Merhaba çok kıymetli okurlar.
Epeydir yazamadım öncelikle bundan dolayı hepinizden özür diliyor ve affınızı istiyorum. Ne yazsam diye uzun uzun düşündüm ve çok farklı bir yazı kaleme almak geldi içimden.
Toplum olarak, nereye gidiyoruz. Genlerimiz mi değişiyor?. Çok merak ettiğim için iki yüzlü, riyakar ve kalleş insanların kol gezdiği günümüzde, bu konuyu kendi üslubumla analiz etmek istedim.
Benim kendi dünya görüşüme göre, sevmediğim, güvenmediğim ve adam yerine koymadığım insanlarla elimden geldiği oranda hiç muhatap olmam. Ancak her ne kadar hassas davransan da ister, istemez aradan kayanlar oluyor. Belki bu yazıyı okuyup da o tür insanlar etrafımdan gider mi, diye de düşünmüyor değilim?
Yanına gelip oturan, seninle samimiyet kuran insanların beş dakika sonra, gidip seni başka bir toplumda farklı anlatması kadar ayıp ve acı bir şey yoktur. Ne oluyor bize?. Neden böyle iki yüzlü olabiliyoruz.Senin yanında doğru olan bir şey, az sonra nasıl yanlış olabiliyor? Oysaki doğru her zaman bir tanedir.
Toplum olarak gerçekten sonu görünmeyen bir yere gidiyoruz. İki yüzlülük, riyakarlık, kalleşlik ve adam kullanma olayı normal bir işmiş gibi artarak devam ediyor.
Yazık.. Çoook yazık! Toplumda bu tür gereksiz işlerle uğraşan ve kendisine vazife çıkaran insanlar, doğru düzgün ve adam gibi yaşamasını bilse işsizde kalmaz mutlaka bir iş bulur. Bu tür insanlar maalesef ki, hepimizin etrafında kol geziyor.Özelikle Osmaniye`de de bu tip insanlara daha fazla rastlamak mümkündür. Beyler tarihe bir bakın. Hiç bir yerde yalakanın,sahtekarın, iki yüzlünün hiç heykeli olmamıştır. Hep mücadele eden ve dik duran insanları heykeli olmuştur.
Bu dünya hepimize yeter.Bırakalım bu ayak oyunlarını.Bir arada huzur içinde yaşamayı öğrenelim. Yalakanın, sahtekarın ve iki yüzlünün bu dünyada yeri olmadığı gibi, diğer dünyada da yeri yoktur.
Ben Bahri Çolpan olarak, bu tür insanlarla mücadeleden hiç bıkmadım, bıkmayacağım. Kurulan her tuzağın hesabını da günü, zamanı geldi mi öyle bir sormasını bilirim ki, helal olsun sana dedirtirim.
