Türkiye’de 16 ilde 720 bin hektar alanda yaklaşık 500 bin çiftçi fındık üretimi yapıyor
Türkiye’de 16 ilde 720 bin hektar alanda yaklaşık 500 bin çiftçi fındık üretimi yapıyor
Türkiye’de 16 ilde 720 bin hektar alanda yaklaşık 500 bin çiftçi fındık üretimi yapıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, dünya fındık üretiminin yüzde 75’ini Türkiye’nin karşıladığını, 16 ilde, 123 ilçede ve 3 bin 200 köyde fındık üreticisi bulunduğunu söyledi.
Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, yaptığı açıklamada, bu kadar geniş bir etki alanına sahip olan fındık politikaları oluşturulurken çok daha hassas davranılması gerektiğini söyledi. Fındığın ülkede 5 milyondan fazla kişiyi ilgilendirdiğini kaydeden Pehlevan, “Fındık, Karadeniz Bölgesi halkının önemli bir kısmının geçim kaynağıdır. Aynı zamanda fındığın sosyal boyutu da oldukça önemlidir. Üretim alanı Düzce’den Artvin’e, Trabzon’dan Gümüşhane, Tokat’a kadar 16 ilde, 123 ilçede ve 3 bin 200 köyde 720 bin hektar alanda 500 bin çiftçi ile her yıl dünyanın fındık ve mamulleri ihracatına konu olan fındığın yaklaşık yüzde 75’i ülkemizden karşılanmaktadır. Üretici, tüccar, fabrikalar ve ihracatçıları da hesaba katarsak direkt ve dolaylı olarak 5 milyondan fazla kişiyi ilgilendirmektedir. Bu kadar geniş bir etki alanına sahip olan fındık politikaları oluşturulurken çok daha hassas davranılmalı. Ülkemizde yetişen fındık, kalitesi ve aroması bakımından tartışmasız dünyada olmazsa olmaz bir kaliteye sahip. Bu değeri bilerek stratejilerimizi bu realite doğrultusunda yapmalıyız. 86 yıl önce 10 Ekim 1935 yılında 1. Milli Fındık Şurası’nda ilk milli ürün olarak ilan edilmesi, ülkemiz için çok önemli bir tarım ürünü olduğunu ortaya koymuştur” dedi.
"Unutmayalım üretici yoksa sanayici de yok"
"Unutmayalım üretici yoksa sanayici de yok" diye devam eden Pehlevan, "Üreten ülke, kalkınan Türkiye olacaksa milli tarım politikası oluşturacaksak ülkemiz ve çiftçi lehine tarım politikaları oluşturmak gerekir. Unutmayalım, üretici yoksa sanayici de yok. En kısa zamanda belirlenen rekolte doğrultusunda maliyetin üzerine çiftçinin yaşam payı ilave edilerek üreticiyi memnun edecek bir taban fiyat belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için ise devletin TMO ve çiftçi örgütü Fiskobirlik üzerinden alım politikası oluşturması gerekmektedir. Aksi durumda fındık fiyatı hiç arzu etmediğimiz seviyelere iner. Fındığın para etmediği, çiftçi alın terinin karşılığını alamadığında üretimden kopması durumunda gelecek yıllardaki üretimde bu mutsuzluktan etkilenecektir. Böyle bir durumda ise üreticiden başlayan mutsuzluktan, fındığı işleyenden tüketiciye kadar herkes payına düşeni alacaktır. Dünya fındık piyasasının yüzde 75’ine hükmettiğimiz ve 5 milyon insanımızın içerisinde olduğu fındık yabancı tekellere bırakılacak bir ürün değildir. Fındık üreticileri, bölge milletvekillerinin çay üreticilerine verdikleri desteği ve gösterdikleri ilgiyi fındık üreticileri içinde göstermelerini beklemektedir. Fındık üreticileri kaderine mahkum edilmesin. Acilen TBMM’de iktidarı ve muhalefeti ile birlikte milli ürün olmanın bütün şartlarını sağlayan fındığı milli ve stratejik ürün kapsamına alınmasının mimarı sizler olun” dedi.