikâyet kutusunun yapılması ve bunun gibi birçok faaliyetler?Halk eğitim işbirliği ile ilk defa Cevdet paşa?da hızlı okuma kursunun açılması, dershaneye gidemeyen öğrencilerimize hafta sonu kursları düzenlenmesi ve aylık okul adına deneme sınavları yapılarak dereceye giren öğrencilerimize çeşitli ödüller verilecek olması? Kısacası o toplantıda konuşulan her şeyin kendi çocukları için yapılacak olması, velileri hem umutlandırmış, duygulandırmış hem de mutlu etmişti. Çünkü huzurlu, güvenli, tertemiz, pırıl pırıl bir ortamda okumaları, idarecileri ve öğtermenleri tarafından her türlü fedakârlık yapılacak olması, yüzlerin gülmesine, gözlerin de ışıl ışıl parlamasına neden olmuş, Cevdet paşada okumak, oradan mezun olmak, sanki bir ayrıcalık olacakmış gibiydi onlar için? İşte bu hislerle sıcacık çay ikramlarıyla, aile muhabbetini andıran bir ortamda samimi duyguların temenni ve dilekler ile sona ermişti toplantı.Velilerin gözleri umutla bir defa daha ışıldıyor idi, idarecilere ve öğretmenlere adeta bir teşekkür ve minnet kuyruğu var idi. Tabii olarak dayanamayıp biz de girdik kuyruğa... Ancak bu ne bir sinema ne de bir maç kuyruğuna benziyor idi?Veliler gönüllerini açmışlar, yarınlarımızın geleceği çocuklarımızın başarıları için bir şeyler yapma çabası içerisinde olan o gün orada bulunan değerli idareci ve öğretmenlerimize?Ne mutlu sizlere be Erbay hoca, Ömer hoca, Vedat hoca, Meral hoca, Gülşen hoca, Sevim, Nurşen, Fahri, Erol, Şengüner hoca ve ismini sayamadığımız diğer tüm eğitimcilerimiz?Ogün sanki veliler öğretmenlerden, öğretmenler de velilerden şanslı idi? Duyarlı olmak, istekli olmak zaten başarının anahtarı değil miydi?Ahlaklı öğrenciler yetiştirmek istiyorlar idi onlar, anaların babaların dizlerine vurmayacağı?Saygılı öğrenciler yetiştirmek istiyorlar idi onlar, anaların babaların başlarını yerlere eğdirmeyeceği?Başarılı, çalışkan öğrenciler yetiştirmek istiyorlar isi onlar, anaların babaların gurur duyacağı?Ahlaklı, başarılı, saygılı ve çalışkan öğrenciler yetiştirmek istiyorlar idi onlar anasına babasına, ailesine, ülkesine ve insanlığa faydalı ve yaralı, ilimde, bilimde, teknikte her alanda ülke idaresine talip yöneticiler yetiştirmek istiyorlar idi onlar?Öğrencileri okusun, okusun ki kötülüklerin anası cehalette ortadan kalksın istiyorlar idi onlar?Karşılık mı.???Eşek ölsün semeri,insan ölsün eseri kalsın istiyorlar idi onlar?Vefa mı???Ondan dahi vaz geçtiler,sadece ama sadece hayır dua okunsun istiyorlar idi onlar?Dahası mı???Tek okusun adam olsun onlar.Keş kelerin olmadığı,geleceğe daha güvenle bakan pırıl pırıl bir nesil yetişsin, o nesil de hep güzel insanlardan oluşsun,yüzler gülsün,insanlık gülsün,memleket gülsün istiyorlar idi onlar?Saygılarımızla?
