Prof. Dr. Mustafa Fedai Çavuş


Batı Roma?dan Bakınca


Nisan ayının son haftası içinde Avrupa Birliği Erasmus programı çerçevesinde İtalya?da bulundum. Bu yazımda gündemin biraz dışına çıkarak bu seyahatimdeki izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım.

İtalya Avrupa kıtasının güneyinde Akdeniz?e çizme şeklinde uzanan bir yarımada üzerine kurulmuş olan bir cumhuriyet. Akdeniz?in iki büyük adası olan Sicilya ve Sardunya?da İtalya?nın bir parçası. Nüfusu yaklaşık 60 milyon. Kişi başına gelir ise 36.000 dolar civarında.

 Milattan önce 500 yıllarına dair bilgileregöre İtalya?da dört belirgin medeniyet olduğu ifade edilmektedir. Kuzeyde Keltler, orta bölgede Etrüskler( Bazı tarihçilere göre Etrüskler Türk kökenli olup, Roma medeniyetinin ana kurucu unsurudur), iç ve dağlık bölgelerde Romalıların da dahil oldukları birçok kabileler, Napoli?den Sicilya?ya kadar olan bölgelerde de Rum azınlıklar.

Seyahatim sürecinde üç farklı şehri görme fırsatım oldu: Napoli, Foggia ve Roma.

Napoli İtalya?nın en büyük ve  aynı zamanda en sorunlu şehirlerinden birtanesi . Açıkçası AB üyesi bir ülkede bu kadar düzensizlik ve pisliği görmeyi beklemiyordum. Aynı güniçinde Napoli sınırlarında yer alan Pompei harabelerini gezmeye gittiğimde 2000 yıl önce kurulmuş bir şehrin ne kadar düzenli olduğunu gördüm. Birgün sonra Napoli şehrine yaklaşık bir saat mesafede olan Capri adasına geçtiğimde ise düzenli, temiz ve yeşil bir yaşama merhaba dedim. Burası tamamıyla turistlerden geçimini sağlayan bir ada.

Pazar akşamı eğitim faaliyetimi gerçekleştireceğim Foggia iline geçtim. Avrupa ülkelerinin çoğunda olduğu gibi İtalyada da ulaşım ağırlıklı olarak trenlerle gerçekleştiriliyor. Foggia yaklaşık 170.000 nüfuslu küçük bir il. Bu anlamda Osmaniye ile benzeşiyor.

Foggia şehirleşme açısından ise oldukça düzenli ve temiz bir yer. Büyük meydanlar ve ana caddeler şehri bir merkezden başlayarak kenarlara doğru açıyor. Eski yerleşim yerleri ise dar ama yine de düzenli bir yol ağına sahip. Buradaki üniversitede yapılması gereken faaliyetleri gerçekleştirdikten sonra Çarşamba günü bir imparatorluk başkenti olan Roma?ya geçtim.

Batı Roma imparatorluğunun başkentiRoma. Sokaklarını gezerken insan sanki geçmişin içinde yaşıyor. Bir zamanlar Doğu Romanın(Bizans) başkenti olan İstanbul aklıma geldi. Sonra ikisini karşılaştırıyor insan ister istemez. Ve görüyoruz ki maddi kültürel mirasımıza hiç değer vermiyor ve sahip çıkmıyoruz.

Roma şehri, tarihi görüntüyü bozmadan modern bir şehir nasıl inşa edilir bize gösteriyor. Aslında bu Hristiyan Avrupa?da heryerde göreceğiniz bir durum. Binalar belirli bir hizada, yükseklikleri standart, çarpık yapılaşma yok. Ve hiçbir bina bulunduğu şehirdeki önemli dini yapılardan daha yüksek olamaz. İstanbul?u bu kadar kötü hale getirmek için ne kadar çok çalışmışız. Küsmekle yapılan kötü uygulamalar maalesef düzelmiyor.

Bizim belediye başkanlarımız yurtdışına bilgi ve görgülerini artırmak için arada bir çıkarlar. Hep merak etmişimdir. Gittikleri yerlerde ne yapıyorlar?? Ben oraları gördüğümde şehirciliğin, belediyeciliğin nasıl olması gerektiğini görüyorum.  Ben oralarda geniş meydanlar, caddeler ve yollar görüyorum. Ben oralarda şehir içlerinde yapılmış devasa yeşil alanlar ve parklar görüyorum.

Dönüp güzel ülkeme baktığımda gördüğüm maalesef çarpık kentleşme, beton yığınlarından oluşan şehirler. Nefes alacak yeşil alanı olmayan, olan yeşillikleri nasıl ranta dönüştürebilirim diyen belediye başkanları ve müteahhitler. Çocuklarımızın rahatlıkla koşup oynayabileceği bahçeleri olmayan apartmanlar, iki arabanın yanyana geçmekte zorlandığı yollar ve yollardan yürümek zorunda kalan insanlar. Unutmayalım, Belediyeler bugünü düzeltmeli ama yarınları inşa etmelidir.  Sağlıklı şehirlerde yaşamak dileğiyle.

  • Salı 12.2 ° / 5.2 ° Güneşli
  • Çarşamba 13.2 ° / 5.4 ° Güneşli
  • Perşembe 13.3 ° / 4.8 ° Güneşli