Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Bir bayram daha geldi çattı. Bugün arife günü… Yarın hep birlikte Kurban Bayramı’nı kutlayacağız. Bayramlar; sevinçlerin paylaşıldığı, sofraların bereketlendiği, dargınlıkların unutulduğu, insanı insan yapan duyguların yeniden hatırlandığı çok özel günlerdir. Ancak ne yazık ki bu bayram da yüreğimizi sızlatan bazı manzaralarla karşı karşıyayız.
Sokakta başını öne eğmiş çocuklar, mağaza vitrinlerine hasretle bakan minikler… Çünkü birçok aile bu bayramda ne çocuklarına bayramlık alabiliyor ne de kurban kesebiliyor. Hepimizin canını acıtan bu durumun temelinde elbette ki yüksek enflasyon yatıyor. Alım gücünün günden güne eridiği, temel ihtiyaçların dahi lüks sayıldığı bu dönemde, bayram sevinci maalesef birçok haneye uğrayamıyor.
Kurban fiyatları geçen yıla oranla astronomik düzeyde artış göstermemiş olsa da, buna rağmen kurban kesim oranlarının düşük kalması dikkat çekici bir durumdur. İnsanlar artık sadece fiyatlara değil, kendi ev ekonomilerine bakarak karar veriyor. Temennimiz; enflasyon belasından bir an önce kurtularak, herkesin evladına gönül rahatlığıyla bayramlık alabildiği, kurbanını kesip komşusuna ikram edebildiği bayramları yeniden yaşayabilmektir.
Buradan kurban kesen tüm dostlara özel bir çağrıda bulunmak istiyorum: Lütfen çevrenizde kurban kesemeyen insanlara edepiyle, adabıyla yardımcı olun. Bu bayram bir paylaşma, dayanışma günüdür. Maddi durumu yerinde olanlar, yalnızca bir kurban kesmekle kalmasın; imkanı olmayan bir aileye de bir kurbanlık hediye etsin. Çünkü bu bayram, yalnız kendi hanemize değil, komşumuzun evine de bayram gelebilsin.
Bu anlamda Ak Parti’nin bu yıl örnek bir çalışma yaptığını belirtmek istiyorum. Sayı vermek istemem ama ciddi sayıda bir kurban alınıp kestirilerek, kesemeyen ailelere dağıtılacak. Bu organizasyonda emeği geçen başta Ak Parti Osmaniye İl Başkanı Mehmet Sadi Binboğa’ya ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Zekiye Yılmazer’e yürekten teşekkür ediyorum. Dilerim bu yaklaşım, diğer kurum ve kuruluşlara da örnek olur.
Belediyelere de bu konuda ciddi bir sorumluluk düşüyor. Bugüne dek hiçbir belediye, kendi bölgesindeki ihtiyaç sahiplerine kurbanlık hediye etme gibi bir girişimde bulunmadı. Oysa her alanda hizmet veren, birçok farklı kalemde kaynak oluşturan belediyeler, bir nebze de olsa bu yükü paylaşabilir. Her belediye, bütçesi oranında, orta düzeyde birkaç kurbanlık alıp bunu kurban kesemeyen hanelere dağıtsa, bu şehirde bayram havası bambaşka olur. Burada yalnızca Osmaniye Belediyesi’ni kastetmiyorum. İl genelindeki tüm belediyeler bu sosyal dayanışma örneğini gösterebilir.
Bir diğer önerim de Osmaniye’nin önde gelen zengin iş adamlarına olacak. Özellikle dini bayramlarda bir araya gelerek belirli bir fon oluştursalar ve bu fonla ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürseler, inanıyorum ki hem büyük bir sevap işlemiş olurlar hem de topluma umut aşılarlar. Benim yıllardır hayalimdir: Böyle bir oluşumun kurulması ve sistemli bir şekilde yoksul vatandaşların yanında durulmasıdır. Osmaniye bu konuda Türkiye’ye örnek olabilir. Bu şehirde buna öncülük edecek vicdanlı, hayırsever birçok iş adamı olduğuna inanıyorum.
Bayramlar yalnızca et yemekle, yeni kıyafetler giymekle değil; paylaşmakla, anlam katmakla bayram olur. Gelin, bu bayramı gerçekten bayram yapalım. Paylaşalım, hatırlayalım, unutanlara hatırlatalım.
Herkesin Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. Sağlıkla, huzurla, bayramlar diliyorum.