Mehmet Ali Tazeoğlu


Hak-İş Sendikası, Hak Yenmesine Göz Yumdu


Temmuz ayının ilk günlerinde Toprakkale Belediyesi?nin işten çıkarılan işçileri yasal ölçüler içerisinde demokratik haklarını kullandılar. Belediye binasına yürüdüler. İşçilerin talepleri malumdu: işlerine geri dönmek! Tek amaçları vardı işçilerin, kamuoyuna seslerini duyurabilmek.Hak-İş?e bağlı Hizmet-İş sendikasının Osmaniye şube başkanlığındaki yetkililerinin iyi niyetlerini yakından biliyorum. Ama birkaç iyi niyetli yöneticinin, Toprakkale Belediyesi?nin işten çıkardığı işçilerin sorunlarını çözmeye yetmeyeceğini de biliyorum.Sendika nedir? İşçilerin haklarını(ekonomik,iş güvenliği ve sosyal hakları) korumakla görevli demokratik bir kurumdur. Türkiye?de ne yazık ki sendikalar(işçi kuruluşu), demokrasinin bir süsü haline getirilmişlerdir. Sendikaların, işçilere yakın olması gerekirken, işçilerin sorunlarına çare araması gerekirken, maalesef sendikalarımız iş verenlerle işbirliği yapar hale gelmişlerdir.Geçen dönem Toprakkale?de belediye başkanlığı yapan Hasan Akşit?ten kaynaklanan olumsuzluklardan dolayı(işçilerin hakları olan kadrolarının verilmemesi) 52 belediye işçisi, yeni AKP?li belediye başkanı Sedat Şanal tarafından işten çıkarılmak durumunda kalmışlardır.Belediye başkanları, genellikle tuzu kuru insanlardır. Bir işçinin işsiz kalması halindeki psikolojisini düşünemiyorlar. Çoluk-çocuk, eş babalarının işsiz kalmaması için birlikte yürüyorlar. Belediye başkanları bu yürüyüşte çocuklarla bir göz göze gelse yeter.Hizmet-İş sendikasının Ankara?dan gelen genel merkez yöneticilerinin işçi çıkarma olaylarına müdahale etmek için Toprakkale?deki işçilerle birlikte olacaklarını duydum. Emek ve alın terinin kutsal değerini her zaman öncelikli görmüşümdür. Gittim, belediyeye yürüyen işçileri, çocukları ve kadınları gözlemledim. Duygulanmadım desem yalan olur. Çocuklar, bizim çocuklarımız. Kadınlar, bizim bacılarımız. İşçiler, biziz, bizim kardeşlerimiz. Tek istekleri vardı: işlerine geri dönmek.Ankara?dan geldiklerini öğrendiğim birkaç kişinin içerisinde, sendikanın genel merkezinin avukatı Muharrem bey de vardı. İşçilerle yaptığı özel toplantıyı izledim. Nerden girmişim içeriye girmez olaydım.Bir sendikanın avukatının işçilerle, nasıl işten ayrılmak istediklerini(tazminat alarak mı, mahkeme yoluyla mı, belediye başkanıyla uzlaşarak mı) sorduğunu, oylamaya sunduğunu gördüm. İşçilerin, sendikaya ve belediye başkanına güvenmediğine şahit oldum. İşçi sendikaları, temsilcileri ve avukatları, işçi çıkarmayı asla kabul etmemelidirler. Hani, sendikalar işçi kuruluşuydu? Hani sendikalar işçiyi savunurdu?Sendikalar, kuşkusuz emeği ve işçiyi, iş güvenliğini kollar ve savunur. Sendikacılık bir zihniyet meselesidir. Uzlaşılması gereken noktalar da olabilir. Ama işçi çıkarmada asla uzlaşma olamaz.Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizi ve işsizliği bilmeyen yetkili yoktur. Bu dönemde, böyle bir ortamda belediye başkanlarımız işçilerini, işten çıkarmamak için bütçelerini, sonuna kadar zorlamalıdırlar. Ayrıca bu sosyal bir görevdir. Belediyelerin bir çiftlik gibi yönetildiği dönemler eskilerde kalmış olmalıdır.Toprakkale?de belediyede çalışan 52 işçi bugün işsiz,işlerinden çıkarıldılar. Bu sorun Toprakkale kaymakamlığını da ilgilendirir, mahalli idareler il müdürlüğünü de, Osmaniye valiliğini de.

  • Çarşamba 13.2 ° / 5.4 ° Güneşli
  • Perşembe 13.3 ° / 4.8 ° Güneşli
  • Cuma 13.8 ° / 4.9 ° Güneşli