Gelecek, yarın, umut ve yeni yürüyüş, canlılık günü demek, yeni yıl. Yeni bir başlangıç yeni yıl. Aynı zamanda yeni yıl geçmişe dönüp bir göz atma, geçmişin muhasebesini yapma günü. ?Ben nerde yanlış yaptım? deme günü yeni yıl.
Bu yazımı yazarken, yeni yıla dört gün var. Dört gün sonra bu günde tarih oluyor. İstesek de istemesek de iyi diyeceğimiz ? dün? lerimiz olduğu gibi, beğenmediğimiz, hatalı bulduğumuz geçmiş günlerimizde olmuştur. Acısıyla tatlısıyla geçen bir yıl.
Aynaya baktığımızda gözümüzün içinde bir parlaklık görebiliyorsak, eskimediğimizin, yenilendiğimizin işaretidir. Yüzümüzden gülücükler hala gitmemişse, gülebiliyorsak, geleceğe umutla bakıyoruz demektir. Eskimediğimizin ifadesidir gülücükler? Hayattan bir şeyler beklediğimizin ifadesidir. Eskimediğimizdir. Sadece yaşlanır insan. Yaşlanan insan ise tecrübe ve geçmişe dair bir bilgi deposudur. (öyle olmalıdır)
Dört gün sonra 2012 takviminin son sayfasını yırtıp 2013 e girdiğimizde bu yeni yılın şahsımıza ve ülkemize uğurlu gelmesini bekleriz, dileriz. Tıpkı 2012 ye girerken yaptığımız gibi? Çeyrek biletlerimize bakarız, hayallerimizi bir sonraki yıl başına bırakırız.(yıl başına dair hayallerdeki zenginlikler, hanlar, hamamlar piyango biletlerinin çekilişleriyle hayallerden silinir gider. Yine kalırız gerçeklerle yüz yüze) Yeni yılın ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını dileriz.
Son yıllarda yeni zenginlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Gerçekten alın terleri ile kazanmışlarsa helal-ı hoş olsun. Yok, devlet ihalesi yada siyasi desteklerle bir servet ele geçirmişlerse, bilinmeli ki bu milletin vebali ağır olur.
2012 yılı ülkemiz adına, demokrasimiz adına iyi geçmedi. Gazeteciler, Generaller ve düşünürler 2012 yılını da cezaevinde (Silivri) geçirdiler.
Mecliste bulunan siyasi partilerimizin milletvekilleri yeni kavga tarzları ve hakaret içeren kötü söz örnekleri sergilediler.
Önceki yıllarda şehrimizde tanınan, bilinen örnek insanları parti il başkanı, milletvekili seçilirlerdi. Şimdi ise iktidar partisinin dahi il başkanını kimse tanımıyor. (ben bunu sokakta sorarak öğrendim) İl başkanlarını da şöyle bir kenara koyalım. Milletvekillerini de tanımıyorlar. Kendi partilerinde isimlerinin bilinmesini yeterli sayıyorlar. Çünkü; halkın içerisinden süzülerek gelmiyorlar ki? Siyasetin süzgecinden geçmiyorlar ki? Siyasi partileri milletvekili seçme şirketi gibi kullanan genel başkanlar yazıyorlar listeye, o kadar.
Yaptığınızla anılırsınız, anılmak istediğiniz gibi değil.
Bir siyasi partide görev alabilirsiniz, muhtar olabilirsiniz, bir kurumda müdür olabilirsiniz, din görevlisi de olabilirsiniz, tarih sizi de yazacak ve yargılayacaktır.
Adalet her bireyin isteğidir. Ama yöneticilerin istediği değil, hakkın hukukun yerine getirilmesidir.
Devletin tüm kurumlarındaki müdürlere söylüyorum. ? Gerçekten yaptığınız uygulamalardan siz memnun musunuz? Hiçbir siyasetçinin sizin üzerinizde yaptırımı olmuyor mu? ?
Eğer sizler yaptığınız uygulamalardan memnun ve vicdani rahatlık içerisindeyseniz, yaptığınız işler doğru olmalıdır. Siyasetçilerin sizin üzerinizde bir yaptırımları yoksa, sizler özgür yöneticilersiniz demektir.
2013 yılının, insanlarımızın huzurlu ve güven içerisinde gelecek kaygısı duymadan yaşayacakları bir yıl olması dileğiyle?
2013 yılının adaletin her şeyin üzerinde görüleceği bir yıl olması dileğiyle? Tüm okuyucularımın yeni yılını içtenlikle kutluyorum?




