Türk milleti tarihi süreç içerisinde her daim var olmuştur. Elbette zayıf düştüğü zamanlar vardır, fakat her düştüğünde kalkmasını bilmiştir. Bu yazımın başlığı aslında bu ayağa kalkışın son örneği olan ve Çanakkale destanının yazılmasında yer alan 96. Alay?ın kahramanlıklarını anlatan N. Nazif Tepedelenlioğlu`nun Bir Millet Uyanıyor adlı eserine ithafen böyle yazıldı.
Rahmetli Metin Tokdemir Türk milletini anlatmak için şunları söylüyor: Türk milleti büyük millet, necip millet, Resullah?ın övgüsüne mazhar olmuş mübarek millet, bir zamanlar üç kıtaya Türk-İslam mührünü vurmuş, İslam sancağını yedi iklimde dalgalandırmış, Kelime-i Tevhidi gökkubbeye nakşetmiş millet.
Evet, Türk Milleti tarih boyunca varlığını her dönem sürdürebilen ve diğer milletlere yön veren bir millet olmuştur. Dün nasıl Müslüman Türk?ün dolayısı ile İslam?ın savunucusu olarak İslam dünyasını haçlı orduları karşısında savunmuş ise bugünde, belki kılıç kalkan olmasa da, aynı zihniyetin temsilcilerine karşı bu görevi üstlenmek zorundadır.
Fakat görünen odur ki milletimiz ayağa kalkıp, göğsünü siper etmek yerine kendi kabuğuna çekilip ?Bana dokunmayan yılan bin yaşasın? mantığı ile çevresinde olan bitene kayıtsız kalmayı tercih etmektedir. İnsanlarımız sanki afyon verilmiş gibi duyarsız ve tepkisiz bir şekilde yaşamaya devam ediyorlar. Burada belki de cevaplanması gereken en önemli soru ?neden tepki göstermiyorlar? sorusu.
İnsanlarla konuşulduğunda ekonomiden, işsizlikten, terörden vs. şikâyet ettiklerini duyuyoruz. Fakat önemli olan şikâyet etmek değil, çözüm bulmaktır. Çözüm üretmedikleri gibi, şikâyet ettikleri konularda sorumlu olanlardan nedense hesap sormak adına hiçbir davranış ya da sözlü serzeniş duyulmuyor.
Türkiye?de yapılan araştırmalara bakıldığında, insanlara kendilerini nasıl tanımladıklarına dair sorulan sorulara verdikleri cevaplar arasında ?Milliyetçi ve Müslüman? kavramlarının ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir.
Buradan kendini milliyetçi şeklinde tanımlayan çoğunluğa sormak istiyorum. Siz nasıl milliyetçisiniz, hangi milletin milliyetçiliğini yapıyorsunuz? Millet olmanın temelinde ortak değerler (din, dil, toprak vs.) yer alır ki buna aynı zamanda Milli Kültür denir. Binlerce yıllık birikimin ürünü olan bu kültür değerlerimiz birer birer parçalanırken, diğer bir ifadeyle millet olmanın en temel öğeleri bir bir sistemli bir şekilde yok edilirken, milliyetçiler uyuyor.
Aynı şekilde Rabbimizin bir lütfu olarak Müslüman olarak doğmuş olan ve kendini Müslüman diye tanımlayanlara soruyorum. Müslüman olmanın gerekleri arasında ilk sıralarda olması gereken Müslüman Müslümanın dostudur, gayrimüslimden Müslümana dost olmaz ilahi emrini unutup, nasıl Müslümansınız ki Müslümana kan kusturanlarla dost olup, onlar için dua edenlerle aynı havayı soluyabiliyorsunuz?... Allah(cc) Kuran?da birçok ayette Müslümanlara seslenirken ?düşünmeyi ve ders almayı? vurguluyor. Araf Suresi 179. Ayet?te yüce Yaradan buyuyor ki ?Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.?
Bir millet uyuyor ve birileri de bu uykuyu daha derinleştirmek, ölüm uykusuna çevirmek için elinden geleni yapıyor. Dahası hiç uyanmaması için hergün televizyonlarda ninniler söylüyorlar, gazetelerde masallar yazıyorlar. Bu ninni analarımızın ya da nenelerimizin söylediği ninni değil, bu masallar Dedem Korkut?un masalları değil. Uyanın ey insanlar, Bilge Kağan tarihin derinliklerinden sesleniyor, duyun bu sesi.
Üstte gök çökmedikçe, altta yer denizi delinmedikçe, ilini töreni kim bozabilir?
Ey Türk milleti! Kendine dön.




