Sevgili okurlar,bugün sizlere, ülkemizde özellikle de çukurova da yaygın bir sağlık problemi olan diyabet hastalığından bahsetmek istiyorum.Diyabet hastalığı bugün dünyada en fazla görülen kronik hastalıkların başında gelmektedir. Hastalık iyi takip edilmez ise kalıcı hasarlar bırakmaktadır .
Gelişmiş ülkeler artık diyabet hastalığına karşı seferberlik ilan etmişlerdir adeta. Gebelikten itibaren anneye eğitim verilmekte , çocuk doğar doğmaz beslenmeleri için eğitim verilmektedir.özellikle çocukluk çağında yapılan yanlış beslenmeler ( hazır gıdalar, gazlı içecekler, paketlenmiş ürünler, yoğun ilaç ve hormona maruz kalmış meyve ve sebzeler, özellikle sık tüketilen genetiği değiştirilmiş buğday ve benzeri ürünler ) erken yaşta obeziteye neden olmakta bunların sonucunda başta diyabet ve kalp damar hastalıkları ortaya çıkmakta. Bu hastalıkların bu kadar erken yaşta ortaya çıkması hastanın yaşam kalitesini bozmakta, onlarca ilaç kullanmasını gerektirmekte, hastanın yaşam süresini kısaltmaktadır.
Diyabet hastalığı maalesef sadece kanda şeker yüksekliği demek değildir.Günümüzde diyabet hastalığına bağlı olarak:
Her 90 dakikada ,bir hastada körlük
Her 60 dakikada, bir hastada diyalize bağımlı hale gelme
Her 19 dakikada, bir hastada amputasyon (ayak ya da parmak kesilmesi)
Her 19 dakikada, bir hastada kalp krizi
Her 12 dakikada, bir hastada inme (felç) gelişmektedir
Ülkemizde yaklaşık her 100 kişiden 18 inde diyabet hastalığı görülmektedir.Özellikle sağlıklı beslenmeden ve düzenli eğzersizden uzak bir yaşam diyabet ve kalp damar hastalıklarını tetiklemektedir.
Ailesinde diyabet hastası bulunanlar, kilo fazlası olanlar, iri bebek doğuran kadınlar özellikle risk altında olduğundan düzenli olarak tarama yapılmalıdır.bu hastalar beslenmelerine ve yaşam tarzlarına dikkat ederlerse hastalığın görülme riski son derece azalmaktadır. Yine aynı şekilde dikkat eden hastalarda organ kayıpları ve hasarları daha az olmaktadır. Bugün sağlıklı beslenme ve düzenli egsersiz yapmak hastalığın gidişatını iyi yönde değiştirdiği gibi kullanılan ilaç sayısında da ciddi azalmaya neden olmaktadır. Bu da hastanın yaşam kalitesini ciddi oranda arttırmaktadır. Yapılan bir araştırmada haftada 3 gün ortalama 30 dakika hafif tempoda yürüyüş yapan hastaların 1 yıl sonunda yaklaşık 5-6 kilo zayıfladığı ve ilaç sayısında ortalama 2 azalma görüldüğü saptanmıştır.
Ağız kuruluğu, kilo kaybı, sık idrara çıkma, çok su icme, geçmeyen enfeksiyonlar, sürekli yorgunluk, halsizlik, iyileşmeyen yaralari olanlarda diyabet hastalığı arastırılmalıdır.
Tanı konulduğu andan itibaren hastaların uzman bir ekip tarafından düzenli takip ve kontrolleri yapilmalidir. Hastalarin öncelikle doktor, diyetisyen ve fizyoterapistin önereceği yaşam tarzı değişiklikleri yapması ; daha sonra ise hekimin önerecegi ilaçları aksatmadan kullanmaları çok önemlidir. Diyabet tedavisi tıpkı bir terzinin kişiye özel elbise dikmesi gibidir. Hastanın yaşı , mesleği, yaşadığı yer, ek hastalıklarına göre değişir. Yani her hastaya aynı tedavi verilmez. Bu yüzden şeker hastaları iyi sorgulanmalı ve uygulanacak olan tedavi dikkatli seçilmelidir. Hastaya mümkün olduğunca detaylı anlatılmalı ve hastanın da tedavinin bir parçası olduğu ve tedaviyi sağlıklı uygulaması için teşvik edilmelidir.Doktor hasta uyumu son derece önemlidir.Her 3 ayda bir kontrole gelmeleri gerekir. Yilda en az 1 kez göz ve kalp muayenesi aksatılmamalıdır.
Ülkemizde sağlık harcamalarında diyabet hastalarının tedavi masrafları ciddi şekilde artış göstermektedir. Burada en büyük payı ilaçlardan daha fazla hastaneye diyabetin neden olduğu ek hastalıklar nedeniyle yatış ve bunların tedavi masraflarıdır. Hastalık yeterince kontrol altına alınamazsa ciddi iş gücü kaybına da neden olmaktadır.
Osmaniye Devlet Hastanemizde ayda bir gün uzman doktor,diyetisyen, diyabet hemşiresi ve fizyoterapistten olusan bir ekip tarafından hastaları bilgilendirmak amacıyla ?Diyabet Okulu? düzenlenmektedir. Sosyal medyada ?Osmaniye Diyabet Okulu? Facebook hesabından düzenli olarak bilgilendirme yapılmakta olup katılımcılara sertifika verilmektedir. Okulumuzda eğitime katılan hastaların takiplerinde kan şekerlerinin kontrol altına alındığı ve daha az ilaç kullandıkları tespit edilmiştir.
Geleceğimizi koruyalım. Hayallerimizin önündeki engel DIYABET olmasın?
Sağlıklı mutlu ve huzurlu bir bayram geçirmeniz dileğiyle .... Kalın sağlıcakla
