Merhaba değerli okuyucularım,
Türkiye genelinde faaliyet gösteren belki de yüzü aşkın anket firması var. Her seçim döneminde bu firmaların neredeyse tamamı çeşitli anketler düzenler, sonuçlarını da büyük bir özgüvenle kamuoyuyla paylaşırlar. Ancak gelin görün ki bu anketlerin isabet oranı neredeyse sıfırdır.
Özgürlükleri savunan bir gazeteci olarak, hemşehrimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin yıllar önce sarf ettiği “Doğru tahmin yapamayan anket firmalarını kapatın” sözü bugün de geçerliliğini koruyor. Hatta doğruluğu tartışmasızdır. Zira birçok firma, yüz yüze yaptığını iddia ettiği anketlerde, aslında sadece genel eğilimleri ve tahminlerini yayımlıyor. Hal böyle olunca, sonuçları doğru bilmek neredeyse imkânsız hâle geliyor. Düşünsenize, 60 milyon seçmenin tercihlerini sadece 6 bin kişiyle yapılan bir çalışmayla bilmek mümkün mü? Elbette değil.
Bu yüzden siz siz olun, anket firmalarının gazına gelmeyin.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada dikkatimi çeken bir durum oldu. Geçtiğimiz günlerde bir dergi internette tam 40 milyon kişinin oy kullandığı bir oylamayla “Türkiye’nin en çalışkan belediye başkanlarını” belirlediğini açıkladı. Ne diyelim, Allah’tan korkun! Bırakın 50 milyonu, 5 bin kişiyle bile böyle bir oylama yapıldıysa buyurun ispatlayın; ben çıkıp elinizi öperim. Bu kadar büyük iddialarda bulunurken bari biraz inandırıcı olun, az da olsa ölçülü davranın.
Buradan belediye başkanlarına da seslenmek istiyorum. Hepiniz üniversite mezunu, eğitimli insanlarsınız. Bu tür asılsız ve abartılı açıklamalara inanmanız gerçekten çok düşündürücü. Halkın oylarıyla görev başına gelmiş, sorumluluğu büyük olan yöneticiler olarak, böyle gazlara gelmek size yakışmaz.
Ben de kendi çapımda zaman zaman anket çalışmaları yaparım. Hiçbir zaman “seçim sonuçlarını yüzde yüz bilirim” diyemem. Ancak Osmaniye’nin seçmen sayısının yaklaşık 160 bin olduğunu düşündüğümüzde, en az bin 600 kişiyle yüz yüze yapılan anketlerin sonucu daha sağlıklı ve gerçeğe yakın çıkar. Sayının büyüklüğü, temsiliyet açısından oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, ne yaparsanız yapın, doğru bildiğinizden şaşmayın. Anketçilerin gazına gelerek hareket edenlerin sonu hep hüsran olmuştur. Unutmayın, seçmenin nabzını gerçekten tutmak, ekranlarda sallanan grafiklerden ve sanal anketlerden çok daha fazlasını gerektirir.
