Şurası bir gerçek; Belediye başkan adayı önce kendini düşünüyor, sonra üç defa daha kendini düşünüyor, daha sonra seçmenleri düşünüyor mu, onu da bilemem. Okurken bu cevabı siz verin.
Maalesef siyaset yirmi yıldan bu yana küme düşmüştür. Ciddiye alınıp ta aylarca gündemi meşgul eden şeylere bakın; ?Başörtüsüyle Meclise girilsin mi girilmesin mi ? Pantolon giyilsin mi giyilmesin mi?? Bunlar yasallaştı, gerçekleşti. Beğenenler oldu, beğenmeyenler oldu.
Ne oldu?
Ülkenin gelir düzeyi mi yükseldi? Milli gelirimizde bir artış mı oldu?
Milli eğitimimizde bir fırsat eşitliği mi sağlandı ?
İşsizlik mi azaldı?
Asgari ücret mi arttı?
Çalışanların refah düzeyi mi yükseldi? Ekmeğimiz mi arttı?
Terör sorunu mu bitti ?
Yurttaşların TBMM?ye saygısı mı arttı? Vs?
Bir siyaset manevrası ile aylarca ülke gündemi meşgul edildi. Yakında seçim var ya?
Akp yaklaşan yerel seçimlerin adaylarını titizlikle değerlendirecek. Akp delagasyonu da iyice düşünerek belirleyici olmaya çalışacak. Ne yaparsa yapsınlar, Akp bu seçimlerde beklemediği çok kötü bir sonuçla karşı karşıya kalabilir.
Osmaniye?de Akp belediye başkan adaylarını belirlerken temayül yoklama sandıklarını Ankara?da açarak birinci kriteri gerçekleştirecekmiş? İkinci kriteri ise anket sonuçlarıymış?
Bu sonuçları da Ankara görecekmiş? Üçüncü kriteri de Ankara?da aday belirleme komitesi, adayları değerlendirecekmiş? Son olarak da Başbakan ne derse o olacak.
Desene kardeşim; ?Biz Akp?de demokrasicilik oyunu oynuyoruz.? diye.
Osmaniye?de Akp adayının Ankara?da belli olduğunu söyleyenler de var. Her aday adayı ?Ben aday olmazsam kazanılmaz? havasını estiriyor.
Hepsini geçelim de Osmaniyeli seçmen kime oy verecek?.
Seçmen oyunu verirken hangi kriterleri göz önüne alacak? Doğruluğu,dürüstlüğü,hizmeti,samimiyeti, Osmaniye?yi bir adım daha ileriye götürecek adaya mı,yoksa siyaset arcılığıyla bir makamı ele geçirip dünyalığını hesaplayan adaya mı oy verecek?
Siyasetin bahçesi kirlendi. Her beyaz sayfa açıldığında eskisinden daha berbat oldu.
Siyaset yeni adam yetiştiremiyor. Düşünce adamları kalmadı. Siyaset artık bir kazanç kapısı olarak görülüyor. Eski yurtsever, hizmet anlayışı ile yüreği çarpan, devletçi dürüst siyasetçiler, sonbahar yaprakları gibi dökülürken, yeni, çakma, çıkarcı, menfaatçi siyasetçiler her partide boy gösteriyor.
Maalesef böyle bir ortamda beş ay sonra bir belediye seçimlerini daha yaşayacağız.
Vergi borcu olan bir siyasetçi ( düşünemiyorum) olmamalı.Kendi işyerinde çalıştırdığı personelinin ücretini vermeyen bir kimseden belediye başkanı adayı olur mu.? Sigortasız işçi çalıştıran siyasetçiyi düşünmek bile istemiyorum. vs?
Demokrasinin masumiyetinden faydalanmak isteyen bir kimsenin partisi olmaz. Bu tür insanlardan olsa olsa demokrasi tecavüzcüsü olur. Bunlar her siyasi partinin semşiyesi altında yer alabilirler.Bunların ayrımını ancak özgür seçmenler yapabilir.
Beş ay sonra yapılacak olan yerel seçimlerde seçmenlerin özgürce gerçekten şehrini ve halkını düşünen bir belediye başkanını seçmeleri dileğiyle?
