Gazetemiz Başak, 30 Ağustos itibariyle 29. Yaşına girdi.
Nasıl ki, insan çocuğunun büyüdüğün fark edemez ise, gazetemiz Başak?ın da büyüdüğünü, sahibi Bahri bey ve çalışanları hiç fark edemediler. Başak Gazetesi sanki onların çocuklarıydı.Oysa Başak Gazetesi dile kolay 28 yılı geride bırakmıştı.
Bugünlere gelene kadar ne fırtınalar, ne tipiler gördü. Pes etmedi, eğilmedi Başak Gazetesi. Bizzat şahit olduğum ne tehditler, ne sahte kabadayılar gördü? Doğru bildiğimizi yazarım dedi. Doğru ne ise, Başak Gazetesi onu yazdı.
Gazetemiz Başak?ın bugünlere taşırken emeğini ve gücünü esirgemeyen Bahri Çolpan?a teşekkür ederim.
Haklının yanında, haksızın karşısında dimdik ayakta duran, basın ahlakına ve yasalarına uyan gazetecilik anlayışına uyan gazetecilik anlayışının kalesi Başak Gazetesi?
Gazetemizin her kademesinde çalışan büro sorumlusuna, çaycısına, muhabirlerine sahibi Bahri beye teşekkür ederim.
Başak Gazetesi siz değerli okurlarımızla daha büyüyecektir. Nice yıllara!
Barışın Zamanı
Ülkemiz zor günlerden geçiyor.
Birliğin, beraberliğin önemi her geçen gün biraz daha belirgin hale geliyor. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi bu millete inanıyorum.
Feto terör örgütünün darbe girişimine kalkışmasından sonra ne oldu? Bir araya gelemez denilen bu millet, bu halk bütün farklılıkları bir kenara bırakarak Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında toplanı verdi.
Ne kadar da çok özlemişiz bir arada olmayı. Aslında aşağılarda bizler zaten ayrılık gayrılık gözetmiyoruz. Bizleri bir birimizden ayırmaya çalışanlar var.
Etnik farklılıklar ve mezhepsel ayrılıklar bu toplumun harcıdır, zenginligidir. Türkiye Cumhuriyeti bu farklı renklerle daha da önem kazanıyor.
Siyasetçilerin özlemlerine ve hedeflerine aldanmayalım. Derneklerimiz, şehirlerimiz siyasi partilerimiz farklı olabilir. Ama unutmayalım ki, bizler 80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Ailesinin yurttaşlarıyız. Aynı kimliği taşıyoruz. Hepimizin ortak bir ismi var. ?Türk Milleti?
Bu ülke ve geleceğimiz için asla karamsar olmayalım.
Haydi şimdi. Barışla özlemle elele?
