BAYBURT - Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Bayburt`a "Türkiye Buluşmaları" konferansında konuştu.Halk Eğitim Merkezi Salonunda gerçekleşen konferansta halka hitap eden Mehmet Mehdi Eker, 21 Şubat Bayburt`un Kurtuluş Günü`nde Bayburt`ta olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Böyle anlamlı günde aranızda olmaktan onur duyuyorum. Bugün, destan yazan Bayburtluların kurtuluşunun yıldönümü; 92 sene önce düşman işgalinden büyük bir kahramanlıkla kurtulmuş ve bu şehirde bu kahramanların bu şehitlerin siz saygıdeğer torunlarıyla birlikte olmaktan büyük onur duyuyorum. Bu kurtuluş bayramınızı dayürekten kutluyorum. Allah bir daha bu millete kurtuluş bayramları yaşatmasın. Allah bir daha bu topraklara işgal göstermesin ve bizi bir daha bu tür imtihanlarla karşı karşıya bırakmasın" dedi."Türkiye Buluşmaları" programına katılmak ve tarımla ilgili vatandaşları bilinçlendirmek üzere Bayburt`ta bulunduğunu ifade eden Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, "Biz milletimizle buluşuyoruz. Yani sizle buluşuyoruz çünkü yetki ve iradenin kaynağı sizsiniz, sizden aldığımız emanet ve yetkiyle Türkiye`yi yönetiyoruz. Bu nedenle buraya gelerek bu bölgede hangi projelerin daha gerçekleşir olacağını görmek ve bunları sizlerle paylaşmak için aranızda bulunmaktayız" diye konuştu.Bakan Eker, Türkiye`nin 26 milyon hektar tarım arazisinin bulunduğunu belirterek, "Ben tarım sektörünün içerisinde 32 yıldır bulunan bir kardeşinizim. Çekirdekten geldim tahsilim ve çalışma hayatım hep tarımla geçti. Şimdiye kadar nerede bir tarımla ilgili konuşma geçse, hep denilirdi ki -Türkiye`nin tarımla ilgili bir politikası yok-. Kim nerde ne ekeceğini bilmiyor. Biz AK Parti hükümeti olarak çalıştık çabaladık, bakanlığımız uzmanlarımızla yoğun bir araştırmaya girerek 520 milyon veri kullanarakyani istatistik yaparak Türkiye`nin tarımsal üretim havzalarını belirledik. Biz işte tarıma stratejik açıdan bakıyoruz. Toplam desteklemeler içerisinde yüzde 4 olan hayvancılık desteklemelerini 22`ye çıkardık. Yani 1 milyar 800 binden 5 milyar 600 bine çıkardık. 22 Ocak`ta yayınladığımız bir kararname var biz bu kararnameyle bu bölgede hayvancılık yapacak yatırımcıya inşaat maliyetinin yüzde 30`unu, hayvan alımının yüzde 40`ını, süt sağım ünitelerinin yüzde 40`ını karşılıksız hibe destek veriyoruz. DoğuAnadolu`da daha önce özelleştirilmiş et balık kombinalarını özelleştirme kapsamından çıkarıp Bayburt`un da içerisinde yer aldığı doğu illerimizin bazılarında bir proje başlattık. Bu proje kapsamında sözleşmeli besicilik yapılırsa hayvanını besleyen çiftçimiz gidip et balığa satabilir. Ve bu burada et parası hariç 1 kilogram et içim bin 500 TL destek alacak. Buna da Tar-et projesi diyoruz. Benim bakanlığım dönemimde Bayburt`a verdiğim destek 19 Milyon TL`dir" şeklinde konuştu.Ülkenin gündemi ve demokratik açılım ile ilgili konuşan Bakan Eker, şunları söyledi:"Türkiye içeride ve dışarıda güç kazanırken, küresel bir aktör haline gelirken, bir takım meselelerini çözecek güce sahip olmuşken, barış ve kardeşlik içerisinde kendi meselelerini çözebilecek durumda olduğunu dünya aleme göstermek durumundadır. Dışarıda Türkiye güçlenirken, itibar kazanırken, örnek bir ülke gösterilirken, bu gelişmeler sağlanırken, içeride eğer temel meselelerimizi, terör meselesini çözemezsek bu bize enerji kaybettirir, güç ve zaman kaybettirir. Türkiye, yakın zamanda demokratikstandartları artması, için demokratik açılım projesi başlattı. Buna başka isimler de veren oldu. Doğrudur, o verilen isimler de birer sorun olarak bunun içerisinde var ama hepsinden ibaret değildir. Bu projeyi başarılı kılabilmek için demokratik sorunları çözmeyi ön planda tuttuk. Projenin unsurlarından bir tanesi terörle etkin mücadele yapmaktır. Bunu yaparken meseleyi sadece bir güvenlik meselesi olarak görüp, asayiş sorunu olarak görürsek meseleyi maalesef aşamayacağız. Son 26 yılda terör örgütü ilemücadele ettik. Bu mücadele yönteminde 300 milyar dolar para harcadık, 40 bin insanımızı kaybettik. Yüreklere, ocaklara ateş düştü. Sorun ortada duruyor, azalmadı. Demek ki, bizim izlediğimiz yöntemde bir yanlışlık vardı. Bir yöntemde 30 yıl başarı sağlayamadınızsa, bu kadar can kaybolmuşsa, 300 milyar dolar harcanmışsa, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde 100 binlerce insan göç etmek zorunda kalmışsa, hayvancılık faaliyetleri bundan olumsuz etkilenmişse, tarımsal üretim düşmüşse, sosyal problemleroluşmuşsa, sadece doğuda değil batıya göç eden vatandaşlarımız başka sorunlarla baş başa kalmışsa, bunu bahane ederek çeteleşmeler, mafyalaşmalar oluşmuşsa, bir takım yasa dışı oluşumlar, illegal örgütler kurulmuşsa, o zaman bu yöntemi daha farklı bir şekilde uygulamak gerekiyor. Biz millet için, milletin sorunlarını çözme üzerine siyaset üretiyoruz. Bizim siyaset anlayışımız çözüm odaklıdır. Biz sorun odaklı siyaset yapmıyoruz. Sorun odaklı meselelere de yaklaşmıyoruz. Biz ne kadar sorunun çözümündenyana isek, sorundan da beslenenler var. -Bu sorun devam etsin, ondan bir şekilde nemalanalım- düşüncesinde olanlar var. Terör örgünü bunun bir ayağında, en çok karşısında duran PKK terör örgütüdür. Buna karşı çıkanlar sadece terör örgütü değil. Maalesef Türkiye`deki siyasi partiler de sorunun varlığından nemalanıyorlar. Sorun olunca, o sorunun üzerinden kolay siyaset yapıyorlar. -Çözelim, yok, çöz, yok, gel konuşalım, yok-, sorun, sorun, sorun. Bu siyasi partilerden CHP, tutarsızlık içerisinde. BDP karşı,bir de MHP karşı. Bize bir takım iftiralarla, isnatlarla bu projeyi sekteye uğratmaya çalışıyorlar. Resmi dilimiz Türkçe`ye bir zarar gelecekmiş gibi söylemlerde bulunuyorlar, bu doğru değildir. Biz Türkiye`de bir sevgi ve tolerans iklimi oluşturmak ve hukuk içerisinde herkesin bir takım hak ve hukukunu demokrasi içerisinde geliştirmek istiyoruz. Bu Türkiye`yi bölme değil, Türkiye`yi bütünleştirmesi sağlamadır. Adalet olmazsa, insanlar içinde sevgi bağını oluşturmazsanız, hak ve adalet içerisindedavranmasızsanız bu projede başarılı olamazsınız. Biz, vatandaşlar arasında aidiyet bağlarını güçlendirmek, bir ve beraber olarak, Türkiye`nin daha müreffeh ve daha gelişmiş bir ülke olarak gelişmesine, demokrasi içerisinde hak ve adaletin yaygınlaştığı, insanların eşit haklara sahip olduğu bir proje olarak hayata geçirmeye çalışıyoruz." Bakan Eker, konuşmasının sonunda katılımcıların sorularını cevapladı. Bayburt Ziraat Odası Başkanı Abuzer Yıldırımtepe`nin, "Uygulamış olduğunuz 50 süt sığırı için hibe desteğinden Bayburtlu çiftçiler olarak çok memnunuz. Ancak biz Bayburtlular olarak bu 50 sığırı almamız çok zor. Bunu 25`lere kadar düşüremez misiniz" sorusu üzerine Bakan Eker, "Siz de 3-5 kişi bir araya gelerek bu projelerden istifade edin, yani gücünüzü birleştirin. Devletin imkanlarından daha iyi yararlanabilmeniz için kooperatifleroluşturun" diyerek proje kapsamında olan 50 sığırı aşağı rakamlara düşüremeyeceğini belirtti.Halk Eğitim Merkezindeki programını bitiren Bakan Eker, daha sonra 21 Şubat Kurtuluş Bayramı etkinlikleri kapsamında Şair Zihni Kültür Sitesi`nde düzenlenen programa geçti.