Şurası iyi bilinmeli: bizler düşüncelerimizi ve yorumlarımızı yazarken, birilerine hoş görünmek, yakın olmak veya birilerine karşı olmak, olumsuz tavır almak gibi bir niyetimiz asla olamaz, yoktur. Düşünce, yorum, görüş ve değerlendirmelerimizi tamamen toplumu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için yaparız. Harbecilik anlayışımız da, toplumun kulağı, dili ve sesi oluşumuz nedeniyledir. Kısacası görevimiz; yurttaşlarımızı yaşanan olaylardan haberdar etmek ve düşüncelerimizi onlarla paylaşmaktır. Haklı ve zayıf olanların yanında olmak bizim sorumluluğumuzdur. Düşüncelerimize ve yorumlarımıza katılmaya bilirsiniz. Taraftarımız olup bizi destekleye bilirsiniz de. Hiç kimse, bizi sevmek, düşüncelerimizi tasvip etmek zorunda değildir. Eleştire bilirsiniz. Karşı eleştirilerinizi, medeni insanlar gibi karşı karşıya yapmalısınız. Gizli telefonlarla, isim dahi vermeden eleştirmek, olsa olsa aciz ve korkak insanların işi olur. Hele de saldırganlık, bir suçluluğun belirtisidir. Gazetemiz sahibi Bahri Çolpan, Pazar günü saat 14:00 sularında tanımadığı bir kişi tarafından yolu kesilerek dövülmek istendi. Arbede sırasında, habersiz olması nedeniyle saldırgan tarafından başından birkaç yerinden yaralandı. Öncelikle Bahri?ye ve Başak Gazetesi okuyucularımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Bu saldırıyı yapanlar veya yaptıranlar, neden böyle bir suç işlediler bilemiyorum? Haberleriyle, yorum ve yazılarıyla toplumu aydınlatmak isteyen bir insan böyle mi ödüllendirilmeliydi(!)? Bahri Çolpan bu saldırıyı hak etmemiştir. Bir yazıdan veya bir haberden dolayı Bahri Çolpan?a içerlemiş olanlar olabilirdi. Ama bunun çözümü ilkel, çağdışı yaklaşımlarla düşünülmemeliydi. Adalete güvenmeliyiz. Her birey kendi hukukunu, adaletini uygulamaya kalkışırsa bu ülkede yaşanmaz olur. Yetkililerin gereğini yapacağına inanıyorum. Hiçbir suç cezasız kalmamalı. Bahittince?Tüm Osmaniyelinin tanıdığı, gençlerin ağabeyi, bembeyaz ak saçlı, şeffaf kalpli, kıdemli delikanlı, bir Osmaniye ve Osmaniyespor sevdalısı eczacı Bahittin Türk?ten (Müderrisoğlu?ndan) bahsediyorum. Osmaniye küçük yer, tanıdığınız herkesle her an karşılaşa bilirsiniz. Bahittin Türk?le, Alibeyli camii karşısında karşılaştık. Yazılarımı okuduğunu, beğendiğini, ancak yazılarımla ilgili eleştirecek yanlarımın da olduğunu söyledi. O bizim ağabeyimizdir. Eleştirilerinin ne kadar samimi olduğuna inanıyorum. Bahittin Türk?ün küçük kardeşi olarak, burada yazamayacağım eleştirilerini de bundan sonra dikkate alacağım. ?Osmaniye bizim. Çocuklar birbirimize sahip çıkmalıyız? diyen Bahittin ağabeyime medeni, çağdaş eleştirilerinden dolayı teşekkür ediyorum. Dostane eleştiriler yüz yüze yapılır. Bence karşı karşıya yapılan eleştirilere, bundan sonra ?Bahittince? denmeli.




