Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Osmaniye’mizin tam merkezinde, eski Belediye binasının bulunduğu yeri hatırlarsınız. Şehrimizin belleğinde önemli bir yere sahip olan bu alan, yaklaşık olarak 10 yıl önce Evkur firması tarafından satın alındı. Elbette ki hiçbirimizin burada ticaret yapmak isteyen bir firmaya itirazı yok. Evkur da diğer şirketler gibi Osmaniye’de faaliyet göstermek, burada ticaret yapmak istiyor ve bunda hiçbir sakıncası yok. Lakin yaşanan süreçte, bu firmanın Osmaniye’ye verdiği zararı bugüne kadar hiçbir özel teşebbüs vermedi diyebiliriz.
Peki, ne oldu da bu hale gelindi?
Evkur, yıllar önce bu araziyi satın aldı ve kısa bir süre sonra inşaat çalışmalarına başladı. Temel kazıldı, su basmanı döküldü, ancak ardından ne olduysa inşaat faaliyetleri tamamen durdu. Aradan geçen yaklaşık 10 yıla rağmen, o inşaata bir çivi bile çakılmadı. Üstelik inşaat alanı gelişigüzel şekilde çevrildi ve ortaya çıkan görüntü, Osmaniye’nin kalbine yakışmayacak bir çirkinlikte yıllardır orada duruyor.
Edindiğimiz bilgilere göre, inşaatın durma nedeni alanın bir SİT bölgesine 100 metreden daha yakın olmasıymış. Eğer bu doğruysa, kamuoyunun sorması gereken ilk soru şu olmalı: Bu kadar büyük bir firma nasıl olur da yeterli fizibilite çalışması yapmadan, gerekli hukuki izinleri almadan böyle bir yatırıma kalkışır?
Yarım kalan bu inşaat sadece bir görüntü kirliliği yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda ciddi bir tehlike oluşturuyor.
Alan çevrilmiş gibi görünse de, bazı yerler açık bırakılmış durumda. Merak edip içeriye bakan bir vatandaş dengesini kaybedip düşse, sonu ölümle sonuçlanabilecek bir kazayla karşılaşabilir. Bu durum, hem kamu güvenliği açısından, hem de şehir estetiği açısından ciddi bir sorumluluk gerektiriyor.
Buradan Evkur yetkililerine açıkça seslenmek istiyorum: Lütfen bu işi bir karara bağlayın. Ya inşaatınızı tamamlayın, ya da bu alanı Osmaniye Belediyesi’ne devredin. Belediye, burayı yeşil alan, park ya da halkın faydasına açık başka bir projeye dönüştürsün.
Bu şekilde çürümeye terk edilmiş bir yapı, şehrin ruhunu da çürütüyor. Osmaniye’nin merkezi, harabe gibi duran bu alanı hak etmiyor. Yıllardır atıl bırakılmış bu arazinin artık kaderine terk edilmemesi gerekiyor. Hemşerilerimiz, belediyeden ve yetkililerden bu konuda bir adım atmasını bekliyor. Şehrimizin en kıymetli noktalarından biri, daha fazla heba edilmeden değerlendirilmelidir.
Unutmayalım ki şehirler sadece yollarla, binalarla değil; sahip çıktığımız ortak hafızamız ve estetik duruşumuzla değer kazanır. Osmaniye bunu fazlasıyla hak ediyor.