Algı yönetimi özellikle son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle toplumu bir yöne kanalize etmek düşüncesini değiştirmek, olmayanı olmuş gibi göstermek amaçlı kullanılmaktadır.
Olgu gerçeği ise algı yönetiminin reel anlamda gerçekle yüze gelmesi yada yüzleşmesi olayıdır. Örneğin sosyal medyada kendini farklı gösteren kişiyle gerçekte karşılaştığınızda onun gerçek yüzünü görmenizdir.
Ülke siyasetinde toplumun yönlendirilmesi seçim öncesi hem iktidar ve hemde muhalefet tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. Seçim arafesindekullanılan birçok argüman genellikle algı yönetimine yöneliktir. Gazze hassasiyeti nedeniyle hükümetin israille ticaret yapıyor algısı geçen seçimde baya etkili olmuştu yada muhalefet gelirse teröristlerin serbest kalacağı algısı gibi…
Son dönmede özellikle yerel yöneticiler hatta kamu yöneticileri bu algı yönetimi oyununu oynamaya başladılar. Öyleki Cumhurbaşkanı bile Kaymakamları uyararak “Sosyal medyanın kendi piarları için değil halkın bilgilendirilmesi için kullanılması ..” ikazında bulundu.
Algı yönetimi ile toplumun iradesini yanlış yöne kanalize ederek toplum mühendisliği yapanlar halkın geleceğine ipotek koymaktadırlar. Konunun ciddiyeti açısından hiçbir konuyu araştırmadan tabiri caizse gaza gelerek hareket etmek , dolmuşa binmek insanı ve toplumları felakete götürür. Arap baharı ile uluslararası algı yönetimi yapılmış ve bir çok ülke parçalanmış ,darbeler olmuş , halk sokaklara dökülmüştür. Ülkemizde gezi olayları son yıllarda yaşadığımız önemli bir uluslararası operasyondu.
Olgu olayında görüldü ki her şey İsrail için , Müslüman ülkelerin yöneticileri İsrail yanlısı olsun diye yapılan bir operasyonmuş ,sonuç ve realite milyonlarca Müslüman katliamı yıkılan ülkeler parçalanan devletler…
Yerelde de genelde de araştırmadan körü körüne algılara kanmak ve ona göre amel etmek cahil ve holiganların işidir.Bizedüşen aklımızı kullanıp tiktokdan ,facebookyadainstagramdan kahraman üretmek değil , bilerek görerek, bizatihi yaşayarak akıl ve vicdanımızla karar verip ona göre hareket etmektir. Onlara bakarsak kümesi saray gösterip sizi padişah yaparlar. Sonra bir bakmışsınız kışın ayazında çatınız akıyor. Siz ıslanıp üşürken tavşan yamaca geçmiş ülkeniz , şehriniz kayıp üzerine kayıp yaşamış , çocuklarınızdan emanet olarak aldığınız memlekete ihanet etmiş olursunuz.




