Tarih sayfaları hainlik ve ihanet suçlamaları ile epeyce kirletilmiştir. Yöneticileri eleştirmek, yanlışlarını söylemek tarihin her döneminde suç sayılmıştır. Kirletilmek diyorum, çünkü; hainlik her zaman affedilemeyecek derecede ağır suçlardan olarak bilinir. Hain kim? Kahraman kim? Hainle kahraman o kadar ince bir çizgi ile birbirinden ayrılır ki, ayırt edebilmek oldukça zordur. Toplumun bir tarafının hain olarak tanımladığı kişileri, diğer bir tarafta ise kahraman olarak tanımlanabilir. Başarılı olanlar her zaman kahramanlardır. Başarısız olanlar ise her zaman hainlerdir. Tersinden okuyacak olursak; hainler başardıkları an kahraman oluyor, kahramanlar ise başaramadıkları an hain oluyor. Tarihin cilvesi mi dersiniz, ne dersiniz bilinmez? Osmanlı Devletinin ihanetle suçladığı komutan, dahi, son yüzyılın dünya lideri, Mustafa Kemal Atatürk başarılı olunca, bizlere Anadolu?yu yurt olarak teslim edince, en son Türk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetini çağdaş değerlerle kurarak, başarılı olunca, bizim için tüm dünya için örnek bir özgürlük savaşçısı kahramandır.Gerçek olanı da bu. O kartal bakışlı, ince bacaklı, sarı saçlı bir kurtarıcıdır. Ateş çemberinden cennet bir vatan çıkarmasını bilmiştir. Tanıdığım tek kahraman Mustafa Kemal Atatürk ve onun komutanlarıdır. Bugün Mustafa Kemal Atatürk ün binlerce komutanı dimdik ayaktadır.Cumhuriyetimizi kuranlar başarılı olmasalardı, bugün tarih onları hain olarak yazacaktı. Bugün kahraman olarak görülenler, yarın hain olarak suçlana bilirler. Bugün hain olarak suçlananlar yarın kahraman olabilirler.Devletin gücünü kullanarak, hayali hain yaratma çabaları başarılı olabilirse tarih yeni kahramanları yazabilir(!) Yook, her şeye rağmen yaratılmak istenen hainler, suçsuzlukları ile hukuk karşısındaki mücadelelerinde başarılı olabilirlerse? Hayali hain yaratma çabasında olanların vay haline! Bir ülkenin en çok güven duyulan kurumlarının üst düzey yetkilileri suçlu zannı ile mahkemelere sevk ediliyorsa, tek tek tutuklanılıyorsa? Bu işte bir karmaşıklık vardır. Bir savcı diğer bir savcıyı tutuklama emri çıkartabiliyorsa? Bu işte anlaşılmaz bir durum vardır. Hukukçular iki ye ayrılıyorsa? Siyasetçiler birbirlerini, darbe yanlısı, darbe karşıtı olarak suçluyorlarsa sistemin çivisi çıkmış demektir. Hainler tarihin her dönemlerinde olmuştur. Bugün de çıkacaktır. Ama kahramanlar zor yetişir.Tanıdığım son kahraman 1938 de aramızdan ayrıldı.Son günlerde ülke siyaseti tıkanmış durumda. Bir çıkış noktası aranıyor. Alınacak bir erken seçim kararı siyasete ve ülkeye yeni bir nefes aldırabilir.




