GAZİANTEP - Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Kamuoyunda "Torba Yasa" Olarak Bilinen 6111 Sayılı Kanunu olumlu bulduklarını ancak, sorunun kökten çözümü için yeni bir vergi sistemine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Torba Yasa konusunda kentteki muhasebeci ve Mali Müşavirlerin bilgilendirilmesi amacıyla GTO` da bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya, GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Meclis Başkanı Zeki Yağcı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürü Ahmet Yetim, Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Mehmet Nabioğlu ile muhasebeci ve mali müşavirler katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, toplumun birçok kesimini ilgilendiren Torba Yasası`nı ilgililere en iyi şekilde anlatılabilmesi için SMMMO, Vergi Dairesi Başkanlığıyla ve SGK İl Müdürlüğü ile müşterek bir takım etkinlikler programladıklarını ifade etti. Başkan Aslan, "Bu anlamda hepimiz el ele verdik ve mümkün olduğu kadar sizleri bilgilendirerek geniş kesimlerin bu yasadan faydalanmasını sağlamak düşüncesindeyiz. Önümüzdeki günlerde de bilgilendirme toplantıları devam edecek" dedi. "Torba yasası önemli ama iş bununla bitmiyor" diyen Aslan, "Torba yasaya olumlu bakıyoruz. Fakat bu işi kökünden çözmenin yolunun yeni ve çağdaş bir vergi sisteminden geçtiğini de ifade etmekte yarar görüyorum. Torba Yasası ile kitlelerle barışmak olumlu. Fakat Türkiye`nin daha yaygın ve katılımın sağlanacağı bir sisteme ihtiyacı var. Bizim öyle bir vergi sistemimiz var ki; resmen vergi mükelleflerini hırsızlığa teşvik ediyor. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Dünyanın bütün çağdaş ülkelerindemükelleften vergi alacaksanız bütün gelirlerini nasıl bir tarafa yazdırıyorsan, giderlerini de yazdırmak zorundasınızdır. Yani 100 lira geliri varsa, 80 lira gideri varsa onu da yazdırıp öyle vergi alacaksın sistem budur. Ama biz de uygulanan yüz lira geliri yaz, seksen lira giderinden kırk lirasını yaz, kırkını yazma şeklinde. Yani sağlık giderini yaz, eğitim giderini yazma. İnsani ihtiyaçlarını karşılıyorsan ve çocuklarını okutuyorsan bunları yazma. Peki, bu insan ne yapacak? Gelirinizi yazın, giderinizinhepsini yazmayın, insansınız ve hayatınızı devam ettirme mecburiyetindesiniz. İşletmesiniz işletmenizi devam ettirme mecburiyetindesiniz. Böyle bir ortamda refleks olarak kendinizi savunacaksınız. Dolayısıyla defteri, kitaba uydurma yoluna gidiliyor. Sistem sizi bazı rakamlarla oynamaya sevk ediyor." diye konuştu. Konuşmasında Türkiye`nin bu sistemi aşması gerektiğini ve böyle Torba Yasalara ihtiyaç duymaması gerektiğine de vurgu yapan Aslan, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye kayıt dışılığı önlemeye çalışıyor. İşte Sosyal Güvenlik İl Müdürümüz burada. Bunun bir çalışanlar, bir de vergi boyutu var. Çalışanlar boyutundan batkımızda OECD ülkeleri arasında istihdam üzerinde en fazla vergi yükü olan bizim ülkemiz. Siz bunu makul bir seviyeye çekmezseniz kayıt dışı istihdamı önleme şansınız yok. Ama buradan ne doğuyor? Kayıt içi istihdam eden ve kayıt dışı istihdam eden arasında inanınız müthiş bir haksız rekabet doğuyor. Aslında yapılan şey hırsızlıktır. Ama sistem bunuönleyecekse bununla ilgili tedbir almak mecburiyetindedir. Biz de `kayıt dışılık` dendiğinde sanki işletmelerimizin yüzde 50-60`ı maliyeye kayıt olmamış gibi anlaşılıyor. Yok, böyle bir şey. Yani maliye kaydı olmadan çalışabilen işletme olabilir mi, mümkün mü böyle bir şey? Bütün işletmeler maliyeye kayıtlıdır. Kayıt dışılık, eksik ve yanlış bilgilerdedir. Şimdi siz bunu önlemek istiyorsanız mutlaka bir çağdaş sisteme geçmek durumundasınız. Bakın o zaman kayıt dışılık yüzde 85, 90`lara çıkıyor mu? Bakıno vergi anlayışı, iç pazarda daha fazla katılımcılığı sağlıyor mu, sağlamıyor mu? Ancak bu şekilde İç pazarı genişletirsiniz. O zaman vergiyi çok daha fazla mükelleften yaygın bir şekilde alabilirsiniz. Dolayısıyla ekonomiye de çok ciddi bir katkınız olur ve o zaman da toplayacağınız vergiler kendiliğinden artar. Yani `Bütün giderlerini yazdırırsam kimse vergi vermez. Kazancını masraf gösterir ya da harcama yapar` şeklinde bir zihniyet olabilir mi? Yapsın daha iyi değil mi? Sonuçta gösterilen her türlüharcamadan vergi alacaksınız. Ama eğer `Ben böyle bir vergi sistemi getirirsem, vatandaş maliyeden korkmaz. Her şeyi sağlam olur. O zaman da Onu idare etmek zor olur` diye düşünüyorsanız ki ben bunu böyle değerlendirmek istemiyorum, o zaman bu sistemde devam edersiniz. Yani şuanda bir bataklık var. Bu bataklıkta sivrisinek avlamaya çalışıyoruz. Bataklığı kurutmak lazım. İnsanlar ne harcıyorsa onu yazacak, vergi kaçırmak durumunda kalmayacak. Esası budur. Sistem bu şekilde kendini yenilemezse yerimizde ülkeolarak patinaj yapar dururuz. İstenilen sıçrama gerçekleştirilemez." SMMMO Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Nabioğlu, da konuşmasında 6111 sayılı yasa ile kamu alacaklarının yapılandırılması hakkındaki kanun daha öncekilerle kıyaslandığında Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı vergi affı düzenlemesi olarak gözüktüğünü kaydetti. Meslek camiası olarak vergi affı uygulamasını tasvip etmediklerini ancak, gelinen noktada mükellefler lehine birçok düzenlemeler içeren 6111 sayılı kanundan mükelleflerin en doğru ve etkin biçimde yararlanmasını sağlamak için üzerlerine düşen görevi eniyi şekilde yerine getirme durumunda olduklarını dile getiren Nabioğlu, "İlgili kanunun gerek madde sayısının çokluğu gerekse bizleri yakından ilgilendiren vergi ve SGK gibi konularda içerdiği teknik düzenlemeler, karmaşık bir yapıda olup, meslek mensuplarına mükellefleri bilinçlendirmek ve yönlendirilmesi konusunda bizlere önemli görevler düşmektedir. Küresel ekonomik krizden etkilenen herkese ve kesime bu uygulama bTetu. Konuşmasında Tüyük bir rahatlama imkanı oluşturacak. Bazı işletmelerin bu yasa ile bilançolarının düzeltme imkanını iyi değerlendirmesi gerekir diye düşünüyoruz." şeklinde konuştu. SGK İl Müdürü Ahmet Yetim ise konuşmasında kayıt dışı istihdamın sadece sosyal güvenlik kurumunun yapacağı bir takım yasal düzenlemeler ve denetimlerle önlenemeyeceğini söyledi. Yetim, bu mücadelede tüm kamu ve kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının, medyanın elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek, "Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmak durumunda. Biz bu konuda Gaziantep`te yaklaşık 3 yıldır görev mücadele veriyoruz. Bu mücadelemiz sonucunda 2008 Ocak ayının 4A sigortalı eski adıylaSSK`lı işçi sayısı 124 bin 193 iken 2011 yılına geldiğimizde bu sayı 175 bin 145 kişi olmuş. Yani 2008 ve 2011 yıllarına bakıldığında sigortalı çalışan sayısında 48 bin 952 kişilik bir artış gerçekleşmiş" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından SGK İl Müdürü Ahmet Yetimin başkanlığında gerçekleştirilen seminerde, muhasebeci ve mali müşavirlerin SGK İl Müdür Yardımcısı İsmail Kayabaşıoğlu, Şehitkamil SGK Merkez Müdürü Cuma Budak, SGK Tahsis İşlemleri Şefi Remziye Evren ve SGK Sigortalı Tescil Şefi Mehmet Yalçın tarafından yeni yasa ile ilgili bilgiler verildi.