Bir yaş daha büyümek kimine göre gençleşmek, kimine göre olgunlaşmak, kimine göre de yaşlanmak olarak algılanabilir.Çocuklar her zaman büyüdüklerini ifade etmek isterler. Yaşlarını söylerken buçuklarını da söylerler. Gençlik yıllarında herkes yaşını açıkça söyler. Yirmi beş, otuz, otuzbeş? Bayanlar hariç. Onlar hep gençtirler. Şöyle yaşlanmaya yüz tutunca insanlar, yaşlarının yerinde saymasını isterler. Bazen insanların 7-8 yıl aynı yaşı söylediklerini görürsünüz. İnsanlar yaşlanmak istemezler. Kadınlar hiç istemezler. Bir gerçek var ki; her yıl bir yaş demek. Her yaş ömürden gider.Dün çocuktuk, mahallemizin yolları toprak ve oyuklarla doluydu. Yağmur suları birikince kırağı tutardı su yüzleri. O kırağı parçalarından yemiştim de tifo olmuştum. Her hastalığın doktoru o yıllarda Mahmut Kobaner?di. Reçeteleri bir kurtarıcıydı sanki. İğnelerimi vuran Meryem teyze her defasında özenle kaynatırdı iğnelerimi, o günlere has cam şırıngasını. O iğneler ve cam şırıngalar tarihe yenildi. Teknolojiye direnemeyip tedavülden kalktı. Zaman sen nelere kadirmişsin be! Meryem teyzeyi hiç yaşlanmaz sanırdım. Uzun yıllar gençliğini korudu. Kim bilir, Meryem teyze kaç yıl yaşını aynı yerde saydırmıştır?Sene dediğin nedir ki, bir çırpıda geçer gibi gelir insana. Meryem teyzenin yaşlanmış olduğunu gördüm. Ben de büyüdüğümü fark ettim. Çocukluk hatıralarımı geçirdim gözümün önünden. Artık ben de yaşımı yerinde saydırmamın gerekliliğine inandım. Ben şimdi otuz beş yaşındayım. Öyle istiyorum.Zaman, yıl çabuk geçer.İnsanlar için zamanın durduğu mekânlar da vardır. Mahpushaneler? Kolay olmaz. Zor geçer mahpushanede günler, aylar. Yıl bir ömürdür orada. Takvim durur. Güneş kımıldamaz yerinden. Bütün saatler bozulmuştur, ilerlemezler. Zamanın durduğu yer mahpushaneler. Günleri karıştırabilirsiniz orada. Cuma?yı Pazar, Pazar?ı Perşembe sanırsınız. Olsun? Bütün zorluklara rağmen orada da yıllar geçer. Yeni yılın farkına dahi varamayabilirsiniz. Kolay bir şey sanmayın mahpusluğu. ?Ömrüm burada geçecek? sanırsınız. Yok, zaman durmuyor. Ömrünüz orada geçmeyecek inşallah. Tarih kendini yenileyecek. Sizin de anlatacak hikâyeleriniz arasına girecek mahpusluk günleriniz.Tarih mutlaka kendini yeniler. 2009, 2010 olur.Yeni bir yıl gelsin, yaşlanalım istemiyorum. Hem emeklilerin maaşlarına da ahım-şahım bir zam da olmayacak. İşçilerin memurların yüzleri de gülmeyecek. Bugün işlerinin başına dönmek isteyen Tekel işçilerinin de ellerinden tutan bir hükümet olmayacak.Zaten benim yaşımda artık yerinde sayıyor, otuz beş? Yaşlanmak da istemiyorum. Piyango biletim de yok. Duvara yeni bir takvim de asmıyorum. Çünkü yaşlanmak istemiyorum, korkuyorum.2010 yılı, umarım yaşlanmaktan korktuğumuz bir yıl olmasın. 2010 yılı eski yılları aratmasın.2010 yılının insanların huzur içerisinde yaşayacağı bolluk bereket içerisinde geçirecekleri bir ömre şahitlik etmesi dileğiyle, tüm okuyucularımın yeni yılını içtenlikle kutluyorum.




