Son günlerde Sivil Toplum Kuruluşları(STK) daha çok ilgimi çekmeye başladı.Hani ?İhtiyaçlar icatların anasıdır.?diye, bir söz vardır ya, onun gibi ben de her hafta ihtiyaca binaen yeni bir STK keşfinde bulunuyorum. Sonra, böyle kuruluşlarımız var da, ülkemiz niçin bugünkünden daha ileri düzeyde değil diye kendi kendime hayıflanıyorum.Partiler üstü konumları olduğuna inandığım Aydınlar Ocağı, Atatürkçü Düşünce Derneği, MÜSİAD, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği,Türk Ocağı? gibi STK?ların kuruluş amaçlarına göre ülke meseleleri konusundaki görüşlerini sadece üyeleriyle değil kamuoyuyla da paylaşmaları toplumun çıkarınadır diye düşünüyorum.Örneğin MÜSİAD başkanı şu ana kadar blok satış niteliğinde yapılan özelleştirmeye karşı olduğunu ve onun yerine halka arz şeklinde özelleştirmenin ülke menfaatine olduğuna inanıyorsa bu görüşlerini toplumla paylaşmalı. Veya Merkez Bankasının İstanbul?a taşınmasına karşı ise gerekçesiyle bu görüşünü toplumla paylaşmalıdır.Aslında STK?lar görüşlerini toplumla paylaşmıyorlar demek yanlış olur.Diyeceksiniz ki, görüş bildiren kişi ve kuruluşları dinleyen mi var? ?Heyyt! Otur oturduğun yerde! Sen kim oluyorsun?Olmazsa ananı da al git!? diyenler çıkabilir korkusuyla, görüş belirtmemek ülke zararına olur.Onun için ülke çıkarlarını düşünen herkes yapılabilecek hatalar konusunda yönetimi ikaz etmek durumundadır.Bunu tabiî ki yönetimin ?stepnesi? olmuş bir muhalefet partisi yapamaz, diğeri de yeterince yapamıyorsa iş STK?lara düşüyor.Bu arada bazı STK?ları dışardan yapıcı yönde eleştirmek mecburiyetindeyiz.İçerden ise kendilerinin öz eleştiri yapması lâzım.Bu hafta keşfettiğim ve eleştirmek zorunda kalacağım Sivil Toplum Kuruluşunun internet adresi >.Bu adrese girdiğinizde karşınıza Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği?nin sayfası çıkıyor.Dernek ile ilgili bilgiler sayfada verilmiş. Keşke o sayfaya bakmasaydım! Dernek 1949 yılında Üniversiteli Kadınlar adı altında kurulmuş, 1955 yılında Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Federasyonuna üye olmuş, 1970 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Kamu Yararına dernek statüsü kazanmış,1975 yılında isminin başına ?Türk? kelimesini almış.Amaçları da çok güzel. ?Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, kadın ve kızlarımızın Atatürk ilkeleri doğrultusunda eğitilmesi konusunda gönüllü hizmet veren, kâr amacı gütmeyen, kamu yararına çalışan bir kuruluştur.Amacı, Atatürk devrimlerinin inançlı bir savunucusu olarak , genç kızlarımızın ve kadınlarımızın çağdaş koşullar altında eğitilmesi, bilim ve kültür düzeylerinin yükseltilmesi, ekonomik alanda bağımsızlıklarını kazanmaları ve sosyal alanlarda etkin olmaları için gerekli programları yürütmektir. Bu çalışmalarımız, IFUW üyesi olan diğer 81 ülkedekİ kardeş kuruluşlar ile paylaşılmaktadır.? Diğer ayrıntıları internet adresinden alabilirsiniz.Benim eleştirim yaptığı çalışmaları 81 ülkedeki kardeş (!) kuruluşlarla paylaşan bu derneğin aşağıdaki satırları. ?Yurdumuzda 12 ilde şubesi (Ankara, Samsun, Eskişehir, Adana, Antalya, Gaziantep, İzmir, Bursa, Konya , Kastamonu, Şanlıurfa ve Edirne) ve yaklaşık 1000 üyesi vardır.?Yazık, çok yazık! 1949 yılında kurulmuş, amaçlarında ?Atatürk? adını kullanan böyle bir kuruluşun 81 ilimizde ve bir çok ilçede örgütlenmesi gerekmez miydi?Bu durum Ülke Meselelerine Duyarlı aydın Üniversiteli Kadınlarımıza hakaret değil mi? Not: 19.01.2008 tarihinde adı geçen derneğin Konya Şubesi telefonlarından kimseye ulaşamadım!
