Cumhuriyetimizin 84. yılını büyük bir coşkuyla kutladık. Bayramınız kutlu olsun. Sevgi, sevda göreceli kavramlar. İnsandan insana değişir. Bir kadına sevdalana bilirsiniz. Parayı sevebilirsiniz. Coğrafi olarak bir bölgeyi, deniz kıyısını sever özleye bilirsiniz. Nasıl olursa olsun sevmek güzel şeydir. İnsan özel. Bana sevmeyi öğreten ilk öğretmenim Ali Tınaz. ?Çocuklar, bayrağımızı seveceksiniz. Çocuklar bu ülkeyi seveceksiniz. Çocuklar Cumhuriyetimizi seveceksiniz? demişti. Minicik beyinlere hitap etmişti öğretmenim. Bu bayrak sevilmez mi? Kırmızı beyaz ay yıldızlı dünyanın en güzel bayrağı. Bu ülke sevilmez mi? Tarihiyle coğrafyasıyla yiğit insanlarıyla? En güzel coğrafya, deniz, güneş, yeşil vs.. Cumhuriyet sevilmez mi? Bizlere insanlığımızı veren, bizleri kula kulluk etmekten çıkaran Cumhuriyet. Küçük yaşta nasıl olduysa bende sevdalandım, sevdim Cumhuriyeti, ay yıldızlı bayrağımızı, ülkemi ve öğretmenimi. Cumhuriyeti bize armağan eden büyük öndere ve isimsiz kahramanlara ne kadar borçlu olduğumuzun bilincindeyim. Hepsini rahmet anıyorum. Biz Cumhuriyetimizi hak ettiği yüce mertebeye taşıyabildik mi? Bireyler olarak kendimizde her hangi bir keramet görmeyelim. Cumhuriyet düşmanları ne kadar güçlü görünürlerse görünsünler, Cumhuriyetimiz bugün 84 yaşında, kendisini korumasını bildiği gibi milyonlarca Cumhuriyet çocuğu yetiştirmiştir. Bizim Cumhuriyetimizle aynı yaşta olan diğer Cumhuriyetler bugün yok. Tarihten silindiler. Bu Cumhuriyet Atatürk Cumhuriyeti hala dimdik ayakta. Kıyamete kadar da yaşayacak. Çünkü gücünü halktan, tarihinden ve Çanakkale?den alıyor. Mavi gözlü büyük önder 15 Ekim 1925 tarihinde Cumhuriyeti şöyle tarif ediyor: ?Cumhuriyet fazilet ve ahlaka dayalı bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.Sultanlık, korku ve tehdite dayalı bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık, korkuya ve tehdite dayalı olduğu için korkak, zelil, tembel rezil insanlar yetiştirir.? Cumhuriyet ise, cesur, çalışkan vatanını satmayan, halkını aldatmayan insanlar yetiştirir. Bu Cumhuriyeti bizlere emanet edenler bugün toprak altındalar. Onlara karşı utançlıyız. Mezarlarından bir çıkabilseler; acaba bugün kimlerin yüzüne tükürürlerdi.




