Çalışma hayatımızın imkanları doğrultusunda yurtdışına çıkma fırsatlarını kullanma şansına sahibiz. Farklı zamanlarda kısa veya uzun süreli çeşitli ülkelerde araştırma ve gözlem yapmak amacıyla bulunuyoruz. Bu süreçte aynı zamanda gelişmiş diye gördüğümüz batı ülkelerindeki insanların Türk insanına ve devletine nasıl baktıklarını da değerlendirebiliyoruz.Maalesef biz Türkleri Araplarla özdeşleştirmişler, Türkiye Cumhuriyetini ise Ortadoğu?nun geri kalmış bir ülkesi olarak görüyorlar.
İlk yurtdışıseyahatimi İspanya?ya yapmıştım. Bu seyahat çerçevesinde beş kişi İspanyanın Sevilla şehrinde kalite kontrol teknikleri konusunda 2 haftalık bir proje kapsamında çeşitli firmalarda incelemelerde bulunmuştuk. Projemizin son bir iki gününde Madrid şehrini görme ve tanıma amacıyla dolaşırken gördüğümüz bir lokanta dikkatimizi çekmişti. Adı ?Kürdistan Lokantası?. O zaman şaşırmış ve içeri girip Erzincanlı olduklarını söyleyen işyeri sahipleri ile tanışmıştık. İşyerini yeni devraldıklarını ve bu ismi kendilerinin koymadıklarını ifade etmişlerdi. Bu arada yemek listesine baktığımda Çoban salatımızınKürdishsalad, Lahmacunumuzun Kürdish pizza olarak adlandırıldığını hatırlıyorum. Bunlardan başkası da vardı ama aklımda kalanlar bunlar.
2013 yılının nisan ayında Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi akademik personellerinden bir kısım arkadaşımız İspanya?ya bir proje kapsamında gidip döndükten sonra Madrid?te çekmiş oldukları fotoğrafı gösterdiklerinde 2006 yılında bizim gördüğümüzün tabelanın daha büyük ve yaldızlı bir şekilde hala durduğunu gördüm. Onlarda bu duruma şaşırmışlardı.
Kanada?da karşılaştığım benzer bir olayı aktarayım. Kaldığım eve yakın Mısırlı bir işadamına ait Elmadina adlı yeni açılan bir lokantaya akşam yemeği amacıyla gittik. Bizimle ilgilenen çalışanla kısa süreli sohbetimiz sırasında,ağzından dökülen cümleler bizi şaşırttı. Kürdistanlı olduğunu ve Diyarbakır?da doğduğunu söylüyordu(Henüz 20?li yaşlarında olduğunu söylemek gerek). Burada çalışan bir başka bayan çalışandan da aynı şekilde kısa sohbetimizde, nerelisiniz sorumuza karşılık Kürdistan demelerini duymak bizim için yediğimiz akşam yemeğinin bütün tadını tuzunu kaçırdı.
Bunları görünce Türkiye Cumhuriyeti Devleti Dışişleri Bakanlığı ve çalışanları ne yaparlar diye sormak herhalde hakkımız. Dışişlerinin temel görevlerinden biri yurtdışında Türk devletinin çıkarlarını korumak, bu amaçla lobi faaliyetleri yapmak ve yapabilecek diğer kurumlarla işbirliğini geliştirmek.
Yaşadığım bu olaylar ve duyduklarım maalesef dışişlerinin hem dünkü çalışanlarının, hemde bugünkü çalışanlarının maalesef kişisel çıkarları doğrultusunda faaliyette bulunmayı yeğlediklerini gösteriyor. Dışişleri maalesef Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk milletinin gerçekten dışında kalmış.Türkiye Cumhuriyetini bölmek amaçlı faaliyet içerisinde olan insanların örgütlü yapıya sahip bir devlete karşı psikolojik üstünlük sağladığını görmek acı verici bir durum.
Görünen odur ki, Kürdistan diye bir devlet kurulmuş ve insanlar yurtdışında kendilerine sorulan sorunun cevabı olarak adını söyleyebiliyorlar. Bu devlet nerde diye sorduğunuzda ise güzel ülkem Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir kısmını da içine alan coğrafyayı tarif ediyorlar. Biz hala vatan bölünme tehdidiyle karşı karşıya diyoruz, Türk Milletini uyandırmaya çalışıyoruz fakat yurtdışında bu bölünme zaten tamamlanmış, geriye Türk Milletini ikna etmek kalmış. Büyük ve güçlü devlet, stratejik derinlik, değerli yalnızlık herhalde bu başarının altındaki sır olsa gerek.
