Değerli okurlar, ilk defa iki yazım arasında bu kadar uzun bir süre geçti. Yoğun bir iş temposu ve ağır atlattığım bir korona bunun sebebiydi. Tekrar yazabilmek güzel…
Bildiğiniz üzere dün asgari ücret 8.506 TL olarak açıklandı. Daha fazla olmalı mıydı? Evet. Ama daha fazla olduğunda da bu defa işten çıkarmaların da artacağı, ürünlere daha fazla zam geleceği de çok net. Aslında halkın, medyanın ve tüm ilgililerin tartışması gereken konu asgari ücretin azlığı ya da çokluğu değil. Alım gücünün ne durumda olduğudur. Asgari ücret %54 arttığında bir ürüne %40 zam geliyorsa asgari ücret %70 artsa o ürüne de %60 zam gelecek. Bu bilinen bir gerçek. Böyle bir kısır döngüde asıl önemli nokta ALIM GÜCÜNÜ yükseltmektir.
Eğer asgari ücret %54 artıyorsa ve hiçbir ürüne de 5-6 ay zam gelmiyorsa o zaman alım gücü artmış demektir. İşte o zaman asgari ücretin artış oranı önemli olur. Ama şu an bu oranı ve miktarı tartışmak boşa. Çünkü biliyoruz ki asgari ücretlinin bu ücreti birkaç ay içinde anlamını yitirecek.
Mesele köklü çözümlerde. En önemliside ÜRETİM. Kendimiz üretmeliyiz, ihtiyacımız olanı aldıktan sonra ihracat yapmalıyız. Mümkün olduğunca ithalat rakamlarını düşürüp ihracat rakamlarını arttırmal ve dış ülkelere bağlılığımızı azaltmalıyız. Bu sayede yurt içi maliyetlerini ve dolayısıyla fiyatlarını da düşürebiliriz. Bunun sonucunda da enflasyon artış hızı kesilmiş olur.
Eğer üretemezsek, fiyatları ve enflasyonu düşüremezsek “asgari ücret artışı sonrası ürün fiyat artışı” kısır döngüsü sürekli devam edecektir. Asgari ücretli zamlı ücretinin keyfini 2 ay sürüp kalan aylarda da enflasyona yenik düşecektir.
Bu kısır döngü aslında sadece asgari ücretlinin değil tüm halkın da hayat kalitesinde düşüşe neden oldu diye düşünüyorum. Nasıl mı? Bir lahmacuncuya gittiğinizde artık maydanoz ve limonun daha az geldiğini görüyorsunuz değil mi? Bir kafeye gittiğinizde kahvenin yanına verilen lokum, kurabiye gibi ikramların artık olmadığını ya da kısıldığını görüyorsunuz değil mi? Bir dönerciye gittiğinizde yanına ayran bedava olurdu, bir kebapçıda ortadaki ikram mezelerin sayısı daha çok olurdu vs. vs. Günlük yaşamda hepimizin yaşadığı durumlar üzerinden anlatmak istedim. Gerçkten de hayat kalitesi düşmüyor mu?
