Merhaba kıymetli okurlar, Geçtiğimiz sayımızda ?100 ytl?lik gazeteciler? başlığıyla bir makale yayınlamıştım. Köşemi takip edenler bu yazıyı okumuştur. Bu yazıdan tekrar tekar bahsetme geregi duymuyorum. Eğer yazıyı merak edenler varsa sitemizin arşiv bölümünü tıklayarak söz konusu yazımı okuyabilirler. Bu yazı üzerine MHP Belediye Meclis Grup Başkanı Mümtaz Arite, Osmaniye Belediye Başkanı Davut Çuhadar?ın cevaplamasını isteyerek yazılı bir soru önergesi vermiş ve 100 ytl paranın hangi gazetecilere verildiğini, hangi kaynaktan aktarıldığını sormuş. Osmaniye Belediye Başkanı Davut Çuhadar, Mümtaz Arite?nin yazılı soru önergesini cevaplamış. Nasıl cevap vermiş şimdi size onu aktarayım. Ama yerinizde sıkı durun. Yüksekteyseniz düşebilirsiniz uygun bir yere oturunuz. Kalbiniz varsa lütfen bu yazıyı okumayınız. Sayın Mümtaz Arite: ?Osmaniye Belediyesi olarak hiçbir gazeteciye 100 ytl karşılığı haber yaptırmadık. Kimseye ödeme yapmadık? Bu cevabı okuyunca Çuhadar?dan iyice korkmaya başladım. Benim kentimin Belediye Başkanı nasıl olurda yalan söylerdi. Doğruları söylemeliydi. Şartlar ne olursa olsun doğruları konuşmalıydı ve savunmalıydı. Çünkü Çuhadar?ın verdiği cevap yalandan ibaretti. Kent konseyi haberinin sürmanşet yayınlanması kaydıyla her gazeteye ayrım yapılmadan 100 ytl para dağıtıldı.2-3 gazeteci hariç hepsi de 100 ytl parayı alıp ceplere attılar. Belki resmi olarak Belediye?den bu ödeme için para çıkmadı. Ama her kim kaynak sağladıysa 100 ytl para dağıtımı bal gibi yapıldı. Bu olaya bütün gazetecilerde şahit. Herkesin bildiği bir olayı yalanlamanın ne gereği var. Oysaki başkanım Çuhadar?dan ?Gazetecilere destek olmak için 100 ytl dağıttık? demesini arzu ederdim. İnkar etmek yerine yaptığı işin arkasında durmasını isterdim. Şu iyi bilinmeli ki, yapılan hiçbir iş gizli kalmıyor mutlaka açığa çıkıyor. Çuhadar?ın yalanı da ortaya çıktı. Koskoca Osmaniye il?inin Belediye başkanına yalan söylemek hiç mi hiç yakışmaz. Zaten Çuhadar bugüne kadar yaptığı işlerin arkasında durabilseydi şimdi durumu çok farklı pozisyonlarda olabilirdi. Çuhadar?ın bugün çektiği sıkıntıların bütün kaynağında yaptığı işlerin arkasında duramamak vardır. Gazetecilere dağıtılan 100 ytl?nin bile arkasında duramaması siyasette ne duruma geldiğinin ölçüsüdür. Bir ilginç açıklama daha Dün gazeteleri şöyle bir inceleyeyim dedim. Çuhadar başkan yine bir ilginç demeç daha vermişti ve beni yine kahkahalara boğdu. Açıklamanın başlığı aynen şöyleydi:?Seçimi kaybedeceğimi de bilsem kaçak yapıya izin vermem? Çuhadar başkan, kaçak yapılar zaten izinli yapılmaz. Adı üzerinde kaç yapı kaçak olarak yapılır sizde yakalarsanız yıkar geçersiniz. Bu madalyonun bir yüzü. Gelelim diğer yüzüne. Başkan Çuhadar bu açıklamayı bu kadar kendinden emin ve rahat bir şekilde yaptığına göre kendisini AK Parti?nin önümüzdeki yapılacak olan mahalli idareler seçiminde adayı olarak görüyor sanırım. Bu açıklama bana göre aday olacak diğer kişilere hakaret gibidir. AK Parti?nin genel merkezine herkes aynı yakınlıkta, aynı uzaklıktadır. Davut başkanın 2004 yılında aday olduğu pozisyon şuanda yoktur. Çünkü AK Parti?nin şu anda görevde bulunan il yönetimi Çuhadar?ın seçilmemesi için mücadele ettiği ekiptir. Başka bir deyişle Çuhadar?ın yeniden aday olması için Ankara?da kendisini savunacak arkasında ne bir milletvekili var, ne de bir il yönetimi var. Ancak Ankara?ya gidip kendi kendini savunursa buna da kimsenin diyeceği bir şey yoktur. Kendisi böyle konuşsun dursun. Yerel seçimlere fazla bir süre kalmadı. Kendisi gibi çok başkanlar gördüm ben.
